| Gumiho • Richa |

00.01

Gumiho ile karşılaştığınız zaman,
ölüm kaçınılmazdır.

Arkadaşları geldiğinde evden dışarı çıkarken Risus'un duymayacağı ses tonu ile televizyondaki beyaz elbiseli kız yüzünü ona dönerek konuştu. "Dün gece yediğin haltları nasıl hatırlamazsın?"

• • •

Eve döndüğünde saat epey geç olmuştu.
12.24
Bahçeden içeri girerken açık bıraktığı televizyonu hatırladı, kendi kendisine söylenerek salona girdiğinde kapalı televizyonu görünce derin bir oh çekti.

Yorgunlukla kendini atacağı koltuğun önünde duran, nerden geldiğini bilmeyen tamamen siyah kaplı kitapla bir süre bakıştı. Bunun nereden geldiğini düşünürken ilk sayfada gördüğü gumiho resmini incelemeye başladı. Resmin altında Korece Gumiho'nun tanımı ve ingilizce çevirisi görünüyordu "nine tailed fox"

Kitabı açıp yavaşça okumaya başladı, saat epey geç olmuş ve bu kalın kitabın bitecek bir tarafı görünmüyordu. Her ne kadar okumaya erinse de, evine nereden girdiğine olan merakı onu okumaya itti.

"Gumiho; mitolojik bir yaratık olan Gumiho'yu* lanetli tilki olarak adlandırabiliriz. (...)

------
*gu: dokuz
*mi: kuyruk
*ho: tilki
------

(...) Gumiho, zamanında halk ile iç içe yaşayan yarı insan yarı tilki iken; yuvasından çıkıp sık sık halkın yanına inerdi. Fakat onun güzelliği herkesi baştan çıkarırdı. Esnaflar işini yapamaz; askerler, koruma görevlileri gibi bir çok meslek sahibinin ise tek odak noktası onun güzelliği olurdu. Bir çok erkek, karısından boşanırdı bu boş hayalleri için. Bu halkın düzenini fazlasıyla bozmuştu, (...)"

Risus, okuduklarıyla küçük bir şok geçirdi. Fazlasıyla değişik bir hikayesi vardı. Daldığı düşünceleri nedeniyle bahçeden gelen ayak seslerini, küçük tıkırtıları bile duyamıyordu. İnsan bile olmayan bir yaratık, en fazla ne kadar güzel olabilirdi ki? Karışık kafası, bu kitabın nerden geldiğini bile düşünmüyordu. Kendi kendine silkelenip kitabı okumaya devam etti.

"Onun ne bir ailesi, ne de bir arkadaşı yoktur; sadece ona sahip çıkmakla yükümlü 'büyükanne' dediği kadın vardır. Büyükanne, bu olayların üstüne gumiho'ya bir koca bulmaya karar verir. Eğer bir kocası olursa diğer erkekler gözlerini onun üstünden çeker ve kendi karılarına, işlerine bakarlar diye düşündü...

...Bu haberi duyan bir takım gumiho'yu kıskanan kadın ise halka yaymaya başladı, annelere ve evli kadınlara 'Gumiho bir canavar, onun çocuğunuza/eşinize kaptırmayın.' şeklinde haberler yaydı, bunun üstüne ise 'O insan ciğeri yiyor' diyerek korkuttular."

Elindeki kitabı bir anda bırakarak önüne baktı. Bir an herşeyin bir oyun olduğunu düşündü. Okuduğu son cümle ise onu çok fazla ürkütmüştü. Kitaba o kadar dalmıştı ki, saatin 01.45 olduğunu unutmuştu bile.

Bahçede gece 2 olmasını bekleyen insan kılıklı tilkiden bir haber, merakına yenik düşerek kitabı tekrar eline aldı.

Zaman ilerledikçe, sayfaları geride bırakıyor; bu değişik tilki hakkında yeni yeni bilgiler öğreniyordu.

"...yeou bi...

--------
*yeou bi: tilki yağmuru
yeou, tilki; bi, yağmur
--------

...Açık havada yağan yağmura verilen isimdir. Gumiho ağladığında, açık havada yağmur yağar. Buna da tilki yağmuru adı verilir.

İlk tilki yağmuru, büyükannesinin ona bir koca bulamamasından dolayı kendisini lanetleyip bir yahudi tapınağındaki tabloya hapsetmesinden sonra yağmıştır.

Asırlardır bu taploda hapsolmuş tilki sürekli kaçmak için yeni yollar arar. En sevdiği yemek olan eti, hapsolduğu bu tabloda asla bulamadığından dolayı kendi kendine sürekli "çıktıktan sonra ilk işim et yemek olacak"  der. Fakat çıkmasının tek yolu, birisinin tablodaki tilkiye dokuz kuyruk çizmesidir..."

-02.00-

Neredeyse yarıladığı kitabı okuduğu son satırla bir anda elinden bıraktı.
Aklına sabah kendisini arayan kız ve dedikleri geldi. ("Dün gece yediğin haltları nasıl hatırlamazsın?") O gün arkadaşları ile girdiği iddia sonucu çaldığı tablo hala salonda duruyordu.

Gece fazlasıyla sarhoştu, oraya dokuz tane kuyruk çizip çizmediğini hiç hatırlamıyordu. Korkudan nefes nefese kalmıştı, kafasını tablonun olduğu tarafa çevirirken camdan hızla bir şeyin uçtuğunu gördü. Tablodaki tilkinin şimdi yok olması onu daha da korkuturken iyice paniklemişti. Terliyordu, boğuluyor gibi hissediyordu. Kafasını tekrar çevirdiğinde, tam karşısında duran saatin 2'yi gösterdiğini farketmişti. Ve kapının önünde duran beyaz elbiseli kızı...

[[🦊]] tags;;
IneffableCompany