Başlangıç

315 78 104
                                    

BFF + Anneannem

Burası Kız İmam Hatip. Bilindiği gibi sadece din dersleriyle yetişen mütavazi sesiz kızlarla dolu olan bir yer değil. Daha fazlası...

Günlerden okul. Havada sıkıcı bir edebiyat kokusu var. Matematik oranı %90 bügün bizi bâyâ terleteceğe benziyor. Labatotuardan sert rüzğarlarla kimya geliyor. Ve ve ve ... Bu koku yanmış poğaça mı?

Yorganımı üzerimden bir hışımla atarak doğru teyzemi uyandırmaya yöneldim.

"TEYZEEEE MUTFAK"

OLAMAZ! teyzemle beraber cihada koşan askerler gibi dört nala mutfağa doğru ilerliyorduk. Tek farkımız askerlerin elinde kılıç bizimse oda spreyi olmasıydı. Ve sonunda mutfağa yetişmiştik. Ama düşman toprağı çoktan istila etmişti. Ve yine kaybetmiştik.

"Anane yine mi? Bi azad et artık şu mutfağı. Batmış yine her taraf"

Anneannem, namı değer Selvi Sultan bir aslan edasıyla başını kaldırarak:

"Karışmayın bana ben temizlerim mutfağımı yemezseniz de b*k yiyin" dedi ve huysuzca çayını eline alıp içti. Zaten o çay bardağıyla yapışık yaşıyordu.

Teyzem duvarın yanında çökmüş, yağ akan dolaplara bakarken tıpkı misafir çocuklarını izleyen yeni geline benziyordu. Anannem durmaksızın kurabiye, poğaça ve daha bir sürü hamur işi yapar (daha doğrusu yapamaz) mutfağı çok kötü kirletir ve sonra bize yaptığı yanık şeyleri zorla yedirir. Teyzemi dürterek

"Burayı akşam gelince hallederiz. Hadi hazırlanalım" dedim ve ikimiz de hazırlanmak üzere odamıza gittik.

Teyzem özel bir otelde barmen olarak çalışıyordu. Bazen eve çok geç geldiği olurdu. Henüz 22 yaşındaydı ama çocuk yaşta evlendiği için genç yaşta dul ve anneannemin başına kalmıştı.

Selvi Sultan'ın başına kalan bir tek teyzem değil bende vardım.Annem ve babam ayrıydı. Annem öğretmendi ve tayini çıkmıştı. Ama ben okulumu bırakarak başka bir yere gitmek, sadece okulumu değil arkadaşlarımı ve dahası Antalya'yı bırakmak istemedim. Ve böylece anneannemin başına kaldım.

Hazırlandıktan sonra önce odamın, sonra anneannemin odasının, banyonun, salonun, ve teyzemin odasının aynasına bakarak annenannemi öptüm ve evden çıktım.

Son günlerde çok heyecanlıydım. İl genelinde liseler arasında büyük bir yarışma vardı. Her türden yeteneklerin yarışacağı yarışmaya bizim okul da katılmışdı. En ezeli düşmanımız ve rakibimiz olan Kabataş Anadolu Lisesini patates püresi gibi ezmemiz için bize fırsat doğmuş oldu. Bunun için bütün okulun öğretmen ve öğrencileri seferber olmuş durumdaydı. Yarışmaya henüz iki ay vardı ama ben fazla heyecanlıydım.

Apartmandaki sabah sporum olmazsa olmazımdır. Sağa sola bakarak önce Dikizci Kadriye Teyzenin, sonra huysuz Bakire Teyzenin zilini çalıp kaçtım. Sırada altın kapı kalmıştı. "Yönetici Kızıl Sakalın kapısı" o kapıyı her zaman zevkle çalarım. Kızıl Sakal'ın da kapısını çalarak fırladım dışarıya. Son olarak apartmanın kapısının aynasına bakarak yoluma koyuldum.

Okulla evin arasında 2 km vardı ve ben yürümeyi çok seviyordum. Deniz kenarında okula doğru yürümeye devam ettim.

Sonunda okuluma gelmiştim. Aslında okulu sevmiyorum ama içindekiler... Onlara ne kanka ne dostum ne canım diyemiyorum. Çünkü onları bir isimle sınırlandıramıyorum.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 14, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

HIZLI VE LİSELİWhere stories live. Discover now