Baba Olmak Yakıştı

7.5K 335 18
                                    


Uğur kollarına yığılan bedeni sımsıkı kucaklayarak hemen yukarıya taşıdı. Ezbere bildiği odaya giderken gözleri Aysu'daydı. Aysu'nun beyaz teni daha solgun görünüyordu. Onun yüzünden hasta olması Uğurun hoşuna gitmemişti. 

Adımlarını hızlandırarak odaya girdi ve kapıyı ayağıyla kapattı. Kızı yumuşak yatağa bırakırken gözlerini ondan ayırmıyordu. Aysu'nun yüzünde hoşnutsuz bir ifade vardı. Burnu kırmızıydı. Göğüsü ara sıra yükseliyor, hıçkırır gibi sesler çıkarıyordu. Onun bu halleri Uğur da ona karşı şefkat uyandırıyordu.

 Elleri kızın kısa, sarı saçlarına gidecekken yarı yolda tuttu kendini. İşte bu yüzdendi! Bu saçmalıkları yaptığı, ellerini sürekli Aysu'nun üzerinden çekemediği için terk etmişti evini. Kıza bağlanmamak, belki de onu sevmemek için terk etmişti her şeyini.. Peki yıllar neyi değiştirmişti? Hiçbir şeyi...  Meğer kaçmasının hiçbir faydası yokmuş. Bunu geldiği ilk gece anlamıştı. Kıza ilk dokunduğu, onu öptüğü o gece anlamıştı. Aysu'dan ve oğlundan bir daha gidemeyeceğini artık çok iyi anlamıştı. Onları ne pahasına olursa olsun kazanacak ve bırakmayacaktı.


.....................................

Aysu gözlerini açtığında bir an nerede olduğunu sorguladı. Dün olanlar zihnine birer birer düşerken odasında olduğunu ve dün geceki yüzleşmeyi hatırladı. Canını yakan o mavi gözleri unutmak ne mümkündü!

İster istemez düşünmeden edemedi. Gurursuz bir kadın gibi Uğura kendini sunarken, onun itmelerine rağmen her zaman ilk onun yanına koşarken o gün ne değişmişti de oğlunu söyleyememişti. Yeterince gururunu ayaklar altına aldığı halde daha da yüzsüz olup bebeğini söyleseydi neler olurdu diye.. Elbette bunu yaşamadan öğrenemezdi.

 Daldığı düşüncelerden kapısının açılmasıyla çıktı. Bal yanaklı oğlu, yatağına koşarak çıkmaya çalışıyordu. Tüm dertlerini unutup oğlunu yatağa çıkardı.

"Annemm" diyerek sarılan oğluna kucak açtı.  Küçük Uğuralp annesinden ayrılırken bıcır bıcır konuşmayı ihmal etmiyordu. "Seni uyandıracaktım ama babam yorgun olduğunu söyledi. Şimdi dinlenebildin mi anne?"

"Baban doğru demiş oğlum çok yorgundum ama seni gördüm tüm yorgunluğum geçti" diyerek oğlunun yanağını öptü.

"Baban nerede bebeğim?"

Uğuralp, yeni hatırlamış gibi annesinin kucağından heyecanla çıktı. "Anne, babam eşyalarını toplamaya gitti.  Buraya taşınacakmış." Oğlu heyecanla anlatmaya devam ediyordu. "Anne babam hep bizimle olacakmış, benimle futbol da oynar değil mi? Sonra beraber film izleriz, lunaparka da gider miyiz?"

Aysu oğlunun hevesini kursağında bırakmak istemedi. "Sen ne istersen yaparız benim bal oğlum" diyerek oğlunun yanağını öptü.

Uğuralp annesinden aldığı destekle hayallerini anlatmaya başladı. "Elif annesi ile babasıyla yatıyormuş. Bizde her gece birbirimize sarılarak yatarız. Onlar gibi her haftasonu gezeriz. Sonra babam bizi kötü adamlardan da korur..-"

Aysu, oğlunu dinledikçe yaptığı yanlışı daha çok görür olmuştu. Onların arasındaki savaş yüzünden oğlu çok yalnız kalmıştı. Şimdi hayallerindeki aile figürünü anlatırken heyecanlıydı. Tombul yanakları heyecanla kızarmış, mavi gözleri parıldamıştı.

Aysu, ne olursa olsun bir daha Uğur ile arasında ne geçerse geçsin oğlunun üzülmemesini sağlayacağına söz verdi.

.........................................

Aysu, durumları Sarpa telefonda anlatarak bir aylık izin almıştı. Uyandıktan sonra kahvaltısını yapmış, Uğuralp'i öğle uykusuna yatırıp, dedesiyle konuşmaya karar vermişti.

Kayalı Kadını  ❁(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin