Gülüşünde Boğulmak

227 12 4
                                    

  -Suho-

Whattt?! Beybi ne be Allah'ın kekosu. Iyk midem kalktı galiba. Hala sırıtıp ayakta olan Qara Jocuğa bakarak  göz devirdim ve tekrar gözlerimi kapattım. Tam uykuya dalmak üzereydim ki sınıfa çooook gereksiz enerjisiyle bir kadın girdi. Kendini tanıtırken sınıf öğretmenimiz olduğunu branşının ise kimya olduğunu söyledi. Tamam, eğer bir kimyacı sizin sınıf öğretmeninizse bir seneyi hiç kimya işlemeden geçirebilirsiniz. Bu çok hoj ama diğer yandan hangi kimyacı -pardon hangi insan- bu kadar çok konuşur ki. Kadın konuşması kesilmesin diye blok ders yapıyor ya. Ruh hastası. Niysem. Herkes kendini tanıtıyordu. Ha bir de o konu var tabi. Herkes özelliklerine göre takma isim belirliyordu kendisine. Hayır yani ben özelliksiz basit ve sıradan ergen bir yumurtayım. Kimse neden beni düşünmüyor? Sıra bize yaklaşıyordu. Önde ki çocuk ayağa kalktı, etrafında bir tur dönüp tüm sınıfın onu görmesini sağladı.

-Merhaba, Ben Byun Baekhyun. Siz bana kısaca 'Güzellik' deyin. Zira okula geldiğimden beri benden güzelini görmedim. Dediğinde sınıfta kopan fırtınalar ( alkış ve ıslık sesleri) çocuğun şimdiden popüler olacağını gösteriyordu. Yanımdaki Qara Jocuk kalkıp kendisini tanıttı.

-Herkes selam, ben Kim Jongin. 6 yaşımdan beri bale yapıyorum.İsterseniz beni 'Pişt Balet' yada 'Taytlı' diye çağırabilirsiniz.Tabi kendinize özgü bir takma adda uydurabilirsiniz. Her şeye açığım. Deyip göz kırptığında kısa bir an sınıftaki kızların buharlaşıp sıramıza geldiğini ve Qara Jocuğa dokunmaya çalışarak yerlerde yattıklarını hayal ettim. Sıramdan kalkıp kendimi tanıtmam gerekiyordu. Ama çok utanıyordum. Yerimden kalkmadan:

-Kim Junmyeon. İlla takma ad lazımsa küçük kız kardeşim bana Suho der. dedim ve tekrar kafamı sıraya koyuyordum ki ruh hastası sınıf öğretmenimiz:

-Birisi konuştu sanıyorum. Suho diyeceğimiz sınıfımızın koruyucusu ve aynı zamanda şimdi seçtiğim başkanı kim görebilir miyiz acaba? nE?! Başkan mı? ŞİT! ayağa kalkıp yüzümü sadece öğretmene dönerek konuştum.

-Benim efendim. Kim Junmyeon. Başkanlığı yapabileceğimi sanmıyorum. Takma isim olarak da Sadece Jun diyin o halde. deyip sırama oturduğumda öndeki 'Güzellik' ciyakladı:

-Awwww çok tatlı, hayır güzel, seksi mi demeliydim. Ayy sen nasıl bir şeysin yaaaa yicemmm. dedi arkasına dönüp elleriyle yüzümü mıncırırken. Tamam hoşuma gitti kabul. Ama gereksiz bir hareketti. Çocuğa nezaket amaçlı gülümsediğimde kalbini tutarak Qara Jocuğa baktı:

-Bana gülümsedi. Gördün değil mi Taytlııııa. Awwww kalbim dayanmaz. Diyerek ölü taklidi yaptı. Karşımdaki çocuğa bakıp istemsizce gülüyordum. Tabi tüm sınıfta bize gülüyordu. En arkadaki sıradan tanıdık bir ses ayağa kalkıp kendini tanıttı:

-Ben Park Chanyeol. Star Wars hayranıyım. Bana 'Yoda' diyebilirsiniz. Ya da isteğinize göre ' sırık, dev, uykucu, maymun' istediğinizi deyin. Ama size tavsiye en yakın arkadaşım değilseniz 'Kepçe' demeyin. O zaman sinirlerime hakim olamıyorum çünkü. İyi anlaşalım lütfen. O kadar soğuk bir sesle tanıttı ki kendisini sabah çarpıştığımızda 'Ahhh. Önüne baksana yaa..' diye mızmızlanan çocuk değildi sanki. Yine arkama bakmamıştım ki çok güzel bir ses duydum. O kadar hoşuma gitmişti ki sesinin tınısı arkama dönmek istiyordum ama dönemezdim. Utanıyordum işte.
-Merhaba, Ben Oh Sehun. Bu zamana kadar bana hep 'Minik' dediler ironi amaçlı. Ama şimdi yanımda Bay Sırık otururken bu ironiyi bana uygulamanız doğru olmaz herhalde. Diyerek güldüğünde gülüşünde boğulmak istedim. Görmediğim ama çok güzel olduğunu bildiğim gülüşünde...

*Umarım kitabımı çok beğenirsiniz. Beğenip yorum yaparsanız sevinirim. Kendimi yorumlarınıza göre yönlendirmek istiyorum. İyi okumalar. HunHo'yu sevin~~

Beyaz Işık (Hunho)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin