4

118 23 43
                                    


"bu üçüncü."

kenma, bilek güreşinde yenilmemin cezası olarak videoyu hesabına atmıştı ve twetterda bir, instagramda iki hesapta paylaşılmıştı. twetter, düşmek isteyeceğiniz son sosyal ağ.

yatağımın yanındaki ikinci yatakta uzanmış telefonuna bakan kenmayı itekledim.

"seni evden kovuyorum ama karantinada olduğumuz için sadece odadan kovdum. şimdi tek ayak üstünde hatanı düşünmek zorundasın."

kenma bana 'ne diyorsun mal' bakışı attı. karantinada geçirdiğimiz yirmi sekizinci günde bakışlarımıza isim vermiştik.

"hayır dedim. bana öyle bakma, anlayacaklar."

"lan ben yerde mi uyuyacağım? kafayı mı yedin sen!? misafirperverlik de yok." kollarını göğsünde birleştirmişti.

"aa ayıp ettin şimdi. sen misafir değilsin azizim." elimi omzuna atım ve kendime doğru çekip patpatladım.

tuhaf bakıyordu. sanki malmışım gibi. içimdeki cevherin farkında değil kimse.

"odada uyumak istiyorum. gözünü seveyim sal da uyuyayım." dudaklarını büzüp bana baktı. bu bakışın adı yok.

"asla unutma kozume, kimseye yalvarma!" gözümü kapatıp, çok bilmiş bir tavırla tek elimin işaret parmağını kaldırdım. "ama hoşuma gitti. diz çök."

"ha siktir bok."

☁︎︎

kenma bana özür dilemek için çikolata getirdi ve böylece odada yatmaya hak kazandı.

yatağımda uzanmış tavana bakıyordum. "en azından hesabımı bilmiyorlar." kendimi avutmaya çalışıyordum ki yamaguchi hiç destek olmadı ve kıkırdanmaya başladı.

"ne gülüyorsun? sen de varsın videoda yarram." bu sefer hafif kıkırtıları gülüşe döndü. "kenmayla bir kilo baklavaya anlaştık, benim kısmımı kırptı."

dişlerimi sıktım. "piç."

kenma ise dolaba girip saklanmaya çalışıyordu ama tek ayağı dışarıdaydı.

☁︎︎

"su."

oturduğum yerden off'layarak kalktım ve masanın üstündeki sürahiden caillou baskılı kupaya su doldurup kenmaya uzattım.

"lan tamam suyunu bir hafta ben vereceğim dedim de, insan günde beş litre de içmez."

belimi yasladığım masaya koymam için bardağı bana geri uzattı. "beleş hoş oluyor."

kenmayla anlaşma yapmıştık. videomu paylaşan hesaplara yazıp sildirmişti. ben de bir hafta ona su getiriyordum. 'neden kendin sildirmedin aq malı?' derseniz, yirmi üç takipçim var amk mesaj attığımda bakmıyorlar.

yamaguchi, duvardan güç alıp oturduğu tekerlekli sandalyeyi odanın orasına burasına itip şarkı söylüyordu. en sonunda masaya çarpıp durdu.

"mal."

kenma neden iki arkadaşının da bu kadar salak olduğunu sorguluyordu muhtemelen.

"o kadar kişi gördükten sonra sildirmene gerek var mıydı?" bu soru şaşırtıcı bir şekilde yamaguchiden gelmişti. mantıklı bir cümle.

"bir (1) haftaya herkes unutur."

☁︎︎☁︎︎☁︎︎

olaysız bir bölüm o yüzden iki tane atacağım. gece sıkılırsam yine atarım falan ne bileyim işte.

öptüm :*

honki ponki - kagehinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin