Nazım Hikmet - İki Serseri

3K 24 0
                                    

İki Serseri 

İki serseri var: 
Birinci serseri 
köprü altında yatar, 
sularda yıldızları sayar geceleri.. 

İki serseri var: 
İkinci serseri 
atlas yakalı sarhoş sofralarında 
Bağdatlı bir dilencinin çaldığı sazdır. 
Fransız emperyalizminin 
idare meclisinde ayvazdır.. 

Ben: 
ne köprü altında yatan, 
ne de atlas yakalı sarhoş sofralarında 
saz çalıp Arabistan fıstığı satan- 
-ların 
şairiyim; 
topraktan, ateşten ve demirden 
hayatı yaratan- 
-ların 
şairiyim ben. 

İki serseri var 
İkinci serseri 
yolumun üstünde duruyor 
ve soruyor 
bana 
"PROLETER 
dediğimin 
ne biçim kuş 
olduğunu?" 
Anlaşılan 
Bağdadi şaklaban 
unutmuş, 
Mösyö bilmem kimle beraber 
Adana - Mersin hattında o kuşu yolduğunu... 

İki serseri var: 
İkinci serseri 
halkın alınterinden altın yapanlara 
kendi kafatasında hurma rakısı sunar. 

Ben hızımı asırlardan almışım, 
bende her mısra bir yanardağ hatırlatır. 
Ben ne halkın alınterinden on para çalmışım 
ne bir şairin cebinden bir satır... 

İki serseri var: 
İkinci serseri, 
meydana dört topaç gibi saldığım dört eseri 
sanmış ki yazmışım kendileri 
için. 
Halbuki benim 
bir serseriye hitap eden 
ikinci yazım işte budur: 
Atlas yakalı sarhoş sofralarının sazı, 
Fransız sermayesinin hacı ayvazı, 
bu yazdığım yazı 
örse balyoz salanların şimşekli yumruğudur 
katmerli kat kat yağlı ensende.. 
Ve sen o kemik yaladığın 
sofranın altına girsen de, 
- dostun KARAMAÇA BEY gibi - 
kaldırıp kaldırıp yere çaaal- 
-mak için 
canını burnundan al- 
-mak için, 
bulacağım seni.. 
Koca göbeklerin RUSEL kuşşağı sen, 
sen uşşak murabbaı, 
sen uşşak mik'abı, 
satılmış uşşakların aşşağı sen!!!

Nazım Hikmet Ran

Nazım Hikmet Tüm ŞiirleriTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang