-XXIII-

250 13 6
                                    

Bill'in annesi gerçekten güzel bir kadındı. Ama billynin beni neden buraya, annesinin yanına getirdiğini anlamamıştım. Annesi kibarca elini uzattı.

"Luna" dedim.

"Regan. Seninle tanışmayı dört gözle bekliyordum." Dedi çok sevecen bir tavırla.

burada neler döndüğünü sorarcasına billy'ye baktım. baktığımı görünce gözlerini kaçırdı suçlu suçlu. ortada bir şey olduğunu anlamıştım. neler olduğunu merak ediyordum. öğrenmek için yavaş yavaş temkinlice sandalyeye oturdum. benim ardımdan billy de yanımdaki sandalyeye oturdu. annesiyle karşı karşıyaydım ve beni inceliyordu. utanmıştım. Uzun süren sessizliğin ardından kadına bakmıştım. bir şeyi bekliyor gibi susup etrafını inceliyordu. ne yapacağımı bilemedim. Çok garip bir durumdu. Bunun devam edeceğini anlayan billy gidip yiyecek bir şeyler aldı. akıllı billy sayesinde en azından yemek yiyip gariplik biraz olsun azalmıştı. Kadın tabağına dokunmadı. Benim de bitirmeme az kalmıştı ki kadının telefonuna mesaj geldi. hemen ayağa kalktı

"Tanıştığıma memnun çok memnun oldum luna. Başka bir zaman da görüşürüz umarım." dedi.

Billy'nin eline yüklü bir miktar para koyup kulağına bir şeyler fısıldadı ve çantasını alıp uçar gibi gitti. Olaylardan hiçbir şey anlamamıştım. kesin bir şeyler dönüyordu. sinirle dönüp billy'ye baktım. Şok olmuş bir şekilde annesinin arkasından bakıyordu.

"Bu da neydi?" diye sordum sinirimi belli edercesine. Cevap vermedi. sonra telefonu çaldı. tedirgin olmuştum. açmasını bekledim ama hala annesinin arkasından bakıyordu. sonunda dayanamadım telefonuna baktım.

Daniel arıyor...

"Daniel diye biri arıyor." dedim ve telefonu uzattım. bana uzaylı görmüş gibi baktı ve telefonu açtı. Telefondan gelen bağırma sesini duymuştum.

"O KIZI BIRAK VE KAÇ ORDAN!"

Ne olduğunu anlamamıştım ama telaşlanmıştı. birisi kaç dediyse kime derse desin kaçılacak bir şey olacaktı bunu anlamıştım. ben de çantamı aldığım gibi koşmaya başladım. billy'yi arkamda bırakmıştım evet ama en iyisi bu olacaktı. Zaten londrada çok kalmıştım hemen gitmem lazımdı buradan. Billy de şehri terkedemeyeceğine göre bu elveda demekti. Soğukkanlı bir bitch olmam işime çok yarıyordu maalesef.

Ama arkama baktığımda billy'nin de peşimden koştuğunu gördüm. lanet olsun. Napıyor bu şimdi? Durdum.

"Hey!! Kaçsana!!" diye bağırdım ona. Yanıma geldiğinde nefes nefese:

"Annem ne olursa olsun yanından ayrılmamamı, ayrılırsam dönebileceğim bir evim olmadığını söyledi. Yani mecburum. Şimdi koş!" dedi ve koşmaya başladı. Şok olma sırası bendeydi.

Bay bay soğukkanlı bitch, yine geldi mal Luna!

Annesi niye böyle bir şey söyledi ki? Yine ne oluyordu? Annesi beni nerden tanıyor da böyle bir şey yapıyor ki? Yoksa ona biri mi yaptırdı? Belki de billy yalan söylüyordu. Ama yalan söylemesi için bir neden yok. O zaman ne?!

Düşüncelerime billy'nin beni kolumdan tutup çekiştirmesiyle ara verdim. şimdi neyden kaçtığımızı bilmeden kaçıyorduk. billy hemen bir taksi çevirdi. ilk taksi durmadı ama biz koşmaya devam ettik. ikinci denemede de durmadı. sonra taksiden inen birisinin hemen ardından biz bindik. bir kapıdan ben diğer kapıdan billy. billy parayı uzattı ve

"En hızlı bir şekilde kensington'a gidebilir miyiz?" dedi. Adam billy'nin elindeki tomar parayı görünce. Parayı aldığı gibi gaza bastı. para her şeyi yaptırıyor diye düşünmeden edemedim.

Gittiğimiz yerden yarım saat geçmişti ki her şey hızlanmaya başladı. kol saatime baktığımda akrem ve yelkovanın normalden daha hızlı döndüğünü gördüm. işte yine zeki şeylerinden biri oluyordu ama bu sefer yavaş değil hızlıydı. kim yapıyordu bunu? Yoksa bilmeden ben mi yapıyordum? Çünkü hızlanmak işime gelirdi.

Bu kadar karmaşıkken her şey, umarım aklımı kaybetmem ve hayatım normale döner.

----------------------------------------------

(3. Şahıstan anlatım)

Regan Gravitska eski arkadaşıyla olan 3 saatlik telefon konuşmasının ardından hemen oğlunu aradı. Telaşlı olduğu hızlı nefes alışından ve titreyen ellerinden belliydi. Oğluna Luny'yi acilen görmesi gerektiğini ve söylediği kafeye gelmesini söyledi. saçını dahi yapmadan çantasını kaptığı gibi evden çıktı. Hemen bir taksi çevirip ilk önce o eski arkadaşıyla buluşmaya gidecek sonra da anlaştıkları kafeye gidecekti. yaptığı şeyin çok zor ve bir anne için yanlış olduğunu bilse de yapmaya mecburdu. her şey buna bağlıydı. Yeni nesiller buna bağlıydı.

Taksi söylediği yere varınca aceleyle indi. Hemen adresteki binaya girdi. asansörü çağırdı ama gelmeyince merdivenleri kullanmaya karar verdi. Hızlıca 3. kattaki evin kapısını çaldı. kilitler yavaş yavaş açıldı. 3-4 kilit vardır en az. Sonunda açılan kapıyla arkadaşını gördü.

ARKADAŞLAR CİDDİ DELİRMEK ÜZEREYİM. SAAT 3.37 BEN İKİ ÜÇ CÜMLE DAHA EKLEDİM VE YAYINLADIM. EN AZ 7 SAYFA DAHA VARDI Kİ SİLİNMİŞ. GERÇEKTEN SAÇIMI YOLMAMA AZ KALDI. BENİM SİNİRİMİN GEÇMESİ İÇİN 2-3 GÜN LAZIM. AY OF. ŞUANKİ SİNİRLE WATTPADİ TAMAMEN SİLESİM VAR. EN ÖNEMLİ BÖLÜMDÜ BİR DE!!! HAY SIÇAYIM YAA

İNSANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin