1.2

2.7K 198 221
                                    

Sabah güneş ışıklarının suratına gelmesiyle ilk uyanan Siyeon oldu. Yatağın yan tarafındaki sehpadan telefonunu alıp saate baktı ve oldukça erken olduğunu gördü. Yujin'i uyandırmamak için ses çıkarmamaya özen göstererek yataktan kalktı. Lavaboya girip işlerini hallettikten sonra telefonunu da yanına alarak mutfağa ilerledi. Yujin sabahları genellikle kahvaltı yapmadan bir yere gitmezdi bu yüzden kendilerine güzelce kahvaltı hazırlamaya başladı. Kısa bir süre sonra yaptığı omletler ve kızarmış ekmekler hazırdı. Tabaklara yerleştirdi ve saati tekrar kontrol etti. Gerçekten erken kalkmış olmalı ki hala daha zaman vardı. Bu yüzden de Yujin'in biraz daha uyumasına izin verdi. Sandalyeye oturdu ve telefonuna bakmaya başladı. Yanlışlıkla mesaj kısmına girdiğinde aklına Chan'in Hyunjin'in durumunu öğrenip öğrenmediği geldi. Uyanmıştır belki diye mesaj attı.

lee_godsiyeon: Günaydınlar beyefendi.

Biraz daha telefonda bir şeyler izledikten sonra cevap gelmişti.

christopherbang: Günaydın hanımefendi.

lee_godsiyeon: Hyunjin'in durumu nasıl?

christopherbang: Kötü. Kendisini ne olduğunu bilmediği şeyler için suçlu hissediyor.
christopherbang: Yujin nasıl peki?

lee_godsiyeon: O da kötü. Gün boyu aklını başka şeylerle meşgul ettim fakat içten içe hala kötü biliyorum bunu.
lee_godsiyeon: Ve evet Yujin Hyunjin'den hoşlanıyor.

christopherbang: Hyunjin de hoşlanıyor Yujin'den. Dün anlatırken dayanamadı ağladı biraz.

lee_godsiyeon: Ya ben bu salakları yerim.

christopherbang: Salaklıkları falan bize geçer olmaz yemeyelim.

lee_godsiyeon: Haklısın.
lee_godsiyeon: Neyse. Ne yapalım biliyor musun, okulda bir yerde konuşalım çünkü şuan Yujin görecek diye ödüm kopuyor.

christopherbang: Tamamdır hanımefendi. Okulda görüşmek üzere.

lee_godsiyeon: Görüşürüz beyefendi.

"Ne yapıyorsun?"

Yujin'in sesini duyunca telefonu kapatıp masaya koydu.

"Hiç, hiçbir şey. Bakınıyordum öyle."

Yujin anladığına dair sesler çıkardı ve Siyeon'un karşısına oturdu.

"Nasılsın çiçeğim?"

Yujin hafiften gülümsemeye çalıştı.

"Daha iyi gibiyim. "

Siyeon kafa salladı.

"Senin için erkenden kalkıp kahvaltı hazırladım. Değerimi bil değerimi. "

Yujin gülerek yanağını sıktı Siyeon'un.

"Teşekkürler Siyeonie."

Beraber konuşarak kahvaltıyı yaptılar ve hazırlanmaya odalarına gittiler. Hazırlandıktan sonra Yujin aynanın karşına geçti ve kendisine baktı. Kötü gözüküyordu. Kızarmış gözleri ve çökmüş suratı. Fakat omuzlarını düşürmedi. Daha da dik durdu. Yiren'e kazanmış gibi hissettirmeyecekti. Aynada omuzları dik bir şekilde kendisine bakan arkadaşının arkasına geçti Siyeon. Omuzlarını patpatladı ve koluna girip onu daireden çıkardı. Beraber durağa doğru ilerlediler ve durağa geldikleri gibi de otobüs geldi. Sessiz bir otobüs yolculuğundan sonra okula geldiler. Yujin okula girmeden önce derin bir nefes aldı. Onu gören Siyeon destek amaçlı koluna girdi. Birbirlerine gülümsediler ve okula girdiler.

the visitor↻hyunjin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin