0 - herkesin şansı yerindedir, uykulu kyungsoo hariç

666 56 72
                                    


Her vakit yanımda bulunması gereken şansım hayatımın daha ilk gününde beni kapı dışarı fırlatmıştı hiç acımadan. Şanssız, beceriksiz, uyuksuz, uykulu... bana uygun görülen kelimeler bunlardı. Çünkü neden olmasın ki? Daha en başta yaralanmışım.

Bak, işte orada. Evet evet, ağlıyor ve yüzü kendisine doğru çektiği dizlerinde. Yanına yaklaşabilirseniz eğer o kola kokusunu alırsınız. Bir asker. Ah ama hayır, ben o değilim. Daha da sağa bakın! Sol elinin olması gerektiği bir kanca bulunan, kola kokmayan ama ağlayan asker kıyafetli birini göreceksiniz. İşte o benim! Kyungsoo. Do Kyungsoo. Lusnum ülkesinin yüz karası, kola kokmayan bir kola askeri ve vücudundaki hiçbir yeri şekerden olmayan insan. Gerçi bana daha çok, uykusuz müdavim, derler ancak elbet size kalmış nasıl sesleneceğiniz.

Lusnum sevilen, sayılan ve saygı duyulan bir ülke olmuştur daima. Çünkü ülkenin başında normal bir insan yoktu ki, koskoca dondurmaların tanrısı Kim Jongin'in yönetimi altındaydık. Adam ölümsüzdü yahu! Hem şanstan geberiyordu, hem de millete şans dağıtıyordu. Kuduruk.

Hah işte, şimdi benim neden şanssız olduğum konusuna gelebiliriz. Bu Kim Jongin yani dondurmaların tanrısı, ışınlanabilen ve hangi dondurmayı hayal edersen o dondurma gibi kokan adamın ülkede uyguladığı bir gelenek vardı. Yeni doğan her bebek, Kim Jongin'in elindeki, sihirli dondurmadan yiyerek -diline değse yeterlidir diyor kraliyet yasalarında- şansın onu asla bırakmayacağını tescillerdi. Eh, elbette müthiş şans dolu bir insan olduğumdan Kim Jongin beni es geçmişti.

Nedenini bilen kimse yoktu. Belki doğumumdan haberi olmamış olabilirdi. Ki adam koskoca tanrı iken böyle bir hata yapmazdı, eminim. Ancak bir yandan da üstümde büyük bir kötülük taşıyormuş gibi kimin yanına gitsem onun işlerinin olumsuzlukla sonuçlanmasını isteyeceğini hiç sanmıyorum. Öyleyse ne olmuştu da böyle beni bırakıvermişti ki? Hani adam gerçekten sarayında oturan, sessiz sakin birisi de değildi ve bunda sonra da hiç olmazdı.

Normalde ağlayan askerin neden ağladığına gelerek anlatmaya çalışacaktım konuyu ancak konuşmaya başlayınca kafam dağıldı işte, mazur görün beni. Anlatıyorum. Lusnum ülkesi son birkaç aydır bizim oynak Kim Jongin'in kötülükten nasibini alamayan tanrılar tarafından kaçırılması olayı ile çalkalanıyordu. Adam bir anda gidivermişti ve denilen tek şey ise Kim Jongin'in dudaklarına, gözlerine, kulaklarına bir büyünün yapılmış olmasıydı. Ölü gibi bir şeymiş yani. Büyü yüzünden ne konuşabiliyor ne de hareket edebiliyormuş, Lusnum ulusal televizyonunda onun hiç hareket edemediğini ve kara büyü ile hapsedildiğini söylemişlerdi. Sarayın özel şeker ekipleri toplaşmış, telepati yoluyla Kim Jongin'e tam bir salise olsa bile ulaşabilmişler. O ulaşma esnasında ise az önce dediğim bilgileri elde etmişler, etmelerinden kısa süre sonra ise ulusal kanalda ve gazetede boy boy haberleri yapılmıştı.

Uyuyan güzel, hikayesini sizin kadar Lusnum halkı da çok seviyor, emin olun. Öyle ki bu haberler çıktıktan sonra ülkenin en güzel kızlarıyla, en güçlü şövalyeleri büyüyü bozmaya gittiler. Henüz geri dönen yok. Söylenene göre de olmayacakmış. Çünkü 'Kim Jongin'i öpmek,' kraliyet yasalarındaki yasaklar bölümünün en başında başında yer alan maddedir. Bu maddenin orada bulunmasının nedeni ise Kim Jongin'in dondurma tanrısı olmasıyla hiçbir alakası yoktur. Bilinenin aksine, bu olaydan ayrı olarak bizim kral Jongin'in dudakları şeker tanrıçası -annesi- tarafından lanetlenmiştir. Eğer birisini öperse, o kişi sonsuz hayata mahkum kalabilir ve Lusnum halkı tarafından da ölümsüz olmasından ötürü eziyete uğrayabilirdi. Bu yüzden kral Jongin'in sonsuz hayatında birini sevip, onu öpmesi yasaktı.

Fakat işte, kara büyüyü de tek gerçek aşkın öpücüğü çözebilirdi.

Yani Kim Jongin'in şeker tanrıçası tarafından seçilmiş olan tanrı ya da tanrıça eşi ile büyüsünü bozabilirdiniz.

O kişi de bizim aramızda olup, bize kendisini açıklamayan bir hayvanat olduğu için kral Jongin'in kurtulması bir hayli zordu.

Yani efendiler demem o ki, bu gece kola, jelibon ve lolipop askerkeleri, ülkenin son güzel kızı olan bir çilek prensesiyle son kez kral Jongin'i kurtarmak için yolculuğa çıkacaklardı. Ki eğer bu sefer onu kurtaramazsalar Lusnum ülkesi artık kendisine yeni bir kral seçmek zorunda kalacaktı.

Ancak ve ancak yanlarında ufak bir davetsiz misafiri de götürmeleri gerekecekti. Ah evet, ben şanssızlıklar kralı Do Kyungsoo, onlara şanssızlığımın değemeyeceği kadar uzaklıkta eşlik edecek ve eğer bu sefer başarabilirlerse de Kim Jongin'e tüm bu şannsızlığımın hesabını soracaktım.

Sonucu ne olursa olsun.

🍨 🍨 🍨 🍨

erirken anca öper seni // kaisooWhere stories live. Discover now