Çikolatalı Lahmacun

7.Bölüm

Normalde sınırı bekliyecektim ama boş vaktim varken yazim dedim iyi okumalar.

Yatağımda uzanmış bütün bu olanları düşünüyordum  bakıcılıktan sanatçılığa güzel evrim.

Yarın ilk şarkımızı söyleyecektik.Kıyafet bile düşünmemiştim.

O sırada çalan kapıyla ayağa kalktım.Kapının deliğinden baktığımda kimseyi göremedim.Ve kapıyı açmadım.Neden açayım ki?

Oturma odasına geçip televizyonu açtım ve çizgi film kanalını izlemeye başladım o sırada koridorda bi gümbürtü koptu ne oldu diye çıkıp bakacakken biri beni tutup kucakladı ve aşağı indirip  arabaya binidirdiler.

-Bırakın beni.

-Bırakmazsak ne olur.

-Sen.Savaş, Kuzey!

-Hepinizin allah belasını versin ne yaptığınızın farkındamısınız yüreğime iniyodu.

Bunları söylerken Kuzeyi pataklıyodum.

-Kimin başının altından çıktı bu?

İkiside aynı anda onun diyince bu sefer Savaşa döndüm.

-Araba kullanmasaydın senide pataklardım.

-Ammada abarttın ha!Sadece ilk şarkımızı söyliceğimiz günü unutma istedik.(Kuzey)

-Benmi abartmışım aptal herifler hergün kaçırılmıyorum.Yada hergün evime kapı kırılarak giriş yapılmıyo!

Son cümleden sonra Savaş'la karşılaşmamız geldi aklıma sonra

-Bazen kapı kırılarak girildiği oluyo ama dedim.

Savaş gülmeye başlayınca bende gülmeye başladım.Kuzey ne olduğunu anlamadığı için bizi izliyordu.

Kuzeye döndüm.

-Nerde söyleyeceğiz Kuzey Bey.

-Benim evimde.

-Tamam ama ben saçımı örcektim uf ya siz tam bi piskopatsınız.

-Ya tamam kızma ben örerim.

-Sen saç örmek.E tamam ör o zaman

Çokta uzun olmayan saçlarımı açtım ve Kuzeye arkamı döndüm.

-Daha önce ördün mü?

O sırada saçımı ikiye ayırmaya çalışıyordu.

-Tabiki hayır.Ama denemekten zarar gelmez.

-Ne!Ben deneme tahtasımıyım Kuzey.

-Ya bir dur Ece düşceksin.

-Ayy tamam ama acıtma.

-Olur. Savaş

-Ne var Ece.

-Ne ne var çok kabasın söylemiyorum.

-Söyleme.

Ne diye sinirliyse bu delimidir nedir.

-Kuzey saç diplerimi hissetmiyorum.

-Ya Ece bişey dicem.Burda saçın top gibi oldu ve ayıramıyorum napıcam.

-Uf Kuzey ya bunu daha kızlar bile çözemedi saçımı dolaştırdın yaa.

-Geldik.

-Olley.

Kuzey önde ben ve Savaş arkada eve girdik.

-Savaş neye kızdın böyle.

-Kızmadım.

-Hıhı kesin kızmadın.

-Kızmadım Ece kızmadım.

-Tamam.

-İşte burası.

-Burası harika.

İçerisi simsiyahtı.Ortada küçük bir sahne ve takılmamış ledler.

Hemen hazırlıklara başladık üstümüzü giyinmeden önce ledleri asmaya karar verdik.

Kuzey merdiven getirdiğinde direk üstüne çıkıp ledleri gitar şeklide yapıştırmaya başladım.Sonra birden ayağım kaydı ve Savaşın üstüne transa geçtim.

Hani filimlerde olur ya kız merdivenden düşer çocuk onu tutar heh işte öyle olmadı.

Savaşın beni tutmasına zaman kalmadan onun üstüne uçtum ben yumşak bir iniş yapmıştım.Ama Savaş için pek öyle denemezdi.

-Savaş iyimisin.

-Galiba karnımdaki dikiş patladı.

-Ne Kuzey ilk yardım çantasını getir.
Ama ben dikemem hemşire felan çağıralım.

-Tamam arıyorum.

Yarım saat sonra hemşire evdeydi Savaşın başını kucğıma yerleştırdim.Ve saçlarıyla oynamaya başladım sakinleşmesi gerekiyordu ve dikiş kesinlikle canını acıtıyordu.

Hemşire dikiş atarken Savaş dişini sıkıyordu.Neden uyuşturmadık ki doğruya uyuşturulmasın demişti Savaş.Hemşire dikiş işini bitirince bir krem verip çıktı.Ben ve Savaş öylece kaldık sonra Savaş ayaklandı.

-Savaş dinle....

Beni kucağına alınca sözüm yarım kaldı.

-Savaş yeni dikiş attılar bişey olcak şimdi indir beni.

-Oturma odasına gelince beni gayet geniş olan koltuğa bırakıp yanıma yattı.Ve bana sımsıkı sarıldı.

-Savaş kafayı mı yedin yaa.

-Sadece azıcık uyu Ece lütfen.

Sesi boğuk çıkıyordu.Bende dayanamayıp gözlerimi kapattım.

-Ece

-Efendim.

-Parfümünün adı ne.

-Adı yok annem parfüm firmasında çalışıyodu bende küçükken kokuları birleştirip bu kokuyu yapmıştım sonra bana bu kokuyu hediye ettiler hemde birsürü var.

-Çok konuşuyosun ve çok güzel kokuyorsun Ece.

-Sende çok güzel Ece diyorsun.

-O zaman ömür boyu Ece diyebilirim.