TANIŞMA

45.9K 217 9
                                    

Elif'in onca ısrarından sonra kabul etmek zorunda kalmıştım. Bu akşam sevgilisi Engin'in doğum günü partisine gidecektik. Yüreğimi bir sıkıntı kaplamıştı. Hiç tanımadığım bir sürü insan orda olacaktı. Böyle ortamları hiç sevmezdim ki. Kendi lise mezuniyetimde bile 1 saat durup kaçmıştım. Ama Elif e söz verdim o üniversitede ki tek arkadaşımdı. Onu da kıramazdım. Engin e doğum günün kutlu olsun der çıkarım diye düşündüm.
                                             ***
Aynada son kez kendime bakıyordum. Siyah uzun kollu hafif göğüs dekolteli eteği tütülü midi boy bir elbise giymiştim. Siyah külotlu çorap ve siyah dolgu topuk bir bot giydim. Saçlarımda siyahtı tamamen siyahlar içindeydim. Aslında böyle planlanmamıştım normalde çok renkli giyinirdim fakat Bugün içimden böyle giyinmek gelmişti. Biraz renk gelsin diye ellerime kırmızı oje dudaklarıma da bordo bir ruj sürdüm. Far olarak da rujumla aynı tonlarda bir far sürdüm. Biraz allık ve biraz rimel ile hazırdım. Böyle kendimi seyredip acaba çok mu fazla olmuş diye düşünürken telefonum çaldı. Elif arıyordu, anlaşılan kapının önündeydi. Telefonu meşgule attım annem ve üvey babama çıktığımı söyledim. Annem çok mutlu olmuştu çünkü ilk defa gece bir yerlere gidiyordum artık bir genç kız gibi davranıyorum diye düşünüp mutlu oluyordu. Tek çocuğu bendim haliyle hiçbir şeyden geri kalmamı yaşıtlarım gibi dışarı çıkıp arkadaşlarımla eğlenmemi istiyordu. Ben daha çok ev kuşuydum evde yalnız zaman geçirmek benim için her şeyden güzeldi.
                                           ***
Elif'le bardan içeri girdiğimizde burasının hiç bana göre olmadığını anlamıştım. Son derece gürültülü saçma sapan bir müzik her yerde insan kalabalığı. Bir an önce burdan gitmek istiyordum. Elif'le Engin'in olduğu masaya ilerledik. Yanında daha önce görmediğim bir adam ile oturuyordu. Enginle sarıldık doğum gününü kutladım. Sonra yanındaki adamın elini sıktım merhaba dedim. Elif de hemen "Merhaba Bülent bey"dedi. O da "Merhaba" dedi. Adının Bülent olduğunu öğrendiğim bu adam yaşça bizden büyüktü. Engin de bizden büyüktü biz 20 yaşındaydık Engin 26 yaşındaydı ama bu adam 40larına yakın gibi duruyordu. Siyah saçlarının şakak kısımları beyazlamaya başlamıştı. Kahverengi gözleri ve uzun kirpikleri vardı. Yüz hatları çok keskin çenesi yuvarlaktı.Engin'in nesi olduğunu çok merak ettim Elif le yalnız kalınca ona soracaktım. Masamıza yeni oturmuştuk ki Engin Elif'in elinden tutup "Hadi hayatım dans edelim" dedi. Elif zaten böyle yerleri dans etmeyi çok severdi. Ortak yönlerimiz çok azdı gene de çok iyi anlaşıyorduk. Ama beni orda Bülent ile yalnız bırakması sinirlendirdi. Tanımıyordum Engin düşünmemişti ama Elif de düşünmemişti.
Bülent bana " senin adını öğrenemedim" dedi. "İrem" diye yanıt verdim.
O an o kadar gergindim ki hemen kalkıp gitmek istiyordum. Ama Elif ile Engin'e haber vermeden gidemezdim, bu kalabalıkta onları bulamayacağım için masaya gelene kadar bekleyecektim.
Bülent'e Engin'in nesi olduğunu sordum. "Yıllardır birbirimizi tanırız ben abisi sayılırım." Anladım diye yanıt verdim. O sırada Elif hemen yanımıza geldi "Hadi pasta kesiyoruz gelin." Hemen kalktım pasta o kadar büyüktü ki iki tane dört kişilik masa birleştirilmişti. Engin mumları üfledi bir alkış koptu. Hemen Elif e gideceğimi söyledim. Kalmam için çok ısrar etti ama bu kadar kalmak bile benim için mucizeydi. Elif de kabul etti.
Kapıdaki güvenliğe bir taksi çağırmasını rica ettim. Şimdi taksinin gelmesini bekliyordum. Derken Bülent yanıma geldi. Benimle gel bu geceyi beraber geçirelim diyerek elini tutmam için uzattı. Şok olmuştum. Ne diyordu bu adam? Donup kaldım. Bir yanım sen ne diyorsun diye bağır haddini bildir diyordu. Bir yanım ilk defa bir erkek seni beğendi zaten tek bir gece bu şansı bir daha bulamazsın kaçırma diyordu. Bülent gözlerimin içine bakarken kararımı verdim. Gülümsedim ve elini tuttum. Beraber arabasına gidiyorduk.
Şoförü hemen kapıyı açtı. Arabası Porsche idi. Zengin olduğunu hiç tahmin edememiştim sadece yakışıklı olduğu için ve sevişmenin nasıl bir şey olduğunu merak ettiğim için kabul etmiştim. Arabasına binince şoföre otele diye talimat verdi.
"Evine gideceğiz sanmıştım."
"Evime gidemeyiz güvenlik meselesi. Gizli tutmam gerek."
Güvenlik meselesi de ne demekti? Bu adam ne iş yapıyordu?
"Ne iş yapıyorsun ki?"
"İrem lütfen birbirimiz hakkında hiçbir şey sormayalım olur mu?"
"Tamam olur. Sadece kaç yaşındasın?"
"38 yaşındayım."
Çok fazlaydı ama umrumda değildi. Ergenliğimden beri hep yaşça büyük erkekler hoşuma giderdi. Babamdan görmediğim sevgiyi aradığım için sanırım.
"Bende 20 yaşındayım."
"Güzel. Daha fazla soru sormak yok."
"Peki."
Kısa bir süre sonra araba durmuştu. Kırmızı ışık sanmıştım ama meğerse otele gelmiştik. Kapıyı açtım indim Bülent elimi tuttu 5 yıldızlı otelin içine girdik. Resepsiyondaki çocuk direk "Hoşgeldiniz Bülent bey." Diyerek odanın kartını verdi. Anlaşılan Bülent buraya o kadar sık geliyordu. Bilmek istemediğime karar verdim zaten soru da sormak yasaktı. Beraber asansöre binip 12 katın en sonuna çıktık. Koridorun en sonundaki oda kral dairesi idi ve biz oraya gidiyorduk.
Tabi ya böyle zengin bir insan sıradan bir odada kalmazdı ki. Kartla kapıyı açtı ve içeri girdik. İlk defa kral dairesi görüyordum. Çok büyüktü iki tane odası vardı. Kendisi direk elimden tutup yatağa götürdü. Işık açmamıştı her yer zifiri karanlıktı fakat her şeyin yerini iyi biliyordu.
Direk beni yatağa uzandırdı dudaklarıma yapıştı. Çok sert öpüyor dilini ağzıma sokuyordu. Daha önce hiç öpüşmediğim için karşılık vermekte zorlanıyordum. Bakire olduğumu söylemeyecektim çünkü söylersem vazgeçip gidebilirdi. Bunu istemedim.
Boynumu öpüyor bir yandan da beni soyuyordu. Bende ellerimi gömleğine götürdüm çıkarmak istedim. Hemen ellerimi tuttu. "İrem bana sakın dokunma." Dedi. Sesi çok sertti. Rahatsız olmuştu. Çok bozulmuştum ama yapacak bir şey yoktu. Cevap vermedim. Direk üstümdekileri çıkardı. Karşısında çırılçıplak kalmıştım. Bana ellerini birleştir ve ileri uzat dedi. Dediğini yaptım ellerimi fular gibi bir şey ile bağlamıştı. Ne olduğunu tahmin etmiştim. Ona dokunmamı engellemek içindi. Rahatsız olmadım kontrolün erkekte olması her zaman hoşuma gitmişti. Ben ellerim bağlı çıplak bir şekilde uzanırken kendi yataktan inip ayağa kalktı. Soyunmaya başladı ama her yer çok karanlıktı ve vücudunu göremiyordum. "Işığı biraz açabilir misin?"
"Hayır açamam."
"Karanlıkta yapmak istemiyorum lütfen açar mısın?"
"İrem açamam dedim ısrar etme."
Gene aynı sert ses tonuydu. İçimden peki dedim ama modum çok düşmüştü o an gitmek istediğime karar verdim. İlk seferimi böyle istemiyordum.
Tam gitmek istediğimi söyleyecektim ki üstüme uzandı dudaklarıma öpücük kondurdu. Dizlerinin üstünde duruyordu. Ağzıyla bir şeyi yırttı. O ne diye sordum, prezervatif dedi.
