Daddy》Minsung

♧Baba?!♧

Başlamadan önce sey diyeceğim önceki bölümde Minsung pek yoktu bende diger kitabim-Kitty- da bir bölümü Minsunga ayırdım...
Ve şey satır arası yorum yapin lütfen oy vermeniz benim icin sorun degil.Benim için yorumlar önemli.Hem eğlenceli yorumlar var hemde beğenip beğenmediğinizi merak ediyorum...

Neyse bölüme geçelim.

________________

Burnuma konulan öpücükle gözlerimi araladım.
Minho'nun bakışları ile karşılaştığımda gülümsedim.

"Günaydın sincabım."

"Günaydın babacık."

Elleri belimdeki yerini aldığında beni kucağına aldı ve odanın içerisinde ki lavaboya götürdü.

Benim elimi ve yüzümü yıkadıktan sonra kendi elini ve yüzünü yıkadı.Tekrar kucağına aldı ve odadan çıkıp aşağı kata indi.

Mutfak olduğunu düşündüğüm yere girdiğinde neredeyse kimse yoktu.Uzun masada Jeongin ve Chris dışında kimse yoktu.

Ilk başta beni sandalyeme oturttuktan sonra kendi baş köşesine oturmuştu.
Hizmetlilere seslenip diğerlerini uyandırmasını söyledi.

Herkes geldiğinde kahvaltıya başlamıştık...Tek sorun Minho'nun kendi yemeyip beni yedirmeye çalışmasıydı.

"Babacık ben kendim yiyebiliyorum."

"Ama sana ben yedirmek istiyorum."

Dudak büzdüğünde tüm masa buraya odaklanmıştı.

Minho

Aegyo

Yapmıştı...

Gözlerim ve ağzım orantılı bir şekilde sonuna kadar açılırken masadaki diğer herkes masadan kalkmıştı.

Minho ile kahvaltımızı yapmıştık.Onun odasına gittik.Şuan ise hazırlanıyordu... Mekan dedikleri yere gidiyorlardı.

Hazırlığı bittikten sonra yatakta oturmuş ve onu izleyen benim yanıma geldi.

Dudakları dudaklarımı kapattığında ellerimi boynuna çıkardım ve bacaklarımı beline sardım ve karşılık verdim.
Bir eli belimde diğer eli ise kalçamda oda'nın kapısına yasladı.

Dudaklarını geri çektikten sonra alınlarımızı birbirine yasladı.

"Ben şimdi gidiyorum sincabım~Kuralları biliyorsun değil mi hatırlatmama gerek yok?"

"Evet babacık biliyorum~"

Evin kapısına geldiğimizde son kez dudağını öpüp geri çekildim.

Kapıyı kapattıktan sonra mutfağa geçtim ve evde neler var neler yok diyecektim...ama iki buzdolabını görünce bunların içinin boş olma imkanı olmadığıni hatırladım.

Odamıza çıkmadan önce Felix'in odasına gittim.

Kapıya vardığımda içeride Felix'ten başka birisinin daha olduğunu anladım.O anı bozmamak adına odama doğru yürüdüm.

Aklıma Jeongin geldiğinde bahçeye çıkacağını söylemişti.Yönümü değiştirerek balkona çıktım.Arka bahçe'ye baktığımda koşuşturan Jeongin ile gülümsedim.

"JEONGIN ÇOK TERLEME HASTA OLURSUN!"

Arkasında onu kovalayan Hyunjini görmem ile gülmeye başladım.

Bahçeye çıkmam yasaktı.Acaba akşam için bir şeyler mi hazırlasam~.

Kapıyı kilitledim ve kıyafet odasına girdim.
Bana kedicik demek yerine sincabım diyordu ve ve normalde böyle fantezilerde kedi kulakları ve kuyruğu kullanırlar ama o benim sincap olduğumu söyleyerek sincap kulakları ve kuyrukları almıştı...