ŞEKİL DEĞİŞTİRENLER: Mühür

29. bölüm: "Şehir Hayatı"

VEEE İŞTE BEKLENEN AN GELDİİİİ!!!! ÇİFTE BÖLÜME HAZIR MISINIZZ? HADİ BAKALIM 1. DEN BAŞLAYALIM!! İYİ OKUMALAR!!!

~

Dans gösterisinin ilk provasının yapılacağı gün geldiğinde aşırı heyecanlıydım. O akşam hiç uyuyamamıştım.

Yerimde dönüp duruyordum. Alec arada sırada gülüp, "Kayla, görende kıyamet günü geliyor falan sanır..." diye benimle dalga geçiyordu.

Sonunda uyuyamayacağımı anladığında beni kollarının arasına aldı. "Bir sorun olmayacak Kayla." diye fısıldadı.

"O yüzden değil..." dedim. "Sadece bilmiyorum. Aklımdan hep ne diyeceğim, hareketleri nasıl göstereceğim, Jake'in anlayıp anlamayacağı geçip duruyor. Düşüncelere engel olamıyorum."

"Bana hatırlat da Jake'i uyarayım." diye fısıldadı Alec.

"Neden?"

"Hareketlerine dikkat etsin."

Ona kaşlarımı kaldırarak, Şaka mısın? dermiş gibi baktım. Eminim o kurtadam görüşü ay ışığının karanlığında bunu anlayabilmişti.

Gülümsedi. "Dalga geçiyorum Kayla. Ama yine de bir sorun olursa beni arayabilirsin."

Gözlerimi devirmekten kendimi alamadım.

Sabah okula Jake ile gidiyorduk. Bugün derslerden izinli gibiydi. Sabahki derslerde beraber prova yapacaktık ve ona dansı öğretecektim. Öğleden sonra da bunu diğer herkese öğretecedktim. İçim yine bir telaş hissiyle dolup taştı.

Jake ile eş olmuştuk. Bunu beklemiyordum çünkü kafamda o ve Tara'yı eş olarak bellemiştim bile. Jake'in Tara'ya soracağını düşünüyordum fakat o bir türlü bunu yapmamıştı. Daha doğrusu yapamamıştı. O yüzden Perşembe sabahı okula giderken bana bunu sordu.

O sabah Alec yoktu. Acil bir işi çıkmıştı ve oteller bölgesine gitmesi gerekiyordu. Jake yavaşça arabayı okula sürerken kafasını garip bir şekilde çevirip bana baktı.

"Ne oluyor Jake?" dedim gülerek. "Son beş dakikadır bir garipsin. Hadi dökül bakalım ne düşünüyorsun?"

Jake bir süre konuşmadı. Sonra yine tedirgin bir ifadeyle bana baktı. "Kayla... düşünüyordum da ş an ikimizin de dans gösterisi için bir eşi yok değil mi? Neden beraber dansa gitmiyoruz? Sonuçta senin illaki gösteride bulunman lazım.."

"Ama Jake..." dedim. "Ya Tara? Ona soracağını düşünüyordum."

"Evet ama vazgeçtim." dedi hızlıca. "Hem kurtken Alec'le küçük bir konuşma yaptık. Seninle gitmemi istediğini söyledi. Hatta dedikleri şuydu: "O bozuntularla gitmesini istemiyorum Jake. Seninle gitse daha rahat olurum."

O gün, bunu duyduğumda ona şaşkınlıkla bakıyordum. Çünkü Alec bana böyle bir şey söylememişti.

Bir anda içime bir vicdan azabı dolmuştu çünkü Jake'in Tara'yla sırf bu yüden gitmediği düşüncesine kapılmıştım.

"Jake." dedim. "Alec böyle dedi diye benimle gitmek zorunda değilsin. Gidip Tara'ya sor."

Seçeneklerimi değerlendirmeye başladım.

"Jace'e ne dersin? Belki onunla gidebilirim." Bunu dediğime bile inanamıyordum.

Jake de yüzünü buruşturarak bana baktı. "Jace mi? Onu dans gösterisine ikna edebilirsen gerçekten dünyanın sonu geliyor demektir. Ayrıca, benimle gitmektense Jace ile gitmeyi mi tercih ettiğini söylüyorsun Kayla?" Yola bakıyordu. Gülümserken elini kalbinin üzerine koydu. "Ouch, bu acıdı."