|2|

92 7 3
                                    

Herkese merhaba tekrardan!
Burada olduğunuz için teşekkür ederim.
Keyifli okumalar diliyorum.
Sol altta yer alan minik bir yıldız olacak, heh işte oraya minik bir dokunuş beni çok mutlu edecek...
   Xx.

======================

   Havalimanının çıkış kapılarıdan yürürken istemsizce derin bir nefes aldım.

Alışveriş merkezini andıran bu binadan çıkmak bir hayli zor ve yorucu olmuştu. Valizimi almak için yaptığım tonla saçma hareketleri saymıyorum bile.

Sabah erken kalmış, 3 saat 42 dakika uçak yolculuğu yaparak ülke değiştirmiştim. Ve şimdi 1 yıllığına sahibi olacağım eve gitmeliydim.

Siz, siz olun asla iki valiz, bir sırt çantası ve bir de kol çantasıyla yola çıkmayın. Tek başıma bunları taşımak tam anlamıyla bir eziyetti.

İki elimde valizim ve sırtımda çantam ile Heathrow önünde durdum. Yeni evime gitmeliydim ve beni karşılaması için Türkiye konsolosluğundan birini göndermiş olmaları gerekiyordu. Türkiye'de bıraktığım sıska kız tarafından gelecek kişinin bilgileri ve telefon numarası mail atılmıştı. Ne diye önceden not etmedim ki bir yere? Burada böyle boşuna uğraşıp durmazdım.

Etrafı görmek için eğdiğim başımı kaldırdım ve biraz uzaktaki bank gözüme çarptı. Oraya kadar yürümeye öylesine üşendim ki bir duvar kenarına geçmeyi tercih ettim. Telefon ile yolun ortasında uğraşamayacak kadar yorgun ve gergindim. Eşyalarımı sürükleyerek en yakın duvarın dibine doğru yürüdüm. Bu sırada başkalarına çarpmamak için normalde olduğumdan biraz daha dikkatli davranıyordum. Hedefime ulaştığımda elimi çantama attım. Bu kez beklediğim gibi olmadı ve ilk çabamda telefonumu elime aldım. Maillerim arasında girerek ev adresinin ve karşılamaya gelecek kişinin numarasının bulunduğu maili aramaya giriştim. Kısa bir sürede numarayı bulmuştum. Numara üzerine hafifçe dokunarak aradım.

"Merhaba. Ben Sena. Beni almak için sizi göndereceklerini söylediler. Uçaktan indim hatta havaalanından çıktım bile."

"Merhaba Sena hanım. 'Dış Hatlar Geliş A Kapısı'ndan çıktığınız zaman ben sizi karşılayacağım. Aracın plakası FH20GTK. Beni bulamazsanız arabanın yanına gidebilirsiniz. Zaten tam çıkış kapısının karşısında." adam o kadar hızlı konuşmuştu ki...
Plakayı son anda kelimelerinin arasından zar zor seçip anladım. Teşekkür ederek telefonu kapattım.

Zaten bahsedilen çıkıştan çıktığım için direkt olarak kapının karşısında duran otomobillere yöneldim. Aracı bulduğum zaman orta yaşlı ve göbekli bir adamın etrafa telaşla bakındığını gördüm. Muhtemelen beni arıyordu."Merhaba." diye seslendim.

Beni gördüğünde rahatlamış gibiydi. "Hoşgeldiniz Sena hanım. Valizlerinizi verin lütfen. Siz araca geçebilirsiniz."

Fazla kibar bir ton ton abiydi. Dediğinin aksine valizlerimi yerleştirmesinde yardımcı oldum ve sonrasında beraber araca geçip oturduk. Emniyet kemerimi takıp ne kadar süreceğini bilmediğim bir yolculuğa başladık.

Sessiz ve uyuklama ile geçen 45 dakikalık bir araba yolculuğundan sonra geniş yolları ve belli aralıklarla ağaçları olan klasik bir Londra sokağında, içerisinin geniş olduğu daha dışarıdan belli olan, küçük bir bahçeye sahip şirin bir evin önünde durduk.

Merhaba yeni evim.

Ton ton abi arabayı durdurduktan sonra hızla indi ve bagajdaki valizlerimi çıkardı. Bende bu sırada arabadan inmiş etrafı inceliyordum. Valizlerimi alıp teşekkür ederek sarıldım bu ton ton abiye.
Sanırım duygusal anlamda zedelenmiş hissediyordum kendimi. Tanımadığım birine sarılmak iyi gelmişti. Hem bana babamı andırıyordu yüz şekliyle.

Fedora | Harry StylesWhere stories live. Discover now