GİRİŞ: S.O.S.

634 50 49
                                    

Uzun zaman oldu... Buraya aslında böyle dönmek istemezdim. Diğer kurgularımı yarım bırakmışken bir yenisini daha eklemek belki de doğru değil. Ancak kendime ve şu anda bu kurguya işleyen hayal gücüme engel olamadım. Ayrıca burayı da deli gibi özledim. Sizlere yepisyeni bir kurgu sunuyorum. Hadi millet pamuk eller oy butonlarına :) Yorumlara :) Sizleri bu kitapta biraz zorlayacağım. Bana sınır koyma ve ya zorla oy toplama işi hep saçma gelirdi. Ama madem hayat bunu gerektiriyor, kuralına göre oynarım.

Birinci bölüm sınırı 125 oy ve 100 yorum :)

Keyifli okumalar, kocaman kalpler <3 

GİRİŞ:

Saat: 15.57

Tik-tok. Tik-tok. Tik-tok.

Saat: 16.00

Tik-tok. Tik-tok. Tik-tok.

"Bu röportaj bizim için çok kıymetli arkadaşlar. Dergimizin düşen okunma oranlarını toparlayabilmemiz için mutlaka gerçekleştirmemiz gerekenler listesinde birinci sırada. Anlaşılmayan bir yer?"

Her birimizin beyni iki saat süren toplantıdan dolayı tütmeye başlamışken ve aynı şeylerin üzerinden kırk defa geçmiş olmamıza rağmen dergi sahibi İrem Hanım'ın dönüp dolaşıp geldiği bu soruya kafamızı sallayarak yanıt verdik.

Saat: 16.02

Toplantı salonunda tek çıt çıkmıyordu. İrem Hanım'ın dergide küçülmeye gitme çabaları yüzünden hepimiz gergindik. Kimse işinden olmak istemiyor, bu yüzden de bu röportajı üzerine almak için kimse gönüllü olmuyordu. Son zamanlarda dergimizin okunma oranları düşmüştü. Ancak bu sadece bize özel bir durum değildi. İnternet moda olmaya başladığından beri kimse dergi almıyordu. Bu dergilerin bir kısmının kapanmasına sebep olurken, bizimki gibi köklü bir dergiyseniz küçülmeye gidiyordunuz.

Tik-tok. Tik-tok. Tik-tok.

Saat: 16.04

"Bakın arkadaşlar, S.O.S. grubunun bugüne kadar vermiş olduğu röportaj sayısı sınırlı. Özellikle de grubun solisti Özgür Kahraman'ın mikrofonlarla özel bir alıp veremediği var. Ondan yeni albümle ilgili bir röportaj kapmayı başaran kişi, dergideki yerini sağlama alacak. Şu anda size büyük bir fırsat sunuyorum. Daha ne bekliyorsunuz?"

Ne mi bekliyorduk? Grubun röportaj vermediğini kendisi söylememiş miydi? O halde neden boşuna çabalayacaktık ki? Muhtemelen gruba yaklaşmaya kalktığımızda güvenlik duvarıyla karşılaşacak, aşamadığımız barikatlardan dolayı röportajı yapamayacak ve bu sebepten rahatsız da olsa sahip olduğumuz işimizden olacaktık.

Saat: 16.05

İrem Hanım tam bir atmacaydı. O röportajı alan biri çıkana kadar durmadan birini işten çıkaracaktı. Henüz yeni başlamıştık. İlk giden olmak kimsenin istek listesinde bir numarada değildi. Özellikle benim, bu hayatta en son istediğim şey, kuyruğumu kıstırıp bu dergiden kovulmaktı.

Saat:16.06

Yaklaşık iki saattir toplantıdaydık. İnsafa gelmeye niyeti yoktu kadının. Yerimde sabit oturmaktan dolayı popom, İrem Hanım'ı takip etmekten ise boynum deli gibi ağrıyordu. Ağrıyan boynumu gevşetmek için şöyle bir elimi kaldırıyordum ki bir anda gözlerim İrem Hanım'ın keskin gözleri ile kesişti.

Saat: 16.07

Zaman bir anlığına durdu. Hayır, hayır, hayır!

Yüzünde oluşan sinsi gülümsemeyi görmemle elimi geri indirdim. Ancak çok geç kalmıştım. İrem Hanım, yüzündeki sinsi gülüşü yalancı bir tebessümün ardına gizleyerek oturduğum koltuğa doğru ilerlemeye başladı.

Dokun BanaWhere stories live. Discover now