[Ezileceğine içimde dursun]-END

37.2K 2.5K 3.5K
                                    

Tamamen camdan yapılma şarap vitrininden favori şarabımı almış, havaya kaldırarak yatağımızda yatan sevgilime doğru sallamıştım.

"Cabernet Sauvignon"

Yüzünde oluşan gülümseme sarhoş oluşum yüzündendi. Telaffuzum dünyam gibi kaymıştı. Yürümekte zorlanmam hoşuna gidiyordu belli ki çünkü yerinden kıpırdamadan rahat pozisyonunda beni dikizliyordu.

"Bu şaraba bayılıyorum"

İkimiz için özel yapılmış ceviz ağacı bardak askılıklarından iki kristal kadeh almış, bir elimde şişe bir elimde kadehlerle kendi etrafımda döne döne yatağa ilerlemiştim. Üzerimdeki krem rengi ipek gecelik omuzlarımdan dirseklerime kadar düşmüş, çıplak sırtımı açıkta bırakmıştı.

"Bilirsin mayhoş şeyleri her zaman severim" demiştim dudaklarımı ısırarak. Yaptığım ima onu seksi bir bakış içerisine sokmuştu. Gözlerinin istekle parladığını görebiliyordum.

"Benim için açar mısın? Lanet şişelerde devlet sırrı saklıyorlar sanki. Açmada fazla beceriksizim"

Yatağa çıkıp dizlerim üzerinde ona doğru ilerlemiştim. Bacaklarımı açarak kucağına oturmuş, şişeyi ona uzatarak açmasını beklemiştim. O şişeyi büyük bir ustalıkla açarken dilimi dudaklarımda gezdirerek onu izlemiştim. Çok sabırsız hissediyordum. Jungkook'a fena halde açtım ve bu açlığım asla dinmiyordu.

Şişeyi açıp elimdeki bardaklara doldurmuş, birazını da yanlışlıkla bacaklarıma dökmüştü. Elimdeki bardağı umursamadan elinden aldığım şişeyi kafama dikmiştim. Dudağımın kenarlarından akan kırmızı sıvı boynumda yön bulmuş, göğsümden kasıklarıma doğru akarak iç çamaşırımın içine girmişti.

"Teninden içmek varken kadehe ne gerek var"

Dudaklarını boynumda hissettiğim an şişeyi dudaklarımdan ayırmıştım. Dili tenime sürtünerek boynumdan göğsüme doğru inmişti. Şarabın değdiği her yeri dudakları arasına alıp emiyor, hafif kırmızı izler bırakıyordu. Ellerimizdeki bardaklar çoktan yatağa düşmüş, beyaz çarşafı kırmızıya boyamıştı.

Henüz yeni yıkanmış olmamıza rağmen tekrar pislenmiştik ve bundan zerre şikayetçi değildik.

"Bak şurada birazcık kalmış"

Dizlerimin üzerinde yükselerek dudaklarının kasıklarıma değmesini sağlamıştım. Gerilen dudaklarından güldüğünü anlamış, dudaklarımı ısırarak kıkırdamıştım. Belimdeki elleri kalçalarıma inerken dilini kasıklarımda hissetmiştim.

Minik zevk dalgaları bedenimi etkisi altına almış, ellerimi sırt kaslarında gezdirerek daha fazlası için sabırsızca mırıldanmıştım. Orta parmağını iç çamaşırıma kanca gibi geçirmiş, yavaşça aşağı çekiştirmişti.

Dudaklarını kasıklarımdan ayırıp kafasını kaldırmış, gözlerimin içine bakarak bir parmağını deliğimden içeri itmişti. Dudaklarım zevkle aralanmış, yüzüne eğilerek dudaklarımızı birbirine değdirmiştim.

Hareket ettirdiği parmağına ikincisini ekleyip yavaş ama derin hareketlerle içimi okşamaya devam etmişti.

Sert nefesimin çarptığı dudaklarını dudaklarım arasına alarak sertçe emmiş, içimi gıdıklayan parmakları kadar yavaş öpmüştüm onu.

Saçlarına doladığım elimi ğöğsünden kasıklarına kadar indirmiş, dilini emdiğim sırada iç çamaşırının içine sokarak sertliğini okşamıştım.

"Bir aşk daha?"

Demiştim dudaklarından ayrıldıktan hemen sonra. Dudaklarında tatlı bir gülümsemeyle "Bir aşk daha." demişti.

Cute Bitch •taekook•Where stories live. Discover now