Buluşma

12 3 1
                                    

EYLÜL OKUYOR SADECE BENDE ONA YAZİYORUM MUAH

Anneme akşam biraz buralarda takılacağımla alakalı bir mesaj çekerken okulun arka kapısından giriyordum.

Aklım gerçekten fazlasıyla karışmıştı. Mete'nin bakışları gözlerimin önünden gitmiyordu. Aklıma gelen ihtimalle yürüyüşüm dondu.

Bu çocuğu yeniden mi sevecektim? Bu çocuğu sevmeyi hiç bırakmamış mıydım?

Kendimi tokatlarken etraftaki birkaç veled bana vebalı görmüş gibi baktı.

Hızlıca merdivenleri çıkarken yine derse geç kaldığımı farkettim. Sınıfıma giderken kısa boyum kocaman bir gövdeye çarptı. Kafamı kaldırıp baktığımda mavi gözlerle karşılaştım.

İhsan bana gülerek baktı.

"Hep böyle sakar mısın sen şapşal şey?"

Saçlarımı karıştırırken hala gülüyordu.

"Cevabını bildiğin sorular sorma, İhsan."

"Akşam seçmelerde senin kazanacağına adım gibi eminim cimcime."

Derin bir nefes aldım.

"Neyse, ben geç kalıyorum. Hocanın zaten garezi var bana."

Önümden çekildi. Onu geçip arkamda bırakırken tekrar konuştu.

"Mira, onun duygularının farkındasın dimi?"

Bunu duyunca az önce aklımdan geçirdiklerim yeniden peyda ettiler. Yüzümü ona döndüm. Ve her şeyi bakışımdan anlamasını istedim.

"Biliyorsun."

Omzumu umursamazca değilde çaresizce silktim.

Önüme dönüp yürümeye devam ederken aklıma o sahne geldi.

Geçen sene, 8 Mart

Selin, bana özgüven veren birkaç kelime mırıldandı.

Emin değildim, ama değer miydi? Kesinlikle değerdi...

Eğer sonunda ona kavuşma ihtimalim varsa, değmeme ihtimali söz konusu bile olamazdı.

Biliyordu kalbim, o da benden hoşlanıyordu.

Yemek saatinde koridorlar boşken, elimdeki küçük not kağıdına ellerim titreyerek duygularımı özetleyen o kelimeleri yazdım.

"Bana bakıp gülümser misin?"

Mira

Kağıdı katlamaya çalışan ellerim öyle çok titriyordu ki kağıdı iki defa yere düşürdüm.

Selin etrafı gözetlerken birkaç adım sesi duymuş olucak ki katladığım kağıdı hemen dolaba koyup beni sürükleyerek kantine çıkardı.

...

Ellerimdeki kitaplarla arkadaşlarımı dinliyormuş gibi yapıp gözlerimi ondan ayırmıyordum.

Dolabı açmasını ve kağıdı okumasını, tepki vermesini ve içten içe bana bakıp gülümsemesini..

Tek omzuna astığı çantasıyla yürüdü, dolabının kapağını bana atmasını istediğim gülüşüyle açtı, katlanmış kağıdı görünce önce gülümsemesi gitti sonra kaşlarını çattı.

Derin bir nefes aldım.

Kağıdı uzun ama kalın parmaklarıyla açtı. Gözleri yazının üstünde gezindi. Kaşları sanki mümkün olabilir gibi daha fazla çatıldı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 08, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Sevsene BeniWhere stories live. Discover now