Vol10

1.6K 93 4
                                    

Evren babasının emrivakisi üzerine bir oraya bir buraya gitmeye başladı. Doğuyla karşılaşma fikri yüzünden strese girdi aslında sadece stres değildi Hiraya da haber verdi. Oda çok isteksizdi. Dosyalarına biraz daha göz gezdirdikten sonra koridora çıkıp bir fırtına kopardı. Iki gün önce hallolması gereken bir iş vardı ama hala tamamlanmadığını görünce yine gemileri yakmıştı. Sorumsuzluğa gelemiyordu. Bu konuda babasından bile katıydı. Sinirle ordan çıktı eve gidip kendini havuza attı. Suyun serinliği iyi gelmişti. Odasına gidip hazırlandı siyah deri bir etek üstüne kahverengi bir bluz giymişti(multımedyada)saçlarını maşalayıp önünü hafif kıvırdı. Hafif bir makyaj yaptıktan sonra mat siyah topuklu ayakkabısını giyip eline uyumlu bir Çanta alıp Aşağıya indi. Hira da gelmişti. Herkes hazır olduğunda arabaya binip Yola koyulduk.

-Doğuda da ayrı bir heyecan vardı onu iki gün önce görmüştü ama sanki özlemişti. Bu gün bir şekilde ona yakınlaşmayı düşünüyordu. Babası yemek işi için erken desede onu caydırmıştı. Hem onlar kutlamayı tek yapmıştılar hemde uzun vadede iş yapacaktılar. Bu Yemeğin olması gerekiyordu. Lakin o kadar hızlı olmasının tek nedeni Evren di. Onun kömür karası Gözlerini ve o büyüleyici kokusunu düşünmeden edemiyordu. Dudaklarının tadını çok merak ediyordu.
O böyle kendi kendini yerken Kenan Bey oğlunun halinden oldukça keyif alıyordu. Oğlunun o kızdan etkileneceğini biliyordu hayta otuzuna gitmişti yine de Evliliğin yanından geçmiyordu. Buna bir el atması gerektiğini biliyordu ama istediği gibi bir gelin Adayı bulmamıştı. Taki Evren'i gören Evren hakkında soğuk tabiri kullanılıyor olsada işine ve ailesine olan Sorumluluğu alkış düzeyindeydi. Bu da oğlunu adam etmeye yeterdi. Bu düşüncelerle eşi Emine ye bakıp imalı imalı gülümsedi.
Hira ise sadece Doğu için gidiyordu. Evren için bu kişinin doğru adam olarak hissediyordu. Büyük bir evin önünde durdular. Haluk Bey "Geldik" dedi. Arabadan inen genç kızlar etraflarını şöyle bir süzdü. Biraz daha ilerleyince iki çift gözle karşılaştılar
-Haluk ,Evren kızım hoşgeldiniz. Bu hoş bayan kim?
-Yiğenim Hira, diyen Haluk Bey Emine Hanım'a bakıyordu. Zira bu kadın ona hiçte yabancı gelmiyordu.
-Öyle mi ,sende hoşgeldin kızım dedi sevecen bir tavırla. Sonra "Bu gördüğünüz kişide evimin sultanı Emine benim eşim deyip göz kırptı gençlere.
-Kenan ! Deyip durdu eşini Emine Hanım. Misafirlerine sarılıp girmeleri için yana kaydı. Bir yandan da kutlamaya neden gelmediğini anlatıyordu. Içeri girdiklerinde Doğu da merdivenlerden iniyordu.Gözleri Evreni bulduğunda dudakları kulaklarına vardı. Bu akşam kendi evlerinde olacaklarına inanamıyordu ama şuan karşındaydı. Bu kızda ne vardı öyle aslında gayette kapalıydı ama bir o kadarda dişi görünüyordu. Hayır bu kız tansiyon sebebiydi.
-Haluk Bey sizleri görmek ne güzel, hoşgeldizin deyip Haluk Bey'le tokalaştı. Hiraya dönüp "biz tanışmadık galiba Doğu ben"dedi. Hira da tebessüm edip "bende Hira "dedi. Ordan Haluk bey "dayısıyım "deyip böbürlendi. Son olarak Evren'e yaklaştı elini tutup baş parmağıyla elinin üstünde gezinerek "evimize hoşgeldin"dedi imalı bir şekilde.
-Evren ise karşısındaki adamı merdivende gördüğünden belli süzüyordu. Askeri yeşil spor bir Gömlek kahverengi keten pantolon giymişti delikanlı. Evren beğeniyle onu keserken bir an elindeki sıcak gıdıklanmayla kendine geldi. Eline baktığı sırada duyduklarıyla başını kaldırdı
/Evimize Hoşgeldin/

DUVAR(askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin