5 - Anılardaki Havuz

4.8K 308 79
                                    

~~~~Bugünkü güzel haberlerden sonra yeni bölüm vermeye karar verdik. Bugün Hia Win'in doğum günüydü ve bu güzel günde yönetmen P'New bize müjdeli haberi verdi. Seneye WinTeam'in kendine özel dizisini izleyebileceğiz. ~~~~ 🎊 🎉🎊 🎉🎊

Phawin, soyu Çin'den gelen bir ailenin ortanca çocuğuydu. Genellikle büyükanne, büyükbabaları ve birçok akrabasıyla birlikte yaşayan geniş bir aile yapıları vardı. Küçüklüğünden beri kuzenleriyle ilgilenmesi gerekiyordu. Ondan yaşça küçük erkek kardeşi de dahildi. Onun için büyük bir yüktü çünkü abisiyle de ilgilenmesi gerekiyordu. Bütün zamanını etrafındaki insanlarla ilgilenmekle geçirmek, artık onun için alışkanlık olmuştu.

Bazen yeri gelince, en sevdiği şeyleri abisine veya küçük kardeşine verdiği zamanlar da oluyordu. Bu yüzden her şeye körü körüne bağlanamazdı. Ta ki liseye kadar, Phawin artık kendisini de mutlu edecek şeyler yapmak istemişti. Bu yüzden...

Eve yardım etmenin karşılığında, büyük bir motosiklet. Dördüncü sınıftan beri bütün birikimini annesine veriyordu.

Tam da o zaman, ilk defa ilgi çektiğini fark etmişti. Kimsenin dokunmasına izin vermiyordu. Ailesinden bile hiç kimse motosiklete binemiyordu. Ancak bu yeterli değildi.

Daha da fazlasını istemişti, sonunda da dövmeler hoşuna gitmişti. Saçını ilginç renklere boyamak da öyle. Kulağındaki sayısız piercing ile üniversiteye girmişti. Ailesinden ayrılmıştı, bir yurtta kalıyordu. Yakın arkadaşlarıyla mutlu bir hayat geçiriyordu. Sürekli gülümseyip, mutlu gibi görünse de kalbinde bir türlü dolmayan boş bir köşe vardı.

"Hia Win."

Saçları karışık küçük kardeşi ona doğru koşuyordu. Elleri kitapla doluydu. Büyük ihtimalle onun yardımını isteyecekti.

"Her sınavın olduğunda, yardım için Win'e koşuyorsun." Hia Wan, evin en büyük oğluydu. Gözlüğünü biraz geri doğru itti, yorgun gibi görünüyordu.

"Hia Wan... Hiçbir şey öğretemiyorsun, bu yüzden hiç de sızlanma."

"Aaa, seni küçük baş belası."

"Durun!" dedi onları izleyen kardeşleri. Kavgayı kesmek için elini kaldırmıştı. "Hia, sen gidip oyununu oynasana. Yarın görüşmen yok muydu? Dosyaları okudun mu?" Win, sürekli aylak aylak oyun oynayan ölü otaku abisine baktı. Ama Wan genelde, otelleri ve tatil köyünü yönetmesinde annesine yardımcı oluyordu. Mezun olduğundan beri aile işinin yönetiminde yardım ediyordu. Yeni açılan otel ve tatil köylerine üç tanesi daha eklenmişti. Aile işleri gayet iyi ilerliyordu.

(Otaku: Fanatik bir biçimde bağımlı anlamına gelir.)

Wan suratını asarak "Heyyy, sen! Bugün tatil! Hemen mezun ol da aile işine yardım etmek için benim yerime geç. Çok sıkıldım." Win ona küfür edecekken hemen evin içine doğru kaçtı. Kimsenin sızlanmasını duymayıp, saklanabileceği ve bilgisayar oyunlarını oynayabileceği bir yer arıyordu.

"Peki ya sen, Tee? Çocuk gibi davranan Hia sana zamanın olunca kitabını oku demedi mi? Taşıdığın bunca kitabın hepsini ezberleyemezsin." Win ilgisini küçük kardeşine yönlendirdi. Bu sefer yüzünü buruşturdu. Şaşıran abisine karşı çok rahat bir tavır sergiliyordu. Sonuçta her günkü gibi kibar davranan biriydi.

"Hia Win sen çok iyisin." Gözünü kırpıp büyük abisi hakkında sızlanmayı denedi ama onun yerine kafasına kalem yedi.

"Sadece ailemdeki kişilere iyi davranırım" deyip yüzüne düşen ve gözlerini kapatan sarı saçlarını düzeltti. Çok rahatsız olmuştu. Sürekli saçlarını bağlardı.

Hemp Rope - WinTeam (UWMA)Where stories live. Discover now