French Teacher || Taegguk -oneshot-

'Ma Beau Bebe'

  İlk defa bir hikayemi yayınladım, umarım beğenirsiniz. Ben yine batırdığımı düşünüyorum, pek fazla içime sinmedi açıkçası. Her neyse fazla uzatmayayım.

Bu fici bana yazdıran ve bu konuda cesaretlendiren arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. 

  Beğenip, yorum yaparsanız çok sevinirim, özellikle yorumlarınız benim için çok değerli.

Hatalarım varsa affola.
 
İyi okumalar dilerim.

Derin bir nefes aldı, Jeongguk. Uzun, siyah ve dalgalı olan saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. Hem sürekli gözünün önüne geliyor onu rahatsız ediyor, hem de mükemmel görüntüsü ve Fransızca aksanı ile ders anlatan öğretmenini süzmesini engelliyordu. İçinden bir şeyler kopup gidiyordu, Jeongguk'un. Elleri titriyor, sıcaklıyordu. Dudakları sürekli ısırılmaktan kıpkırmızıydı. Sert bir şekilde yutkundu. Klasik Fransızca derslerinden birindeydi ve her zaman olduğu gibi onun için çok zor geçiyordu ders. Jeongguk, Fransızca öğretmeninin üzerine atlamamak için kendini tutuyordu.

Bundan nefret ediyordu, kendini tutmaktan nefret ediyordu. O her zaman ilgileri üzerinde toplayan biriydi. Çok güzel bir çocuktu, Jeongguk. Giyimi, tarzı, davranışlarıyla herkes tarafından sevilir ve çoğu kişi tarafından da arzulanırdı. Saygılıydı da aynı zamanda. Hocalarına ya da arkadaşlarına karşı asla saygısızlık yapmazdı. Sevgi dolu neşeli biriydi o. Fakat üniversitenin ikinci senesinde onun için işler çok fazla zorlaşmaya başlamıştı.

Okula yeni gelmiş olan Fransızca öğretmeni, Jeongguk'u zor duruma sokuyordu. Kalın ve derin sesi ile Fransızca konuşması, içini titretiyor, kasıklarının yanmasını sağlıyordu. Gördüğü ıslak rüyalar, sürekli zihninin bir köşesinde duruyor, öğretmeninin sesi ile gün yüzüne çıkıyordu. Jeongguk bu kadar arsız değildi. Kim Taehyung'dan önce kesinlikle bu kadar arsız değildi.

" Fransızca öğretmeni, Kim Taehyung, Jeongguk'u çok fena tahrik ediyordu."

Ancak sadece etkilenen Jeongguk değildi. Kim Taehyung, genç çocuğun üzerinden gözlerini ayıramıyordu asla. Her Fransızca dersinde ya da kampüste gözü sürekli kendisine göre oldukça minik olan bedeni arıyordu. Aslında başlarda bu şekilde değildi. Jeongguk, onun için sadece güzel bulduğu, cidden çok güzel bulduğu bir öğrencisiydi ve sürekli Fransızca çalışarak öğretmeninin gözüne girmeye çalışıyordu, başarmıştı da. Taehyung emindi ki, Jeongguk Fransızcası'nı gayet geliştirmişti.

Fakat zamanla gözlerini üzerinden ayıramaz olmuş, Jeongguk'a samimi davranan herkese karşı içinde öfke biriktirmeye başlamıştı. İlk başta buna kendisi de şaşırmıştı. Kendisini dizginlemek için her şeyi yapmış fakat öğrencisine kapılmasına engel olamamıştı. Bunu anladığı anda sürekli Jeongguk'a dikkat etmiş, onu gözlemlemişti. Fakat genç çocuk bunu anlamamıştı bile. Çünkü öğretmenini her gördüğü yerde heyecanlanıyor, ellerinin titremesine engel olamıyordu.

Farkındaydı Kim Taehyung, son bir ayda her şeyin farkına varmıştı. Jeongguk'un derslerde ne durumda olduğunun ya da Fransızca konuşması ile deli gibi etkilendiğinin farkındaydı. Fazlaca sabretmişti Taehyung. Daha fazla sabretmek istemiyor, küçüğünün kulağına bazen araızca bazen ise duygu dolu Fransızca sözcükler fısıldamak istiyordu. Sürekli giydiği şortlarının açıkta bıraktığı bembeyaz pürüzsüz bacaklarını beline sarmayı, dudaklarının, küçüğünün boynunda kendisine ait izler bırakmasını deli gibi istiyordu, bu arzusunu bastırmakta zorlanmaya başlamıştı Taehyung. Bu saatten sonra da bastırmak için uğraşmayacaktı da zaten.

Jeongguk, elinde tuttuğu kalimi o kadar sıkı kavramıştı ki, parmakları boğumları beyazlamıştı, aynı zamanda da kendini sıkmaktan buz gibi olmuştu parmakları. Parmaklarına tezat olarak vücudu alev almış gibi yanıyordu. Şakaklarından akan teri hissedebiliyordu. Dudakları ve ağzı her dakika başı olduğu gibi tekrar kurumuştu. Beyaz, yüksek bel kot şortunun açıkta bıraktığı baldırlarında gezdirdi parmaklarını. Belki bir nebze de olsa ferahlatırdı soğuk parmakları alev almış olan tenini. Biran önce dersin bitmesini istiyordu. Çünkü o kadar zor durumdaydı ki daha fazla dayanamayacağını düşünüyor, elleri ile kendini kavramamak için zor duruyordu.