Üvey Yoonmin [+16] (Düzenlenicek)

Karşılık [4]

Yugyeoum

Şu an resmen kendi kendime cehenneme yürüyordum. Dün olanları size anlatmak istiyorum.

Dün hoseok ile konuşmuştum, jungkook namjoon ve Yoongi ile beni tanıştırmıştı onlarla çok yakın arkadaş olduğunu anlatmıştı ben de jimin jin ve taehyung ile aramda ki arkadaşlığı anlatmıştım.

Jungkook jiminı spor salonuna çağırmıştı bizde hemen peşinden gidip kenardan onları izlemiştik jungkook ona 'tik tak zaman geçiyor' demişti ardından ikisi de oradan ayrılmıştı.

Şu an hoseok un attığı konuma doğru gitmeye çalışıyordum ilk önce yemek yiyecekmişiz ardın biraz han nehrinde yürüyüp aynı zamanda dondurma alıcakmışız sonra beni hoseok eve bırakıcakmış sonumu çok merak ediyorum
Tanrım koru beni lütfen

Hoseokun attığı konumda ki restorana gelmiştim çok lükstü, içeri geçtiğimde biri beni durdurmuştu

"merhabalar efendim hoşgeldeniz rezervasyonunuz var mıydı"

"şeyy hoseok adına olucak galiba"

"soy adı nedir efendim?"

"jung hoseok"

"lütfen efendim önden buyurun lütfen efendim"

"peki"

Restorantın en üst katına kadar çıkmıştık.

"buyurun efendim" diyip beni burada tek bırakmıştı

Her kat doluyken burası bom boştu etrafa bakmaya devam ederken bir anda hoseok un sesini duymuştum.

"Ahh hoşgeldin yugyeoum"

"hoş buldum"

"çok güzel duruyorsun"

"Ahh teşekkür ederim"

"hadi gel masamıza oturalım"

"tamam"

Sandalyemi çekip rahatça oturmama yardım etmişti.

"teşekkür ederim hoseok"

"önemli değil bebeğim"

"bebeğim?"

"rahatsız olduysan söylemem"

"yok yok söyleyebilirsin"

"sen bilirsin bebeğim, eee beğendin mi burayı güzel mi beğenmediysen istersen başka bir mekana geçebiliriz"

"yok yok çok güzel burası ama neden kimse yok bu katta"

"ben burayı sana özel olarak tuttum"

"ah  öyle mi bu kadar gerek yoktu"

"bunu hak ediyorsun"

"teşekkür mü etmeliyim"

"hayır hayır"

"bu arada ben bişeyler sipariş ettim bir sıkıntı olmaz dimi"

"yok olmaz bana fark etmez"

"peki o zaman"

Biraz bakıştıkdan sonra yemekler gelmişti. Yemek yerken pek konuşmamıştık. Telefonum titreşimde olduğu için iki de bir ya mesaj ya da biri arıyordu bunlar kesin jimin, taehyung ve jin dir. Bu arada bu üçlü şu an benim evimde benim odamda duruyorlar eve eğer kanlı canlı gitmezsem polisi aramalarını da istemiştim.

Tatlıya geçmeden hemen önce lavobaya gidiceğimi belirtmiştim. Hoseok ise bunu onylamıştı.

Lavobaya girdiğim gibi bir kabine geçmiş hemen telefonuma bakmıştım.

18 kez küçük civciv (jimin)
12 kez pembe Hyungum (jin)
10 kez Taetae (taehyung

80 adet mesaj 3 böcek 1 çicek grubu

Gruba girip herşeyin yolunda olduğu ve daha o konuyu konuşmadığımız şu ana kadar olan şeyleri yazmıştım beni onayladıklarında lavobadan hemen çıkmıştım

Hoseok benim geldiğimi görünce hemen el hareketleri ile garsona tatlıları getirmesini işaret etmişti.

"niye bu kadar uzun sürdü"

"nasıl yani"

"şeyy boşver oldu bitti"

"peki"

Üstte çıkmak istesem çıkamam o benim üstüme çıkar diye korkuyorum tam bir alfa, yakışıklı, sempatik

Tatlılarımızı bitirip çıktığımızda herkes hoseok un önünde eğiliyordu. Bana bu çok garip geldi için bu sormayı aklıma not ettim.

Han nehrine geldiğimizde bana bir adet pamuk şeker almıştı. Bir iki adet ona yedirmiştim kendi ellerimle ve onun bu çok hoşuna gitmişti. Bu arada babasından para almış orayı 2 - 3 saatliğine kiralamış.

Dondurmamızı yemiştik ve şu an benim evimin oradaydık çocuklara orda konuşacağımızı söylemiştim.

" hoseok senle önemli önemli bişey isteyebilir miyim"

"tabi ki de isteyebilirsin"

" şey arkadaşım jungkook ve Yoongi jimini tehtid etmiş ve jimin den -"

"biliyorum ben den onları vazgeçirmemi istiyorsun ama ben bunu yapamam"

"lütfen hoseok"

"tek bir şartla yaparım"

"nedir"

"benimle sonsuza kadar yaşıycaksın istediğim de benimle birlikte olucaksin"

"ne"

"kabul edersen onları vazgeçirmek için elimden geleni yaparım"

"ben düşümmem lazım"

"beni sakın yanlış anlama seni çok seviyorum sana değer veriyorum 2 aydır senden başka biri ile konuşmadım herkes den uzak durdum seni sevdiğim için yaptım o gün tuvalette cesaret buldum ben de seni randevu ya çıkmaya teklif ettim"

"yok seni yanlış anlamadım sakın kendini üzme"

"sen istersin de ben kendimi üzermiyim bebeğim"

"şey sonra görüşürüz bay bay"

"görüşürüz"