12

2.2K 237 40
                                    

Turnuvaya başlamadan önce verilen arada ne Midoria'yı ne de Todoroki'yi görmedim. Onları yenebilecek miydim? Todoroki'ye zaten bir kere yenilmiştim. Ne pahasına olursa olsun bir daha olmasına izin vermeyecektim. Tabi sınırlarımı aşmadan. Babamın öğrettiği çoğu dövüş tekniğini kullanmıyordum. Çünkü o öldürmek için dövüşüyordu, bense kurtarmak için dövüşecektim.

Tabi korkmuyorum dersem yalan olur. Heyecanlı değilim de değil. İkisi de en iyi kahramanlarım gücüne sahip sonuçta. Bense bir kötü adamın kızıyım.

Arena hazır olduğunda Present Mic'in sesi duyuldu. "Hey millet hazır mısınız!? Buraya gelmek için bir sürü engelin üzeri üstesinden geldiniz. Ama şimdi bire bir savaş turnuvasının başlama zamanı!! Güvenebileceğiniz tek şey kendi gücünüz. İrade, teknik, güç akıl ve zeka! Bunları kullanın ve zafere Doğu ilerleyin."

Midoria karşımdaki kapıdan Midoria'ya arenaya girerken ben de diğer kapıdan girdim.

Suratındaki garip ifadeye gülmemek için kendimi zor tuttum. Benden çok daha gergindi.

Present Mic bizi tanıtırken ne dediğini anlayamıyordum bile sadece Midoria'ya bakıyordum. Kazanabilecek miydim? Kazanmak zorundaydım. Kazanacağım,ne  pahasına olursa oldun. Kazanacağım.

Midnight "Kurallar basit." Dediğinde anca kendime gelebilmiştim. "Rakibini Ringden dışarıya çıkaran, rakibinin hareket etmesini engelleyen veya rakibine pes ediyorum dedirten kişi kazanacak! Birbirinizi yaralamaktan çekinmeyin Recovery girl yaralarınızla ilgilenmek için hazırda bekliyor! Bu savaşta etik ve ahlaka yer yok gerekirse belden aşağıya da vurabilirsiniz!"

"Ama tabiki de öldürme aracıyla saldırmak yasak! Eğer bu olursa yarışmadan atılırsınız! Çünkü kahramanlar sadece kötü adamlarla savaşırken böyle bir niyete sahipler." Hemen Ring'in ortasında dışarıda duran Cementos'a baktım. Her an aramıza çimentodan bir duvar örerek bizi sürdürebilecekmiş gibi görünüyordu.

"O halde başlayalım." Dedi Midnight

Sırtımda asılı olan kılıçlarımı çıkarttım ve ellerimde sallamaya başladım. Bir kaç tur döndürdükten sonra kılıçları Midoria'ya doğru doğrulttum ve pozisyon aldım.

"Bu tarz aletler için izin olmadığını sanıyordum?" Dedi Present Mic

"Ona ben izin verdim." Dedi Aizawa Sensei ilk defa konuşarak

Kılıçlardan bir tanesini Midoria'ya uzattım "istersen alabilirsin daha adil olur."

Kafasını olumsuz anlamda salladı "kullanmayı bilmiyorum."

Kılıçları kınına geri koydum ve gülümsedim. "Seni kılıçlar olmadan da yenebilirim."

Ona doğru bir tekme attım. Bu durumda kullanabileceğim en iyi özgünlüğüm yararlanamaz vücuttu Bununla hem saldırı hem de savunma yapabilirdim.

Midoria kenara çekilerek tekmemden kurtuldu ve ayağımı iki eliyle tutarak kendine çekti. Yere düşmemek için ellerimle omuzlarını tuttum ve ayağımı ondan kurtararak üzerinden takla atarak arkasına geçtim.

"Neden ikisi de güçlerini kullanmıyor?" Dedi Present Mic

Kalabalıktan sesler yükseldi ama ne dedikleriyle ilgilenmiyordum.

"Bu gücünü göstermen için tek şansın Midoria kullan bunu."

Midoria arkasını döndü ve gücünü kullanarak bana bir yumruk attı. Saçlarım rüzgarla geriye savrulurken dirseklerimi yüzüme siper ettim ve bir kaç adım geriledim. Yumruktan çıkan rüzgar topraktaki tozları havaya kaldırdığı için koşa süreli bir sis oluştu. Sis hızla dağılırken herkesin gözü benim üzerindeydi.

"Hiç bir şey olmadı! İnanılmaz bu kız gerçekten yıkılmaz! Bir Profesonel kahramandan daha güçlü!" Present Mic'in sözleri arenada yankılanırken gülümsedim.

"Kazanmak zorundayım Midoria çünkü benim de kendimi kanıtlayıp, gururlandırmam gereken bir kahraman var."

Midoria gülümsedi "kazansan bile pes etmeye niyetim yok."

"Biliyorum, bu yüzden sana hep özeniyorum."

Bana doğru hamle yaptığında ışınlanarak arkasına geçtim ve sırtına tekme attım.

Bana tekrar yumruk attığında son dakikada bir kalkan yapmayı başardım ringden çıkmama çok az kalmıştı.

Yaralanamaz vücut özgünlüğümü hiç devre dışı bırakmamalıydım.

"Bu arada farkettin mi? Bana iki kere yumruk attın ama kolun kırılmadı. Gücünü dengelemeyi başardın Midoria."

Gülümsedi kalkanı kaldırdım ve tekrar yaralanamaz vücut özgünlüğümü kullanmaya başladım.

"Şimdi işleri biraz kızıştıralım."

Midoria'ya doğru koşarak zıpladım ve omuzuna basarak üstünden atladım. Su gücümü kullanarak ellerimden çıkarttığım büyük bir su dalgasıyla onu ringin dışına ittim ama son anda gücünü ayaklarında toplayarak kendini durdurdu ama sağ ayağı kırılmış gibi gözüküyordu.

Ne yapmalıydım? Savaşabilecek miydi? Her ne olursa olsun kazanacaktım. Kazanmalıydım.

"Üzgünüm Midoria."

Suyla onu biraz daha ittirirken tüm gücünü parmaklarından birine yoğunlaşırdı ve diğer parmağıyla gücü yoğunlaştırdığı işaret parmağını ittirdi ve hava akımıyla su dalgasını ikiye böldü. Sular seyircileri ıslatırken herkes şaşkındı. Kırılan parmağına baktım. Gücünü sadece bir insana vururken mi ayarlayabiliyordu?

"Bütün parmaklarını teker teker kırmanı izlemeyeceğim." Dedim ve onsa doğru koşmaya başladım diğer parmağıyla hava akımı yaratırken ringden dışarıya çıkmamak için kendimi bir kalkanın içine aldım.

Bu durumda yapabileceğim tek bir şey vardı ve oldukça riskliydi. Farkettiği an beni ring dışına itebilirdi.

Etraftaki sisi hala kalmamışken hızlıca kınından çıkarttığım kıçı Midoria'nın hemen yanındaki arena duvarına büyük bir gürültü ile sapladım.

Midoria'nın dikkatti dağılınca hemen arkasına ışınlandım ve onu üniformasından tutarak hemen yanımda olan  ring çizgisinin dışına fırlattım.

"Ve kazanan 1-A'nın Yenilmez kızı Annie bu kız gerçekten inanılmaz. Özgünlükleriniz koruyun millet çünkü Annie onları çalabilir."

"Kopyalayabilir." Diye düzeltti Aizawa Sensei

"Özgünlükleri kopyalar."

Yere düşen Midoria'ya döndüm ve kalkmasına yardımcı olmak için elimi uzattım.

Elimi tutarak kalktı. "İyi maçtı."

Gülümsedim "iyi maçtı."

"Bir dahaki sefere seni yeneceğim."

Elini bırakarak omuzuna dokundum "beni zaten yendin Midoria."

Ve kulağına fısıldadım "Barışın sembolü, 1 numaralı kahraman Deku."

Annie's Hero Academia [Todoroki](düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin