KARAHAN KOLEJİ

9.Bölüm

İlk defa bir bölüme şarkı ekledim umarım beğenirsiniz...

Bu bölüm en uzun bölüm oldu. Zaten sizi de çok beklettim. Umarım beğenirsiniz.

                       3320 kelime

Mira

"Bize aşk lazım" dedi. Hemen kafamı göğsünden kaldırdım ve anlamsız gözlerle ona baktım.

O da aynı şekilde bana baktı. Kafamı sağ tarafa çevirdim. Buse ve Buğra... Akıllarınca şarkı söylüyorlar.

"Bize aşk lazım" dedi Buğra ritimli bir şekilde. Hemen Rüzgar'ın kucağından kalktım ve üstümü başımı düzelttim.

"Bana sen lazım" dedi Buse de ritimli bir şekilde ve gülerek.

"Kesin lan" dedi Rüzgar bağırarak.

"Biz de diyoruz Rüzgar sinirli... Peh sinirmiş... Güzel numara haaa" dedi Buğra baş parmağını sallayarak.

"Kes sesini valla döverim seni" dedi Rüzgar ayağı kalkıp.

"Tamam be tamam" dedi Buğra ve Buse'ye dönerek "Hadi biz gidelim de baş başa kalsınlar" dedi ve gülerek gittiler.

Biz de Rüzgar ile arkalarından ilerledik.

"Of ya çok yanlış anladılar" dedim ellerimle yüzümü kapatıp.

"Of takma bu kadar. Hem sende baya rahattın..." dedi Rüzgar sinsice gülerek.

Karnına vurdum ve "Mal" dedim. Sonra da önden ilerledim.

Bizimkiler yere kilim sermiş ortaya da çekirdek koymuş sohbet ediyorlardı.

"Vay millet sohbetiniz bol olsun" dedim Azra'nın sırtına yavaşça vurup. Sonra da gidip Berke'nin yanına oturdum.

"Ya ben sizden çay istedim mi?" dedim sinirle.

"Ya semaverde ki su kaynadı git demle" dedi Buse elinde ki çekirdek çöpünü bana atarak.

"Tembeller" dedim ve demlik alıp semaverin yanına gittim. Demliğe çay attım ve semaverde ki suyu boşalttım.

Emre yanıma geldi ve semavere tekrar su doldurdu.

"Emre özür dilerim ya hep benim yüzümden ben istedim hep beraber gelmeyi ama... " sözümü bitirmeden

"Tamam Mira önemli değil" dedi gülerek.

"Ya ne bileyim kavga falan ettiniz kendimi suçlu hissediyorum" dedim mahçup bir şekilde.

Güldü ve beraber bizimkilerin yanına gittik.

"Hadi bir şeyler yapalım" dedi Buğra sıkıntıyla.

"Maç" dedim heyecanla.

"Bana uyar" dedi Rüzgar meydan okur gibi.

"Ama önce çay içelim" dedim yalvarır gibi. Hepsi güldü Rüzgar hariç.

Semaverde ki su da kaynağında herkese çay servisi yaptım. Onlar kupa fincanlar da çay içtiler. Ben tabi ki de ince belli bardak ta içtim.

"Hadi ya yeter kalkın" dedi Mert.

"Ya daha çay içmedim" dedim. Oysa ki baya da içmiştim.

"Kaçıncı bardağın bu Mira Hanım" dedi eli ile bardağı gösterip.

"8" dedim sessizce.

"Yuh kızım" dedi Mert.

"Ya ne var siz kocaman bardakta içtiniz de ben size bir şey dedim mi?" dedim sinirle ve bir bardak daha doldurdum.