15. Bölüm : Kıskanıyor musun sen?

11K 543 153
                                    

Berivan_UCN_ adlı kullanıcıya ithafen ☁️ Bu kitap seni de unutmayacak 💖

Medyada Mert aşkım var, bilginize...

Medyada Mert aşkım var, bilginize

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

15. Bölüm : Kıskanıyor musun sen?
*Bu an gerçek ve biz yolun ortasında sarılıyoruz.*

"Lan sıksana şu adama Gökhan! Kulağımı koparacaktı neredeyse!" Burak'ın endişe ve korku dolu sesi telsizde yankılandığında kıkırdadım. Dürbünümü düzeltip ona sıkan kişiyi görmeye çalıştım. Bulmak biraz zor olsa da bulmuştum sonunda iti. Güzel bir yere gizlenmişti ama biz Türk askeriyiz, bize sökmez. Önce omzuna sıktım. Acı içinde önce silahını bırakıp omzunu tuttu, sonra silahıyla birlikte bana doğru yöneldi. Aklınca beni vuracaktı.

Güldüm.

3 mermi art arda göğsünde yer edindiğinde telsizden Burak'a seslendim,

"Kardeşime sıkana acımam, sıkarım."

"Abi Deniz'in aramıza döndüğünü unuttum ben. Bir an bu ses kimin diye düşünmedim değil." dedi Burak, "İyi ki geldin Deniz'im. Bu manyaklar beni hep dışlıyorlardı."

"Deniz'im derken?" Mert'in kıskançlık dolu sesini işittiğimde telsizden gelen gülme seslerine bende eşlik ettim, "Aitlik belirten iyelik eklerinden hiç hoşlanmadığımı söylemiş miydim?"

"Kıskanç bir şerefsiz olduğunu hiç söylemiş miydim?" Burak aralarındaki mesafeye güvenerek Mert'e bol keseden sallıyordu ama bir de görev dönüşü aynı araçta olmak vardı...

"Onu bunu boşverinde Deniz senin kolun nasıl?" diye sordu Gökhan. Her zamanki gibi en düşünceli kişi Gökhan'dı. Fizik tedavi sürecimde de devamlı yanımda olmuştu. Kendinin eksik kaldığını düşündüğünde ise Rıza albaydan ve Mehmet yarbaydan yani kayın babasından izin alarak Sanem'i bana getirmişti. Onunla saatlerce bir kafede oturup sohbet etmiştik. Aylar sonra benimle aynı düşüncelere sahip bir kadınla konuşmak öylesine iyi gelmişti ki anlatamam.

"İyiyim Gökhan." dedim, "Daha iyi olacağım."

"Senin doktorun kimdi?" diye sordu Emir. Çatışmanın ortasında sorduğu soruya anlam veremesemde cevapladım, "Mustafa Uygur. Neden sordun? Bir sorun yok, değil mi?"

"Sorunumuz Burak... Adam kolsuz gibi sıkıyor. 5'tir boşa gidiyor mermiler. Az önce teröristlerden birinin çantasına sıktığını gördüm." dediğinde telsizden yine gülme sesleri geldi.

"Ya abi ben bir kere strateji uyguluyorum! Adamın çantasında bomba varsa patlayacak ve çevresi komple imha olmuş olacak." Sitemle karışık kendini haklı çıkarmaya çalışıyordu. Telsizdeki konuşmalar devam ederken ben Cesurlar'la göreve çıkmayı ne kadar özlediğimi düşünüyordum. Telsizden gelen sesleri bile ayrı mutlu ediyordu beni.

Vatan SağolsunWhere stories live. Discover now