1.Bölüm: Zifiri karanlık

496 236 257
                                    


"Benim hayatım hiçbir zaman toz pembe olmadı! Onu hep ben boyadım. Mantık ve yürek fırçamla. Bu yüzdendir sağlam duruşum , bu yüzdendir sürekli yenilenen gücüm. "

Rüya'nın ağzından

"Yine bir akşam babamdan yediğim sert bir tokattan sonra odama  geçtim. Her zaman olduğu gibi penceremin  dibinde oturup gökyüzündeki yıldızları seyredaldım. Gözyaşlarım sel olup aktı önüme.

babam hep bir erkek çocuğu olsun istemiş ama olmamış. Bugüne kadar bu eksikliğin verdiği öfkeyi hep bizden çıkardı hep hor gördü bizi hele beni hiçbir zaman sevmedi .

16 yaşımdaydım  hayatın bana yüklediği koskocaman sorumlulukları taşımaya çalışıyordum ve gün geçtikçe eziliyordum o yükün altında.

Hayat neden bize karşı bu kadar acımasızdı ki , ne olurdu bende normal insanlar gibi her akşam babamın işten gelişini korkuyla değil heyecanla bekliyor olsaydım.
Ne olurdu dayak atmak yerine kızım diye bağrına bassaydı, öpüp koklasaydı .

Ama benim babam öyle değildi.
Her akşam korkuyla beklerdik eve gelmesini . eve geldiğinde elindeki poşette sıcacık mis gibi kokan ekmek değil, o iğrenç kokan içki şişeleri vardı.
O her içeri girdiğinde bir korku sarardı her yanımızı.

Hele küçük kardeşim Elif en çok o korkardı babamdan. Daha 6 yaşında babamın, anneme ve bana yaptığı işkencelere masanın altına saklanarak şahit olurdu.

Babam Elif'e iyi davranırdı, dövmezdi onu , bazen sevmeye çalışırdı ama Elif yine de kokardı ondan yaklaşmazdı ona.
Hem nasıl korkmasın , kim korkmaz ki böyle bir adamdan!

Annem ise Nevşehir'in zengin bir ailesinin konağında gündeliğe giderdi. Kadıncağız hem kardeşimi okutmak hem de evi geçindirmek için sabahtan akşam a kadar çalışırdı.

Çok güçlü bir kadındır annem. Sırf ben  ile kardeşim için katlanırdı babama .
Babam o gür ve korkunç sesiyle ona her "Şerife" diye seslendiğinde bir korku sarardı içini ama o tüm bu korkuları içine atıp bizim için sabrederdiGözyaşlarını içine akıtırdı.

KARANLIĞIN GÜNEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin