Fazlalık-cedric diggory

the spare • 5

* Yazıyorum yazmasına ama ben kitapları yavaş yavaş unutmuşum ( Ölüm yadigarlarını okuduğumda 2018'in Temmuz -Ağustosuydu o zamandan beri Hp okumuyorum) bu yüzden sihirli dünyayı kitaba eklemeyi unutuyorum... Bu arada kitapta ve özellikle bu bölümde olaylar Ateş kadehi kitabıyla neredeyse birebir aynı çünkü olay örgüsünü orjinal hikayeye göre yürütüyorum.

22 kasım 1994 Hogwarts - Büyük Britanya

2 gün. İlk göreve sadece 2 gün kalmıştı. Her şey yeni başlayacaktı ya da çoktan başlamıştı bitecekti. Kimse hiçbir hikayenin sonunu önceden bilemezdi. Bunun için okunması gereken satırlar, ezber edilmesi gereken dizeler vardı. Kimileri hikayeleri okumak yerine kendilerinkini yazmayı tercih eder. Bugün Cedric'in bir üç büyücü turnuvası yarışmacısı olmadan önceki hayatındaki son iki gününden biriydi ve bu günü Ophelia ile dersliklerine giderek başlatmıştı.

" Kahvaltı yapmak istiyorum! Yemek yemek istiyorum! Cedric, açım!  Hayır yani profesör Flitwick ile kahvaltıdan önce ders yapacak kadar önemli ne işleyecek olabiliriz?"

"Ophelia Haklı." Dedi yanlarına gelen Hufflepuff'lı arkadaşları Andrew. Çocuk öyle uykuluydu ki formasını ters giydiğinden haberi yoktu. "Güneş daha yeni doğdu ve derse gidiyoruz."

"Yapmayın ama, o kadar da büyütülecek olay değil alt tarafı 45 dakika dayanacağız sonra yemek yiyeceğiz."

Andrew ve Ophelia aynı anda Cedric'e baktılar. "Senin için hava hoş tabi Cedric,Flitwick'in gözde öğrencisisin."

Yanlarına gelen bir diğer yakın arkadaşları Elijah "Orada sözünü kesmek istiyorum." Diyip Andrew'i durdurdu. " Cedric bütün herkesin gözde öğrencisi."

"Şöyle söylemeyin."

Elijah dirseğiyle Cedric'i dürttü "Utandın mı yoksa? Ne utanıyorsun oğlum? Favori olmak senin hakkın. Bizim Diggory'miz büyümüş de gözde öğrenci mi olmuş."

Koridorda yürürlerken hepsi gülüyordu. Cedric sevilen bir çocuktu ve her seferinde arkadaşları bu durumun gerçekliğini ona gösteriyorlardı -ve tabi bir de Ophelia.

" Formanı ters giymişsin Andrew." Andrew, Cedric'in uyarısıyla üstüne bakıp kısa bir şaşkınlık geçirdikten sonra asasını çıkartıp üstünü düzeltti.
"Senin de saçların taranmamış şampiyon."

Ophelia güldü. " Çünkü yürürken 15 kere saçını dağıtıyor, hep havadan bunlar."

Cedric durdu. " Hey, hava atmıyordum senin öyle sevdiğini sanıyordum."

Ophelia, Cedric'in saçlarını karıştırdı. " Öyleyse doğru biliyorsun."

"Kusacağım çok romantiksiniz."

Ophelia, Elijah'a takıldı."Dedi Jennifer'a çiçeğim diyen Elijah."

Ophelia ve Elijah birbirleriyle uğraşırken büyük bir gürültü işitmeleriyle hepsi sessizleşip etraflarına bakınmaya başladı. Cedric'in çantasının altı yırtılmış ve bütün eşyaları yere düşmüştü.

Cedric yere doğru eğilirken"Merlin!" Diye feryat etti . " Nasıl oldu ki şimdi bu? Daha yeni almıştım."

O fark etmemişti ama bunun sebebi koridorun başında duran Harry Potter'ın asasından çıkan 'Diffindo'ydu.

Kız şişelerin patlamasından dolayı mürekkebe bulanan parşömenleri yerden aldı.  "Farkında olmadan bir yere takılmışsındır belki"