P|13

4.9K 528 200
                                    

Selam güzeller.

~°~

Tuncaktas: Bana söz hakkı bile bırakmadan gittin mi yani?

Tuncaktas: Şaka yapıyorum de Niran.

Tuncaktas: Geri yazacağım de.

Tuncaktas: Tunç ben seni severim sen de bana koşarsın de.

Tuncaktas: Benim sana koşabilecek bacaklarım var Niran.

Tuncaktas: Ama sen böyle yapınca onların da bir anlamı kalmadı.

Tuncaktas: Ben birisini böyle şeylerle yargılayacak kadar pislik mi duruyorum?

Tuncaktas: Ne olursun gel.

Tuncaktas: Gelmezsen gelme ben geliyorum.

Tuncaktas: Bir şekilde bulacağım.

Tuncaktas: Bakkal, dizilerde tüm mahallede yaşayan herkesi tanır falan ne bileyim işte şansımı deneyeceğim.

Tuncaktas: Bana ne ya ben hayatımda ilk defa böyle sevilmişim.

Tuncaktas: Sır gibi saklanmışım hatta kadın bana Pinhani demiş.

Tuncaktas: Kaybedemem.

Tuncaktas: Kaybetmeyeceğim.

~°~

Saçlarımı dağıtıp geldiğim yere baktım.

Arnavutköy.

Ben burada onu nasıl bulacaktım Allah aşkına? 

Önümdeki parka doğru ilerledim ve bir banka oturdum.

Onu bulmak istiyordum. Görmek istiyordum.

"Tunç kucağıma gel ablacım." diyen sesi duyduğumda kaşlarımı çattım.

Niran?

Sesin geldiği yöne baktığımda tekerlekli sandalyesini süren kıvır kıvır saçları olan bir kadın vardı.

Arkası bana dönüktü.

Hem kardeşini çağırıp hem tekerlekli sandalyeyi sürmekte zorlanıyordu.

Olduğu yerde tekerin sıkıştığını gördüğümde aynı zamanda kalbim de sıkıştı.

Kardeşi ona doğru adımladı. Niran sandığım kişi de onu zorlanarak kucağına aldı.

Tekerini zor da olsa kurtarıp ilerlediğinde bağırdım.

"Niran."

Durdu.

Evet oydu.

Niran.

Başını çevirip beni gördüğünde mırıldandı. Ağzını okuduğumda anladığım tek bir şey vardı.

"Pinhani."

~°~

Diğer bölüm final..

Farkındalık için yazdım. Aslında buna bile gerek yok çünkü onlar bizden farklı değil.

Lütfen onların bizden bir farkı olmadığını anlamayan herkes anlasın artık.

Onların tek farklılığı çok özel olmaları.

Sizleri seviyorum.

PİNHANİ |Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin