7.Bölüm | Yolculuğun Getirdikleri

488 52 135
                                    

7.Bölüm | Yolculuğun  Getirdikleri

Yatağa girdiğimden beri neredeyse gözümü hiç kirpmadım, sanki vücudum özellikle uyumamı istemiyor gibiydi. Uyumak için koyun saymayı bile denediğim hâlde yine de bir çözüme ulaşamadan öylece yatmaya devam ediyordum.

Ya da zihnin bile Uraz'ın yanında olduğu her anı aklına kazımak için elinden geleni yapıyor.

Benim aksime huzurlu bir şekilde uyuyan Uraz'ın yanından kalkıp aşağı indim. Duşa girmem ve kendime gelmem gerekiyordu, kafamı boşaltmam ve saçma düşüncelerden uzak durmam gerekiyordu. Belki böylelikle uyuyabilirdim, ılık bir duş herkese iyi gelirdi sonuçta. Üzerimdekileri çıkartıp suyun altına girdiğim zaman sanki her şeyden arınmış gibiydim. Adeta bütün dertlerim ve sıkıntılarım suyla birlikte akıp gitmişti. Bunun bu kadar kolay olacağını bilsem daha önce yapardım muhtemelen. Son birkaç günde olan hiçbir şey sanki hiç yaşanmamış gibi hissetmek bana iyi gelecekti buna emindim. En azından kafamı boşaltmak işe yarayacak ve mantıklı kararlar vermemi sağlayacaktı.

Her şey o kadar da basit değil Sina.

Banyoda işim bittiği zaman bornozumu giyip yukarı çıktım. Ne hikmetse Uraz hâlâ uyuyordu ve uyanmaya niyeti yok gibi görünüyordu. Aslında uyanıp huysuz huysuz gezmesini çekecek halim de yoktu ve böylesi daha iyiydi. Uyurken daha çekilir birisine dönüşüyordu. Dolaptan kendime giyecek bir şeyler seçip yatağın boş tarafına koydum. Üzerimi giyip, saçlarımın nemini aldıktan sonra makyaj masanın üzerinde bulduğum lastikli bir toka yardımıyla saçlarımı çabucak örüp bağladım. Kurutmak yada şekil vermek ile uğraşmak istemediğim için şimdilik böyle kalabilirdi. Uraz'ı rahatsız etmemek adına telefonumu alıp sessizce odadan çıktım.

Mayıs ayına jet hızıyla girmiştik. Uraz'ın dönmesi, teknik olarak bir gere gitmemişti zaten ama ben bunu yok sayacaktım. Ezgi'nin hamileliği, Tuna'nın bir süreliğine de olsa gelmesi, Su'yun yürümeye başlaması ve Melis'in neredeyse dört aydır sevgilisinin olmaması.

Cidden garip bir ay oluyor Sina.

Mutfaktaki, Özgür'ün benim için yaptırdığı takvimin önüne geçip, yeni güne bir çizgi çektim. "Bugün perşembe, hava bulutlu. Özgür hâlâ beni aramadığına göre uyanmadı, bu da demek oluyor ki mükemmel ötesi bir kahvaltı hazırlayabilirim." ama önce Aras'ı arayıp buraya çağırmam sonra da silahşörlerimi uyandırmaya gitmem lazım.

Aras'ı aramıştım ama açması için üç kere tekrar tekrar aramam gerekmişti. "Allah aşkına bu nasıl ağır, nasıl gereksiz uzun bir uykudur Aras? Hayır, gören de bütün gün taş taşıdın da öyle uyudun zanneder." bu çocuğun sorumsuzluğu ve uyku aşkı beni deli ediyordu.

"Sabah sabah beynimi siktin, şirkette kocan burada sen. Ne istiyorsun benden, ömrümü yediniz."

"İyi kahvaltıya da gelme, her şeyi de Sadık yesin." yaklaşık iki dakikalık sessizlikten sonra "Oğlum öyle deseydin ben hiç konuşur muydum, oy benim güzel Sinam, oy be-" şımarmasına hiç çekemezdim.

"Sus sus, hadi kalk gel." cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım, Cengiz'e de uyanınca kahvaltıya gelmelerini söyleyen bir mesaj attıktan sonra telefonumu bir kenara koydum. Sırada hepimiz için güzel ve doyurucu bir kahvaltı hazırlamak vardı.

Çift Kişilik [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin