Bölüm 1

9 1 0
                                    

Bölüm-1 Aslında her şey tek bir soruyla başladı. "Lan acaba benim de novellerdeki gibi kaynak gücüm falan olabilir mi?"
Bu soru Nankyoghon'un hayatını tamamen değiştirecekti fakat o daha bunun farkında değildi. -------------------------------------------------------------------------- Akşama doğru bir evde bir gencin sesi duyuldu.
"Anne akşam yemekte ne var?"

Bu ses 15 yaşında olan Nankyoghon'a aitti.
"Pırasa yaptım oğlum"

Mutfaktan yükselen bu narin ses Nankyoghon'un annesi Isabelle'e aitti.

Nankyoghon "pırasa"yı duyunca somurtmaya başladı. Şu dünyada sevmediği sadece bir kaç tane yemek vardı ve pırasa onların arasında en üst sırada yer alıyordu. Pırasa yemek istemediği için hemen annesine seslendi.

"Anne aslında o kadar da aç değilim ya siz babamla yiyin ben odamdayım."
Isabelle bunu duyduktan sonra küçük bir kahkaha attı.

"Hahaha tamam oğlum sen bilirsin."

Nankyoghon aç karnıyla beraber odasında boş boş otururken her zamanki gibi telefonunu eline aldı ve bir novel okumaya başladı. Yaklaşık bir saat okuduktan sonra susadığını hissedip mutfağa gitmek için telefonunu bıraktı. Evlerinin mutfağını annesi, babası, kendisi kısacası ailedeki kimse sevmezdi. Çok dar ve küçük olan bu mutfak insanı bunaltıyordu. İçeride ne masa koymak için yer vardı ne de sandalye atıp oturmak için. Nankyoghon su içtikten sonra odasına döndü fakat telefonu eline alıp novel okumaya başlamadı. Onun yerine aklına, duysa herkesin deli sanıp güleceği bir fikir geldi. "Lan acaba benim de novellerdeki gibi kaynak gücüm falan olabilir mi?"

Bu soruyla beraber zaten sıkılan Nankyoghon okuduğu novellerdeki gibi meditasyon pozisyonuna geçti ve nefes alış verişini düzene soktu. Yaklaşık 15, 20 dakika sonra etrafında mavi noktalar görmeye başladı ve bunun sonucunda aşırı heyecanlanıp meditasyondan çıktı.

"Hassiktir gördüğüm şey gerçek olamaz değil mi? Gerçek değildir ya kesin hayal gücüm sayesinde oldu kesin." diye düşünürken bir yandan da.
"Peki ya gerçekten gördüysem? Kaybedecek bir şeyim yok ondan dolayı tekrar deneyeceğim." diye düşündü ve tekrardan meditasyona başladı. Yine 15, 20 dakika geçmişti ki tekrardan mavi noktaları görmeye başladı. Bunun üstüne bu sefer heyecanlanmayıp novellerde okuduğu gibi gördüğü enerjiyi karın boşluğunda midesinin altındaki bölüme doğru yönlendirmeye başladı. İlk başlarda olmasa da uzun bir süre denedikten sonra başardı ve novellerde bahsedilen dantianını sonunda oluşturdu. "Lan hahaha cidden gerçek oldu hahaha can sıkıntısından yaptığım bir şeyin gerçek olacağını nasıl düşünebilirdim ki? Hahaha" Nankyoghon delirmiş gibi gülüp konuşurken aşırı mutluydu. Kaç yıldır novel okuyordu ve şu an okuduğu noveller gerçek oluyordu. Ama bunun ardından Nankyoghon'un aklında binlerce soru belirdi.

"Büyücü veya savaşçı olduğumu nasıl anlayacağım? Büyücüysem hangi elementlere yatkın olduğumu nasıl anlayacağım? Acaba novellerde geçen evren elementleri bu dünyada da var mı? Varsa karanlık elementim olsun lütfen. Acaba elementlere yatkınsam kaç tane elemente yatkınımdır? Umarım Karanlık, ateş ve rüzgar olur."

Bu tarz bir sürü soru aklından geçerken birden bir ses duydu. "Ahh velet bu kadar çok düşünme, senin düşüncelerini dinlerken ben bile yoruluyorum sen nasıl aynı anda bu kadar çok şey düşünebiliyorsun?" Nankyoghon bunu sesi duyunca gerilmeye başladı. Duyduğu ses çok kudretli ve güçlü bir sese benziyordu. Biraz durduktan sonra titrek bir sesle "Siz kimsiniz acaba?" diye sordu.

Sormasının hemen ardından da cevabını almıştı. "Kim olduğum seni şu an ilgilendirmez velet zaten soktumun Kader Tanrısı yüzünden burdayım bir de senin sorularını cevaplayamam." Nankyoghon bu duruma şaşırmıştı. "Kader Tanrısı mı? Aynı novellerdeki gibi bir çok tanrı mı var yani? Hem siz benimle nasıl konuşuyorsunuz ki novellerdeki gibi zihnimin içinde misiniz?" Adam bu kadar çok soruyu bir arada görünce sinirlenmişti. "Lan velet bir sakin olsana sen. Hem 'novel' dediğin şey de ne? Kaç bin yıldır yaşıyorum daha önce 'novel' diye bir şey duymamıştım." Nankyoghon 'kaç bin yıldır' lafını duyunca olduğu yerde dondu kaldı ve uzun bir süre konuşamadı. Onun konuşmadığını fark eden adam tekrar söze girdi.

"Neyse velet beni iyi dinle. Öncelikle şu an senin zihninde konaklıyorum ve bundan sonra seni ben eğiteceğim, yani beni ustan olarak kabul edeceksin. Aklından geçen onlarca sorudan cevaplanabilir niteliğinde olanları cevaplayacağım. Büyücü ya da savaşçı olup olmadığını, potansiyelini ve büyücüysen hangi elementlere yatkın olacağını birazdan sana göndereceğim ölçüm taşı sayesinde ikimiz de öğreneceğiz. Bunun dışında da zaten mantıklı başka hiçbir sorun yok bu arada bana 'Sam Usta' olarak veya sadece 'Usta' olarak seslenebilirsin."

YN: Öncelikle hepinize selam dostlar. Uzun süredir aklımda olan bir seriyi sonunda yazmaya başladım ve bu da ilk bölümüm. İlk kez bir seri yazdığım için eksik olduğum ve bilmediğim bir çok şey illaki vardır ama sizin yıkıcı değil yapıcı eleştirilerinizle bunları düzeltebileceğime inanıyorum. Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda belirtirseniz sevinirim. Sağlıcakla kalmanız dileğiyle.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 22, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

NankyoghonWhere stories live. Discover now