0.5

391 22 165
                                    

Medya: kuzeniminoyununadadandım adlı çalışma sşöxğaşaföfşa
...

Emre

"Ne bileyim ya, fazla özgüvenli ama aynı zamanda korkak," dedim oflayarak. "Zaten beni düzgünü bulmaz. Kafam çok karışık."

Cem, "Olay ne?" diyerek yanımıza geldi.

Anlatıp anlatmamak arasında kalırken Cora'yla Can'a baktım. Onlar dudak bükerken göz devirdim.

"Buluşuyor muyuz bugün Anıl'la?" diyerek konunun yönünü değiştirdi Furkan.

Üçümüz de onaylayınca Cem bana döndü tekrar.

"Evet?"

"Anıl'a anlatırken anlatsam?"

Omuz silkerek yanımızdan ayrıldı ve sınıftan çıktı. Onun çıkmasıyla dokuzuncu sınıflardan olduğunu bildiğim bir kız girdi çekingen bir tavırla.

Henüz on iki de değildik halbuki.

"Şey, bir duyuru yapacağım da... Acaba dinleyebilir misiniz?"

Gülmemeliyim. Gülmemeliyim. Gülmemeliyim. Güldüm.

Ellerimi birbirine çarparak dikkat çektim. Tüm sınıf kızı duymuştu ama şimdi duymamış gibi yapıyordu.

"Kızı dinleyin," diye bağırırken istediğim olmuştu. Dikkatlerini çekebilmiştim. Hepsi bana göz devirdikten sonra kıza döndü.

"Düzenlenilen şiir yarışması için oy vereceksiniz. Bu defa siz seçecekmişsiniz."

Tek anlamayan ben olamam, değil mi?

Sınıfın çoğu benim gibi anlamamış olacak ki kız kendini açıklamaya girişti.

"Yani şey, bir şiir yarışması düzenlendi ya hani. Bu kez öğrenciler oy vererek seçecekmiş derece yapanları. Şiirlerin asıldığı panonun yanında çizelge var, oraya isim yazacaksınız. Herkesin yapması zorunlu."

Sınıftan çıkarken derin bir nefes bıraktı. Hadi ama! O kadar zorlayan bir sınıf değildik.

"Kim uğraşacak şimdi ya," diye söylendi Irmak. "Manyak bir edebiyatçımız var, isim yazmayanları bulur şimdi tek tek."

Doğru söze ne denirdi?

"Kalkın bari erkenden verelim şu oyları," dedi ve ayaklandı Cora.

İkimiz de ona uyup ayağa kalktık ve sınıftan çıktık. Panonun oraya doğru yürürken şiirleri okumayıp öylesine bir isim yazacağıma o kadar emindim ki...

Panonun önündeki kalabalığı fark ettiğim zaman gözlerim istemsizce büyüdü. Belki de erken değildi.

"Geri dönelim bence, sonra veririz oyu," diyerek fikrini söyledi Can.

"Bence Cora'nın yakışıklı yüzünü kullanalım. En öndekiler kız ve on iki değiller."

Kendi fikrime karşı gülmemek için o kadar zor tuttum ki kendimi moraracaktım. Saçma bi' fikirdi ama pek sevgili Yürüyen Ego -nam-ı değer Cora- kafasını sallayarak onayladı. Onayladı ve dünden razı olduğunu gösterdi.

O önde, biz arkasında yürüyerek kalabalığın arasından geçtik ve en öne ulaştık. Bizim geldiğimiz sırada kızın biri oy vermişti ve yeni bir kız kalemi almıştı.

"Pardon," diyerek konuşmaya başladı Furkan. "Bizim biraz acelemiz vardı da hemen şimdi senden önce verebilir miyiz acaba?" Göz kırptı ve gülümsedi.

NOT: SENİ SEVİYORUMWhere stories live. Discover now