17

5.5K 456 144
                                    

Bölüm Sorusu: İçinde bulunduğumuz süreci evde hangi aktiviteleri yaparak değerlendiriyorsunuz?

#EVDEKAL


Günümüz (Sevinç çığlıklarını duyabiliyorum şimdideeeen)

Kumru

Kafamı Aksel'in göğsünden kaldırıp etrafıma baktım. Herkes deli gibi dans ediyordu biz de öyle sakindik ki uyuyacaktım cidden.

"Sevgilim." derin bir nefes aldım. Bunu duymaya bayılıyordum yahu!

"Efendim sevgilim?"

"Baha'yla Ece geliyor." merakla kafamı kapı tarafına çevirdim. Cidden gelmişlerdi. Ben en son onları elbisenin bacak dekoltesi yüzünden tartışırken bırakmıştım.

Gülmemek için zor dururken Aksel'e döndüm. Omuzlarımı indirip kaldırırken beni kendine daha çok çekti. Burnum burnuna değecek kadar hem de.

Nefes alıp güzel kokusunun genzime dolmasına izin verirken gülümsüyordum. "Ece Baha'yı ikna edebilmişe benziyor."

"Genelde Baha kaybeden taraf olmaya alıştı sanırım."

"Hııımm." yanağıma bir öpücük bırakırken ellerimi ensesindeki saçlarına götürdüm.

"Bu geceyi burada sonlandırıp eve gitsek?"

"İmkanı yok, düğün daha yeni başladı." Aksel burun kıvırsa da bana uyum sağladı. Düğün liseden bir kızındı. Evet cidden insanlar evleniyordu.

Neyse ki evde kaldım diye düşünecek durumda değildim. Yanımda kapı gibi sevgilim vardı. Cidden kapı gibi olmaya başlamıştı ya. Spor yüzündense cidden ben göbekli olmasını isteyecektim artık.

"Beni önümüzdeki birkaç yılda da terk etmeyi düşünmüyorsun değil mi?" soruma sesli bir kahkaha atarken kaşlarını da ciddi olmayarak çattı.

"Gül güzeli seni terk etmem demek kendimi de terk etmem demek. O nerden çıktı şimdi?"

"Hayır yani millet göz göre göre evleniyor da olur da beni terk edersen evde kalacağıma yemin edebilirim." kıkırdayıp boynuna sarıldım. Düşüncesi bile komikti.

"Dehşet verici bir hayal gücün var." burnunu saçlarımın arasında dolaştırırken eli siyah elbisemin açıkta bıraktığı belimde dolaştı.

"Neyse ki saçların açık yoksa cidden bu elbiseyi parçalamama ramak kaldı." gözlerim hafifçe büyürken elimin altındaki göğsüne vurdum.

"İnsanlar var."

"Burada parçalayacağımı kim söyledi güzelim?"

"Ha yani normalde buna izin vereceğimi düşünüyorsun?"

"Mübalağa yaptığımı anlaman için illa sözelci olmana gerek yok değil mi Kumru?" yanağımı okşarken gülümsedim. "Elbisem çok güzel bir kere. Narin sultan bile beğendi ama gecelik sanmış olabilir ona pek güvenemedim."

Aksel'in gülüşü içimi mutlulukla doldururken "Baha'yı o kadar iyi anlıyorum ki." dedi.

"Ya kötü mü olmuşum ki?" düzleştirdiğim sarı saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp ona bakmak için geri çekildim. Ama izin vermeyip yine yakınına çekti bedenimi.

"Kötü olsan bile gözüme güzel gözükmenin yanı sıra güzel olduğu için sinirleniyorum, dikkat çekiyor. Sanki herkes sana bakıyormuş gibi." gözlerini kapatıp derin bir nefes alırken çenesindeki kasın seğirdiğine şahit oldum.

Tövbeler olsun.

Elimi yanağına yerleştirip okşarken yavaşça açtı gözlerini. "Düğünden kaçsak fark edilmeyiz bence hem bunlar ayağımı ağrıttı." diyerek ayağımdaki gümüş rengi ayakkabıları gösterdim. Elbisem diz kapağımın altında saten ve sırt dekolteliydi. Yere kadar uzanmıyordu ama boyu idealdi tek sorun hatlarımı fazlasıyla belli eden kumaşıydı sanırım.

Amare 3 / Gün BatarkenWhere stories live. Discover now