7🐯

6K 555 360
                                    

"Taehyung zaten çok küçük yaşta temel bilgileri öğrenmiş. Okuma düzeyi oldukça iyi. Basit işlemleri yapabiliyor. Bayan Jiho ona bunları öğretmiş. Çok çabuk öğreniyor. Şuan 6 yaşında bir çocuğun bedenine sahip ama 3. Sınıftaki bir çocuğun öğrenmekte güçlük çekeceği bir konuyu kolayca anlayabiliyor. Melezler zaten zekidir ama Taehyung'unki daha farklı."

Hoseok bir üniversitede akademisyendi. Yine de Taehyung'u o eğitmek istemişti. Birkaç gündür birlikte ders yapıyorlardı. Şimdi Taehyung'a başarısı için dondurma almaya dışarı çıkmıştık.

"Bunu demek çok garip ama 2-3 aya ortaokul konularını bitiririz. İlk defa bu kadar hızlı öğrenen bir öğrencim oluyor."

Hoseok kıkırdamaya başlayınca ben de ona katılmıştım.

"Bana gökkuşağı olandan alıy mısın Jinnie!?"

Şu "r" olayı hala çözülmüş değildi. Yine de gülümseyip istediği dondurmadan sipariş edip Hoseok'a döndüm. 

"İyiki tanışmışız. Taehyung ve seni tanıdığım için çok şanslı hissediyorum. Yalnız biri olarak 6 yeni arkadaşım oldu"

Ben de memnundum Jimin ile Hoseok ile tanışmaktan. Taehyung da onları çok seviyordu.

"Kız arkadaşınla ne zaman tanışacağız?"

Gülümseyerek soruya utançla ensesini kaşıyarak bana baktı.

"Şu sıralar baya meşgul. Onu ben görürsem sizinle tanıştırırım."

Gülümsemesinde bu sefer kırıklık vardı. Elimi omzuna koyup destek verircesine sıktım.

"Seokjin?"

Sesin geldiği yere baktığımda Nick'in orada olduğunu gördüm. Şaşkınlıkla ona bakarken gülümseyerek yanımıza geldi. Bu sefer üzerinde spor kıyafetleri vardı.

Kabalık olmasın diye ayağı kalkıp çok sıkı olmayan şekilde sarıldım. Ayrılınca ağzı yüzü rengarenk olmuş Taehyung'un sinirle Nick'e baktığını gördüm. Elimi tutup çekiştirince Nick'i masamıza davet ettim.

"Seni burda görmeyi beklemiyordum. Burası kaldığım daireye yakın. Koşu yapmak için çıkmıştım. Seninle karşılaşacağım hiç aklıma gelmezdi."

Gülümseyerek onu onayladım.

"Benim de aklıma gelmezdi. Bu arada sen 1 yıllığına dönmeyecek miydin? Projeye 1 yıl sonra başlanacağını söylemiştin."

Nick başını salladı. Taehyung'a bakış atıp bana döndü.

"1, 1.5 yıl sonra döneceğim için 1 hafta daha kalmak istedim. Seul güzel bir yer. Hatta sana da haber verecektim. Yarın küçük bir parti vereceğim. Senin de gelmen güzel olurdu."

Normal şartlarda kabul ederdim ama Taehyung dondurma ile kirlenmiş ellerini koluma sarmıştı. Bir şeyin olmasını istemezse koluma kuyruğunu sarardı ama şimdi dışarıdaydık. Belli ki kuyruğuyla yapamadığını eliyle yapmıştı.

"Aslında yarın tüm arkadaşlarım meşgul. Taehyung'u bırakacak bir yerim yok. Taehyung'u da getiremem."

Hoseok konuşacak gibi olunca onu belinden çimdiklemiştim. Nick başını salladı. İnanmış gibiydi.

"O zaman pazar günü hazır ol seni bir yere yemeğe götüreceğim. Pazar günü tüm arkadaşların meşgul olmayacaktır."

İma mı yapmıştı yoksa tamamen öylesine mi demişti emin olamadım. Bu yüzden başımı salladım.

"Bu arada bu arkadaşım Hoseok."

Onlar tanışma faslına geçince Taehyung'a döndüm. Bana sinirle bakıyordu. Şimdilik bir şey söyleyemeyeceğim için sadece masadan aldığım peçete ile burnunun ucunu sildim. Bana bakmadan dondurmasını yemeye devam etti. Ne yapacaktım ben bu çocuğun kıskançlığıyla kesinlikle bilmiyordum. Belki de büyüdükçe bu durum değişirdi. 

TigerboyWhere stories live. Discover now