1 | roma

147 30 62
                                    

1.BÖLÜM

"Kucağımda Çiçekler, Avucumda Çizikler"

başladığınız tarih.

(2018 - Roma)

Parmaklarım, masanın üzerinde duran kırmızı gülün yapraklarında usulca dolaşırken önüme bırakılan fincan ile daldığım yerden ayrıldım. Başımı kaldırıp, gülümseyerek karşımdaki sandalyeye yerleşen Berna teyze'ye baktım.

Roma'ya geleli üç ay olmuştu. Burada, neden bu kadar uzun süre kaldığım hakkında bir fikrim yoktu. Ya da, biraz vardı.

Burada bir Türk ile karşılaşmak...muazzam bir olaydı benim açımdan. En azından dertleşecek biri vardı.

"Yine ne düşünüyorsun, güzelim?"

Kahvemden bir yudum aldım, saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım ve omuz silktim. "Yarın döneceğim ya, ondan." Masanın üzerinde duran elimi tutup, sıcacık bir tebessümle baktı gözlerime. "Uçak biletini aldığından beri, yüzün düşük güzel kızım. Neden?"

Hafifçe dolan gözlerimi, çiçeklerin arasından az buz görünen pencereye diktim. "Bilmiyorum Berna teyze. Buraya çok alıştım." Gözlerimi, onun boncuk boncuk parıldayan gözlerine diktim. "Sana, bu çiçekçi dükkanına, bu şehire, insanlarına."

"Güzelim," diyerek bu sefer de iki eliyle kavradı elimi. "ben buraya geleli on sene oldu. Türkiye'ye bir daha dönmedim. Burayı çok sevdim, o yüzden burada yeni bir başlangıç yaptım. Ama sonradan pişman oldum. Zaman geçtikçe ailemi, arkadaşlarımı özledim." Derince bir nefes alarak gülümsedi. "Pişman olmamak için dönmelisin. İstediğin zaman gelebilirsin, burada bir teyzen olduğunu unutma."

Sıcacık bir gülümseme sundu bana.

Onu bulduğum için, oldukça şanslı hissediyordum kendimi.

Uzanıp, gözlerimdeki yaşları sildi. Yağmur atıştırmaya başladığında, yavaşça ayaklandım. "Ben artık gideyim, yağmur daha çok bastırmadan."

Üzerime paltomu giyip, çantamı boynumdan geçirerek kenarda duran siyah şemsiyemi aldım. Berna teyze'ye sarılmak için arkamı döndüğümde, kucağında duran kıpkırmızı gül demeti ile bana bakıyordu. Dudaklarında buruk bir tebessüm, gözlerinde akmak için bekleyen yaşlar vardı. "Benden sana. Kurursa bile saklayacağını biliyorum."

Benim de akmak için bekleyen yaşlarım yanaklarımdan süzülürken, onun boynuna sımsıkı sarıldım. Bir kez daha, onu bulduğum için çok şanslı hissediyordum.

İyi ki.

Geri çekildim, ona bir kez daha veda ettim. Çiçeklerimi kucakladım, şemsiyemi açtım ve kendimi yağmurlu hava'nın kollarına attım. Arkamı dönerek, çiçekli pencere'nin pervazına yaslayarak beni izleyen Berna teyze'ye son kez el salladım.

Bana aynı şekilde karşılık verdi. Arkamı döndüm ve kendimden oldukça emin bir şekilde otelime doğru yürümeye başladım.

uzak yol [kısa hikâye] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin