17 | saç tutamları

342 51 11
                                    

Rosé küçük bebeğini kucağına aldı ve mutfağa doğru adımladı.

Dahyun ise minik elleriyle Rosé'nin topuzundan ensesine doğru fışkıran tutamlarıyla oynuyordu. Bu iş çok zevkliydi.

Parmağına dolanan tutamla kaşlarını çattı, bu sinir bozucuydu. Ani bir hareketle elini geriye doğru çekti ve duyduğu sesle ödü koptu.

Rosé ensesinden yayılan sızıyla bir anda kafasını geriye attı ve acıyla bağırdı. Birden neden böyle bir şeyin olduğunu düşünürken ona korkulu gözlerle bakan bebeği, ve onun parmağına dolanmış kendi saçlarını gördü.

Dahyun Rosé'un bağırışından korkmuştu ve Tanrı aşkına o bir bebekti; tabi ki de ağlayacaktı.

Miniğinin ağlamaya başlamasıyla Rosé dondu kaldı. Bunu hiç beklemiyordu ve ne yapacağını bilmiyordu.

Bebeği korkutmanın verdiği üzüntü ve heyecanla kucağında hıçkırarak ağlayan bebeği yüz hizasına getirdi.

- Şş bebeğim neden ağlıyorsun ama?

Her ne kadar onun ne dediğini anlayamasa da bu kadife ses Dahyun'u rahatlatıyordu. Ancak yine de biraz nazlı bir bebekti.

Hıçkırıkları biraz olsun dinse de hâlâ dolu dolu gözlerle ona bakan bebeğe yavaş ama narince sıkı sıkı sarıldı ve saçlarını okşadı.

Dahyun hem kediliğin hem de bebekliğin verdiği mayışmışlıkla burnunu yanındaki boyna sürttü.

Boynunda hissettiği gıdıklanma ile Rosé kıkırdamaya başladı. Boynu vücudundaki en hassas yerlerinden biriydi.

Dahyun duyduğu melodik seslerle nedenini bilmese de neşelendi. Bir bebek olması onun mutlu olamayacağı anlamına gelmezdi, o istediği zaman nazlanır istediği zaman kendini sevdirirdi.

Gülümseyerek kendini geriye attı ve Rosé'la göz göze geldi. Onun gülümsemesi büyüğüne de bulaştı ve ikisi de gülmeye başladı.

Onlar çok güzeldi ve bunu düşünen sadece yazar olamazdı.

---

catgirl, dahsé ✓Where stories live. Discover now