*küçük adam*

6.1K 226 105
                                    


Jungkook'dan

"Jimin-ssi beklesene beni !" poposuna motor varmış gibi koşan Jimin'e seslenmemin ardından çantamı toplayıp, sırtıma taktım ve sessizce okul koridorun da yürümeye başladım.

Hani anlamıyorum da her zaman okul çıkışı benden önce okuldan çıkıyordu ve çıkış kapısında beni bekliyordu, yanına geldiğim de ise :

"Sonun da..." diyordu bir gün bunun yüzünden kapışacağız Park Jimin !

Jimin hakkında ki düşündüğüm sinir bozucu şeyleri kafamdan atıp etrafa baktım ve okuldan çıkmama az kaldığını fark ettim, adımlarımı biraz daha hızlandırdım ve sonun da okuldan çıktım ama çıktığım an bir kol bileğimi tuttuğu gibi koşmaya başladı, yaralanmamak için bende onunla aynı hız da koştum.

Koşmanın ardından bir aralığa girdik ve beni o aralıkta ki bir duvara fırlattı.

Sırtım şuan cidden çok acıyordu...!

Kafamı kaldırıp karşımda ki kişiye bakacaktım ki bir değil dört kişilerdi yine ne istiyorlardı benden ?

Sırtımın ve bacaklarımın verdiği acıyı görmezden gelerek konuşmaya başladım :

"Yine ne istiyorsunuz ?" dediğim ile hepsi gülmeye başladı ardından sadece adının Baekhyun olduğunu bildiğim kişi, elini çeneme, koyup, kaldırdı ve :

"Bu yineler çok olacak Jeon okulumuz da ve çevremiz de gay olan bir piç istemiyoruz." dediğinin ardından çenemi elinden kurtarıp başımı eğdim bu sözler beni üzmemeliydi değil mi ?

Sonuçta onlar öyle dediği için öyle olmamalıydım...

Düşüncelerimden kurtulup, onları görmek için tekrar başımı kaldırdım ve :

"Kaydımı başka bir okula aldırmak için her şeyi yapacağım lütfen beni rahat bırakın, yalvarırım..." sonunu sadece benim duyabileceğim şekilde söylemiştim ama galiba ben öyle sanıyordum.

İçlerinden ismini bilmediğim biri :

"Zavallısın." bu dediği şey ile herkes bu sefer kahkahalara boğulmuştu ve Baekhyun :

"Jeon her şey için çok geç gibi sen her okul çıkışı dayağını ye ve eve git belki yanlışından dönersin ha ?" dediklerinin ardından arkasından beyzbol sopasına benzer şeyleri çıkarmıştı ve :

"Diğerlerinden biraz daha fazla acıyabilir." dediği şey ardından tam vuracağı sırada bir ses :

"Üç dediğim anda buradan toz olun gençler." sesin sahibine baktığım da ise...

Uzun boylu, esmer tenli ve tarz sahibi biriydi lafın kısasıyla yakışıklıydı hem de bir baya değil beş baya....

Baekhyun sırıtmasının ardından :

"Hadi ama böyle şeyler sadece dizi veya filmlerde olur." bu dediğine arkadaşları gülerken Baekhyun yine :

"Gay bir piç dövüyoruz sen de katılmak istemez misin ?" dediğinin ardından elinde ki sopayı ona uzattı ve o ise bana bakarak :

"Demek öyle, bir şey var sanmıştım." sonunu gülerek söylemişti Baekhyun'a yaklaşarak elinde ki sopayı aldı ve diğerlerine baktı ardından bana bakarak, ses çıkarmadan ağzını oynatmaya başladı :

"Üç deyince." dediğini anlamamıştım herhalde dövmeye başlayacağı sayıyı kastediyordu başımı eğdim ve sessizce olacakları beklemeye başladım.

Ahh Park Jimin seni geberteceğim !

Ben Park Jimin'e yapacaklarımı düşünürken vurma sesleri ortaya çıktı galiba başlamışlardı...

