" Normalde part 2 yazmayı sevmediğimi biliyorsunuz fakat gelen yoğun istek üzerine size küçük bir sürpriz yapmak istedim, umarım beğenirsiniz ;) "
Keyifli Okumalar...
Uyarı: Şiddet, bol miktarda kan ve rahatsız edici unsur içerir. Bunu dikkate alarak okumanızı tavsiye ederim.
( Fan art a aşık oldum. Tumblr dan avendell)
......................................................................
" Yağmur başlayacak gibi, ne dersin?"
Kızıl saçlı kadın kolunu öne uzatıp avucunu gökyüzüne açtı. Eline bir su damlası düştü.
" Hmm, haklı olabilirsin. Hemen geri dönmekte bir sakınca görmüyorum."
Hermione gözlerini devirdi. " Hiçbir yere gitmiyorsun. O senin erkek kardeşin ve benim de en yakın arkadaşımsın. Yeni açtığı kafeyi kutlamak zorundasın. Üstelik Londra'da. Böyle bir şans kimin eline geçer?"
" Ron u gerçekten girişimi yüzünden tebrik ederim ama şehir hayatı bana göre değil. " dedi Ginny huysuzca.
Simdiden ormanda dolaşmayı özlemişti. Kalabalık ortamlardan nefret ediyordu." Öyleyse alışmak zorundasın çünkü yeğenlerin burayı çoktan sevdi bile."
Iki ay önce Hermione ve Ron köyden ayrılıp şehirde yeni bir hayat kurmak için Londra ya taşınmışlardı. Iki aylık zaman zarfında sürekli bir ayakları köydeydi fakat artık Ron un resmi yer edinmesiyle Londra daki yaşamları kalıcı hala gelmişti. Ginny onları özlüyordu ama kendi hayatından da memnundu.
" Ikisini de özlüyorum.. Tanrı aşkına, burada doyasıya kosturabilecekleri yeşil bir alan bile yok. Ok atabilecekleri ya da-"
" Avlayabilecekleri bir vampir yok." dedi Hermione. Anlamlıca ona baktı.
" Belki artık senin de kendine düzgün bir hayat kurmanın vakti gelmiştir Ginny. Hatta gelmedi, o vakti epey aştın."" Ne varmış benim hayatımda?"
" Otuz üç yaşındasın Ginny." dedi Hermione sayıların üzerine basa basa. " Senin yaşındaki bir kadının çoktan bir aile kurmuş olması gerekiyordu.
Ginny kızıl saçlarını geriye savurup omuz silkti. " Sayının bir önemi yok, hala senden daha genç görünüyorum. "
Hermione ters ters kadına baktı.
" Dikkat cekmek istediğim nokta o değildi. Gerçekten, biriyle hayatını birleştirmek istemiyor musun? Bütün gün ormanda dolaşıp vampir peşinde koşmanın hiçbir cazibesi yok. En azından artık değil."Ginny nin yüzü hızla düştü. Kaşlarını çattı. " Onlar hala etrafta."
" En son ne zaman bir vampir öldürdün?"
" Err..Hatırlamıyorum. Bir ay önceydi sanırım."
Hermione tek kaşını kaldırdı.
Ginny " Bir yıl?- Agh, pekala dört yıldır kimsenin kafasını uçurmadım. Ama bu yeniden köye saldırmayacakları anlamına gelmiyor. Orada yaşadığı için ayak basmaya cesaret edemiyorlar."
" Hey tanrım..." Hermione elini alnına vurdu. " Asla vazgeçmeyeceksin değil mi?"
Ginny başını iki yana salladı. "Çocuk buyütmekle, her gün yemek pişirmekle veya Ron gibi bir adamın kıyafetlerini yıkamakla ilgilenmiyorum. Bu senin hayatın, benimki değil."
" Ron un kıyafetlerini yıkamakla konunun ne ilgisi var?" Hermione yüzünü buruşturdu. " Hem, bütün işi ben yapmıyorum, Ron iyi bir aşçı."

YOU ARE READING
Hinny (Kısa Hikayeler)
FanfictionHarry ve Ginny ile ilgili kısa, tatlı alternatif hikayeler ve AU'lar. Umarım hoşunuza gider... (Harry Potter fan fiction çalışmasıdır.) /Tüm hakları saklıdır./