İçime girerken çok canım yandı. Davranışları çok sertti sanki acı çektirmekten hoşlanır gibiydi. Lütfen biraz yavaş ol dedim. Yavaşlarsam zevk alamam dedi. Bakire olduğumu fark etmemişti. İçime çok sert girip çıkıyor göğüslerimi elleriyle sıkıyordu. Bir yerden sonra acı yerini zevke bıraktı o kadar zevk alıyordum ki hiç durmasın istiyordum. Birden bulutların üstüne çıktığımı hissettim sanki o an orda değil gibiydim. Ağzımdan derin bir inilti çıktı. Bülent adımı söyle diye fısıldadı. Bülent diye bağırıyordum derken bir saniyeliğine dünyadan koptum sonra kendime geldim. Çok fena boşalmıştım. Hiç mastürbasyon yapmak gibi olmadığını anladım. Derin ve hızlı nefes alıp veriyordum. Benden hemen sonra Bülent iyice hızlanmaya başladı İrem diye bağırıyordu onun da boşaldığını anladım. Bir kaç saniye sonra pelte gibi üstüme yığıldı. Benden çok daha ağırdı nefesimi kesiyordu. Ellerim göbeğimin üstünde bağlı olduğu için araya sıkışmıştı.
Kendine geldi üstümden kalktı. Prezervatifi çıkardı sonra ellerimi çözdü. Hemen giyinmeye başladı.
Üzülmüştüm o geceyi beraber geçireceğiz sanmıştım. Gidecek misin diye sordum. "Evet gitmem gerek sen istiyorsan kalabilirsin."
"Hayır bende gitmek istiyorum."
"Tamam sende giyin evine bırakırım."
Çok resmiydi resmen beni kullanmıştı ama ne bekliyordum ki. Yerden iç çamaşırlarımı aldım giyinmeye başladım kendisi benden önce giyinmiş ışığı açmıştı. Bir an gözlerim kamaştı uzun süredir karanlıktaydık. Umursamadım giyindim. Bülent bana cüzdanından para çıkartıp uzattı.
"Al, mükafatın."
Kan beynime sıçramıştı. Resmen bana orospu muamelesi yapmıştı. Tek istediğim güzel bir gece geçirmekti.
"Sen ne diyorsun ya?Ben hayat kadını değilim!"
"Öyle olmadığını biliyorum. Sadece çok güzel bir seksti karşılığını vermek istiyorum."
"Saçmalama asla kabul etmiyorum."
"tamam almak istemiyorsan sen bilirsin."
Parayı tekrar cüzdanına koydu cüzdanını arka cebine kayarken gözü beyaz çarşafa kaydı. Bende onunla beraber çarşafa baktım. Bekaret kanım yataktaydı.
Gözleri küçülmüştü çok sinirlendiği belli oluyordu. "İnanmıyorum demek bakireydin. Bunu neden söylemedin?"
Gayet sakince yanıtladım "Gerek görmedim."
"Böyle bir şeyi nasıl gerek görmezsin? Ne dediğinin farkında mısın?"
"Evet farkındayım uzatma artık eve gitmek istiyorum."
"Tamam,burda bir gece yaşandı ve bitti. Bir daha birbirimizi asla görmeyeceğiz anladın mı?"
"Bunu senden çok ben istiyorum zaten merak etme!"
"Güzel hadi gidelim."
Resmen başına bela olmamı istemiyordu. Nasıl böyle bir hata yapmıştım? Nefsime uyup çok pişman olacağım yanlış bir karar vermiştim. Kendimi asla affetmeyeceğim.
                                   ***
Sonunda evime yaklaşmıştık. Ama bu adamın evimi bilmesini istemiyordum o yüzden bir sokak aşağıdaki marketin önünde inecektim. Şoföre soldaki marketin önünde ineyim dedim.
"Hayır evinin önüne bırakacağım."
"Maalesef evimi gösteremem. Güvenlik meselesi."
Şaşırmıştı böyle bir şey beklemiyordu. Bir iki saniye afalladıktan sonra Peki dedi "Marketin önünde indir."
Eve geldim annemgil uyumuştu. Saate baktım 4.12 olmuştu. Allahtan yarın dersim yoktu. Rahat rahat uyuyacaktım. Önce duşa girdim çok yorulmuştum hem rahatlamak hemde bacak aramdan sızan kanı temizlemek istedim. Sıcak su çok iyi geldi beni çok mayıştırdı. Duştan çıkıp üstümü giydim direk yatağa uzandım. O kadar yorgundum ki hiçbir şey düşünmeden direk uykuya kendimi teslim ettim.

24 SAATWhere stories live. Discover now