Ama bir sorunda vardı ben hiç bir şey hissetmiyordum her neyse vücut alışmıştı galiba.

Ah benim tavşanlı külotlu çorabın çok yakıştığı bacaklarım affedin hiç biri benim suçum değil !

Gözümden akıttığım yaşı sildim ve onlara baktım ama...

O kişi, Baekhyun dahilinde ki herkesi dövmüş olmalı çünkü yerde yatmış kıvranıyorlardı.

Ona baktığımda ise :

"Kalk !" diye bağırdı ve dediğini yapıp kalktım ardından elimi tuttu ve koşmaya başladık çok hızlı koşuyorduk sanki milli atlettik.

Her neyse Jeon Jungkook bu dalga geçilecek bir olay değil !

Arkamızdan Baekhyun'un ve arkadaşlarının bağırışlarını ve ayak seslerini duyabiliyordum o yüzden daha çok korkmaya başladım.

Ona baktığımda ise yüzünde bir ifade yoktu sadece hızlı bir şekilde koşuyordu.

Yalnız koşarken süzülen saçları ile ayrı bir yakışıklıydı bu çok güzel...!

Koşmamızın ardından bir dükkana girdik burası hakkında en ufak bir fikrim yoktu okuluma da pek uzak değildi.

Sessizce gözlerimi ona dikip baktığım da soluklanıyordu hem de çok sert bir şekilde nefes alıp veriyordu.

En sonunda dikildi ve ellerini beline koydu ardından bana baktı ve :

"Neden onları şikayet etmiyorsun ?" dediği ile alaycı bir şekilde gülümsedim onları şikayet edemezdim...

Eşcinseldim ve bunu seviyordum nedenine gelirsek insanın kendisinin ne olduğunu bilip yaşamasının vereceği mutluluk paha biçilemezdi.

Ailem bu konulara çok katıydı onlar için eş cinsellik denen şey hayvanla ilişkiye girmek gibiydi ne komik bir benzetme...

Ve de şuda vardı ailem bu konulara ne kadar katı olsa da bundan nefret etselerde ben annem ile babamın ismimi yani :

"Jungkook-ah." diye çağırmasını onlara sarılmayı, vakit geçirmeyi çok seviyordum.

Ve eğer bunu onlara söylersem büyük ihtimalle onları kaybederdim ve bu fedakarlık için fazla korkaktım...

"Sen iyi misin ?" duyduğum ses ile ona baktım ve toparlanıp yüzüne baktım ardından :

"Beni düşündüğünüz için ve kurtardığınız için teşekkür ederim ve başınıza daha fazla bela açmadan izninizle gideyim." sırtımda ki çantanın iplerine elimi koydum ve tam çıkacağım sırada kolumdan tutulması ile geriye döndüm ona baktığım da çok yakın olduğumuzu fark ettim ve refleks olarak gözlerimi açabildiğim kadar açtım o ise :

"Adım Taehyung ne zaman bir sorun olursa buraya gel seni koruyacağım." dediği ile gülümsemiştim istemsizce dedikleri vede ses tonu çok güzeldi.

Dediğine kafa salladım ardından ve tam kapıdan çıkacağım sırada :

"Şey benim adım da Jungkook, Jeon Jungkook." sözümü bitirdikten sonra nedensizce utanarak kendimi dışarı attım ama onun arkamdan bağırarak :

"Memnun oldum Jungkook-ah !" demesini duymuştum ve gülümsememe engel olamamıştım.

Taehyung ha ?

Tae-hyung yani T-a-e-h-y-u-n-g yada dur Taeh-yung ahh cidden...

Bütün bir gün bu ismi veya bir daha karşılaşana kadar ismini tekrarlayacak gibiyim..

-

Kıyameti Selamet Millet !

Umarım bu ponçik ikili Taekook ve kurguyu beğenirsiniz.

Sağlıcakla kalın ve kendinize dikkat edin !

PRIDE *TAEKOOK*Where stories live. Discover now