SIKINTILI|44

9.5K 696 281
                                    

Selamlar bebekler.

Nasılsınız?

Ben sizinle yorumlarda sohbet ederken çok mutlu oluyorum açıkcasıı. 🧡

800 küsür kişi okumuş ama sınır geçmiyor gerçekten üzülüyorum.

Bölüm bekleyip gerekirse başka hesaplardan vote atan, yorumlara abanan okuyucuların hakkına girdiğinizi düşünüyorum.

Onlar için bugün 45. Bölüm gelecek.

Bölüme başlamadan vote atar mısınız?

~~~

Atakan

Hissettiğim şeyleri anlamdıramıyordum.

Bize yapılanlara neden bulamıyordum.

Kapının sesini duymamla hemen düşüncelerime son verdim.

"Merhaba doktor hanım ben sevgilisiyim. O nasıl iyi mi?" dediğimde sıkıntı içeren bir yüz ifadesinde olduğunu gördüm.

Duyacaklarımdan korkuyordum.

"Açıkcası bedenini uyuşturan bir ilaç vermişler. Bunun sonucu olarak bağımlılık riski var ve testler yapılacak. Ayrıca psikolojik bir destek almasını öneriyorum. Ben kendisiyle iletişim kuramadım. İsterseniz siz bir deneyin." dediğinde afallamıştım.

Bağımlılık riski?

Annesi polislerle konuşuyordu. O yüzden yavaşça kapıyı açtım.

Yüzü pencereye dönük bir şekilde uzanıyordu. Yanına yaklaştım.

Sakince davranmam lazımdı. Tepkisi nasıl olurdu bilmiyordum.

"Sıkıntılım."diye kısık sesle ona seslendiğimde titrediğine yemin edebilirim.

Sonunda pencerenin önüne gelip yüzünü görmüştüm.

Mor göz altları, bembeyaz suratı, her an ağlamaya hazır o normalde ışıl ışıl olan gözleri..

Canım acımıştı. Onu bu halde görmek canımı yakmıştı.

Gözlerini bana çevirdi.

"A-Atakan?" diyip oturur pozisyona geçtiğinde hemen yanına gidip ona sarıldım. Ağlamaya başlamıştı ve bana o kadar sıkı sarılıyordu ki..

Tekrar aynı şeyleri yaşamaktan korkar gibi. Bırakma der gibi.

Yavaşça saçlarını okşadım.

"Burdayım. Ben burdayım."

Belli bir süre daha sarılıp geriye yaslandı.

"Neden gelmedin ki? Ben çok bekledim seni." diye sorduğunda elimin altındaki yorganı sıkıca sıktım.

"Gelemedim, seni bulamadım özür dilerim. Kurtaramadım." diye sessizce konuştuğumda yumruk halinde olan yorganı sıktığım elimi elinin içine aldı.

"Vazgeçmedin ama değil mi?" diye beklentiyle baktığında hızlıca başımla onu onayladım.

"Asla vazgeçmedim." dediğimde kısa bir sessizlik oldu.

"O, hani o işte her ne haltsa canını çok yaktı mı?" diye sinirle sorduğumda kendime hakim olmaya çalıştım.

"Sadece serumlarımı yeniledi ben anlamadım anlamadım ben o an kendimde değildim sanki. Ne oldu bilmiyorum. Hareket edemedim, elimi bile oynatamadım."diyip tekrardan ağlayacak gibi olduğunda yavaşça burnuna işaret parmağımla vurdum.

"Şşh daha fazla ağlamak yok. O şimdi emniyette. Ceren de orada. Artık kötü şeyler yok tamam mı?" dediğimde biraz durduktan sonra beni başıyla onayladı ama bu kadar kolay olmadığını biliyordum.

Psikolojik olarak kötü olduğunu, cümlelerini zor toparladığını, hareketlerini çok yavaş yaptığının farkındaydım.

Karşısında güçlü durmalıydım.

Yanına oturdum. Sol elimi yanağının altına aldı. Sağ elimi ellerinin arasında sımsıkı tuttu. Başımı boynuna koydum.

Yorgundu belli bir süre sonra uyumuştu. Onu izlerken yaşadıklarımızın ağırlığı aklıma geldi.

Aşamayacağımız şeyler değildi. Onun hep yanında olacaktım.

Sıkıntılım diye sevdiğim kadındı.

Bunları atlatacaktık.

İçeri doktor girdiğinde ellerimi yavaşça Başak'tan çektim. Huysuzlandı ama sonra yorgunluğuna yenik düştü. Uykusuna devam etti.

Doktorla dışarı çıktık.

"Sonuçlar temiz." diyip güldüğünde iki elimle yüzümü sıvazladım.

Şükürler olsun Allah'ım.

"Fakat psikolojik olarak neler olacağını bilmiyoruz. Geceleri uyuyamayabilir. Durduk yere korkabilir. Ağlama krizleri, sinir krizleri olası şeyler. İştahsızlık ve benzeri birçok sonuçlar olabilir." dediğinde başımla onayladım.

Olasılıkların bilincindeydim. Yanında her zaman olacaktım.

Konuşmaya kaldığı yerden devam etti ve gözlerim duyduklarımla birlikte dolmaya başladı.

"Vücudu uzun süredir uyuşuk durumda olduğu için yürüme sorunu yaşayabilir. Fizik tedavi ve egzersizlerle bunları da ne kadar sürede olduğunu kestiremiyorum ama aşabilir. Sorun şu ki bunun farkına vardığında kendini kaybedebilir ve zorlanabilirsiniz. Size yardımcı olması için.."

Doktorun konuşmasını bölen Başak'ın bağırmasıydı. Hemen odaya girip yanına koştum. Yaşlı gözleriyle hemen bana baktı.

"Atakan. Atakan sevgilim ben ben neden kalkamıyorum yerimden? Neden hareket edemiyorum?"

~~~

Güzellikler finale yaklaşıyoruz hissediyor musunuz?

Final nasıl olur sizce?

Benim her şey aklımda ama iki seçenekli düşünmek zorundayım.

İyi veya kötü.

İki seçeneğe de finalim aklımda hazır.

Peki buna siz hazır mısınız?

Sizi seviyorum.

SIKINTILI |Texting|Donde viven las historias. Descúbrelo ahora