🍳Özel Bölüm-3🍳

2K 248 197
                                    

~Kwon Soo Ah~

Hocanın not almamızı istediği şeyleri deftere yazarken sürekli esneyip ağzımı şapırdatmaktan kendimi alamıyordum. Bu ders çok uykumu getiriyordu.

Gerçi her şey benim uykumu getiriyordu.

"Bugünlük bu kadar çocuklar, ben öğretmenler odasındayım. Zil çalmadan ve yazdıklarınız bitmeden sakın çıkmayın. Başkan, sınıf sende."

"Tamam hocam." Diye onayladı Yeonjun. Masadaki eşyalarını aldıktan sonra sınıftan ayrıldı Bayan Min. Onun gitmesi ile ufak tefek konuşmalar başlamıştı ama çok gürültülü değildi. Bu yüzden Yeonjun herhangi bir tepkidir göstermiyordu. Zaten çoğu kişi tahtada yazanları not almak ile meşguldü.

Son cümleyi de yazıp kalemimi bıraktım ve defterimin kapağını kapatarak kocaman esnedim. Kafamı cama yasladım biraz kestirmek amacıyla. Ancak Yeonjun buna izin vermemişti.

"Soo Ah, gün ortasında uyuma diye kaç kere diyeceğim? Gece uyuyamıyorsun sonra."

Kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Saçmalama, gayette uyuyabiliyorum."

"Evet saat 2'de falan."

Dalga geçercesine konuştuğunda omuz silkerek tekrar gözlerimi kapattım ve duvara iyice sindim. Bir iki saniye sonra yanımda hareketlilik hissedince gözlerimi araladım hafifçe. Yeonjun tebessüm ederek bana doğru biraz yaklaştı, burnunu burnuma sürterek kafasını iki yana salladı. Bu şirin hareketi ile kıkırdadım ettim.

Geri çekilip elini saçlarıma götürdü. Önüme düşen bir tutamı kulağımın arkasına sıkıştırdı.

"Uyku düzenini halletmemiz gerekiyor."

Tek kaşımı kaldırarak;
"Tch, ben halimden memnunum."

"Bir gün sınav ortasında uyuyakalacaksın diye korkuyorum. Sağın solun belli olmuyor ki."

Aslında bir keresinde öyle bir şey olmuştu. Neyse ki Bayan Jeon vardı da beni hemen uyandırarak kendime gelmemi sağladı.

Huening Kai'nin garip kahkahaları sınıfı doldurunca Yeonjun ona dönerek silgi fırlattı. Uğultu olan sınıfta en çok sesi çıkan oydu.

"Sessiz ol gerizekalı! Neden anırıyorsun?"

"Soobin, yaptığın şeyi Yeonjun'a da göster!" Kai, Soobin'i kolundan ittirince Soobin yüzündeki sırıtış ve elindeki telefon ile bize yaklaştı. Ekranı bu tarafa çevirdi.

Gördüğüm şey ile kocaman bir kahkaha attım. Yeonjun ise hayretle bakıyordu.

Ji Bin'in kafasını Gargamel'in vücuduna shoplamıştı Soobin!

Kai bana seslendi oturduğu yerden. "Haksız mıymışım yenge?!"

"Haklısın koçum!" Ona onay işareti yaptığımda Yeonjun yüzünü buruşturarak elimi indirdi ve Soobin'e doğru konuştu. "Oğlum işsiz misiniz ya?"

"Biraz." Soobin gülerek tekrar sırasına döndü. Yeonjun umutsuzca kafasını iki yana sallayıp arkasına yaslandı ve bana baktı. İşaret parmağımı ona doğrulttum.

"Komik görünüyordu kabul et."

Dudaklarını birbirine bastırıp gözlerini kaçırdığında gülmemek için kendini zor tuttuğunu fark ettim. Parmağımı yüzüne biraz daha yaklaştırdım.

"Hadi hadi, söyle. Gayet eğlenceliydi."

Parmağımı yakalayıp bana biraz yaklaştı. Yüzünde o yamuk sırıtışı vardı. Ne yalan söyleyeyim... Etkileyiciydi.

 Gudetama! | Choi YeonjunWo Geschichten leben. Entdecke jetzt