...

628 55 4
                                    

Kendi kendime sevinçten ağladığım doğrudur. Arada sırada yaparım böyle şeyler. Bu çok başka bir sevgi çok başka bir sevda.. Nasıl anlatsam bilemedim. Kalbe zarar derler ya. Ta kendisi. Kutsal şehre vuslat bana ne getirir bilmem lakin bir yerlerde heyecandan düşüp bayılmak istemiyorum açıkçası.
Evet onca yıllık hasretim son bulacak belki ama daha gitmeden dönüş günündeki ayrılığın acısını ruhumda buz misali hisseder gibiyim..
Havaalanına diye yola koyulduğumuz sarı taksinin camından etrafı izlerken geliyorsun aklıma. Gözlerim, sokakları her gün hiç yorulmadan aydınlatan ışıklara kayıyor. Daha yolun başında olmama rağmen boğazım düğümleniyor. Hissiz duygular, istemsiz göz yaşarmaları.
Ey Kutsal şehir Ey Beytülmakdis...
Yolun sonu ya varır.. ya varmaz.. sana.
Bilemiyorum, kestiremiyorum.
Nemruti bir ateşin yakılmasında devasa büyüklükteki ateşe bir damla suyu taşıyan karınca geliyor aklıma.
bilir misiniz o karıncayı?
- O kadarcık suyun bu büyük ateşe ne faydası olur be karınca. sende! diyenlere;
- Olsun, tarafımı belli ediyorum. safım belli
olsun yeter. diyordu ya hani.
İbrahim (as)'a dokunmadığı gibi, İsrailin fitne ateşi umuyorum ki bana da dokunmaz. Korku değil asla (!)
Korkmuyorum! Aksine onları delicesine korkutan bir ülkeden gideceğim için müthiş bir gururdayım. Korku değil sadece herşeyi ile bize ait olan topraklarımıza, öz vatanımıza girerken, çıkarken askerlerin üzerimizde ve valizlerimizde yapılacakları aramalar, alınan yersiz önlemler (!) asabiyetleri, üzerimizde söz sahibi olmaları, bulundukları kutsal topraklara sahipmiş gibi sinir bozucu tavırlarını tahmin etmemek mümkün değil. Bu tiksinç hareketleri, benim en ufak bir sözüme ya da davranışıma sevk ederde tekrarında Kudüs'e yapacağım ziyaretlerde engel teşkil eder diye vahamete kapılıyorum.
Bu toprakların üzerinde hiç bir behremi olmadığı halde bunları yapan, bu tavırları sergileyen İsraili bu hale getiren kimlerdir sizce?
Ha birde bütün derdi gâm yetmezmiş gibi Yahia'nın yüzü aklımın ucundan geçiverince yanağıma bağdaş kurup oturan bir tebessüm dışarıdan bakana ''Nur yine ne düşünüyor acaba?'' dedirten cinsten.
Ne düşünüyor olabilir insan. Soruyorum size. Bir meczup neyi düşünür? İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli hasletlerden biri düşünmek. Bilmem dikkatinizi çekmiş midir? El-Ağlebiyetul'Ûzma diyebileceğimiz kadar çoğunluğumuz düşünme yetisini kaybetmiş, düşünebilecek iken düşünmekten vazgeçmişiz. Ya da kafamız sadece bir iki şeye çalışır hale gelmişiz. Bu büyük sorunu kim çözebilir? Tabi ki içimizde bir yerlerde bulunan kafes. İnsan önce beyninin içindeki kafesten sıyrılmalı.

...

🌸🌿

Kitapla kalın.

KUDÜS GELİNİ  Where stories live. Discover now