you're loved by someone ✧ minsung

bốn

Minho, Jisung'un attığı konuma gelmişti. Minik sincap simasını görmek için gözlerini etrafta gezdirmişti. Göremeyince de sesli bir nefes alıp yanağını şişirmiş ve ardından nefesini vermişti.

Sonunda uzaktan gelen simayla gülümsemiş ve elini sallamıştı.

Siyah saçlı çocuk gülümseyerek Minho'nun yanına gelmişti. İkisi de konuşmak için ilk adımı atmıyor sadece birbirlerine bakıyordu.

Drama mı çekiyoruz beyler?

Uzun bir bakılma sonrası sonunda ilk adımı atan Minho olmuştu.

"Selam." dedi Minho.

"Selam." diye karşılık verdi Jisung.

Tuhaf bir başlangıçtı. Minho da bunu farkedince gülmemek için zor tutmuş ve tekrar Jisung'a dönmüştü.

"Ee nereye gideceğiz?" dedi Minho. Jisung ise karşıdaki büyük AVM'yi göstermişti.

"Buraya gidelim bowling falan oynarız." dedi Jisung. Sonunda buna karar kılıp AVM'ye gittiler.

AVM küçük gözükse de içi geniş ve üstü açıktı. Yürüyen merdivenlere binip üst kata çıkmışlardı.

"Aç mısın hyung?" diye sordu Jisung. Minho ise hafifçe başını sallamıştı. Ardından AVM'nin en üst katına çıkıp restoran bölümüne girmişlerdi.
_______________

Yemeklerini yedikten sonra restoran bölümüne bitişik olan oyun bölümüne girmişlerdi. Langırt oynadılar, basketbol oynadılar, buz hokeyi oynadılar. En sonunda ise bowlinge girmişlerdi.

Oyun başlamıştı ve Minho ise sürekli oynadığından dolayı artık alışkanlık olarak sürekli iyi puan veya strike kazanıyordu. Jisung ise bu oyunu çok az oynadığından pek bir şey bilmiyordu. Ya 1-2 puan yapıyor ya da hiç yapamıyordu. Minho bunu görünce daha fazla dayanamamış ve anlatmaya başlamıştı.

"Eğer deliklere parmaklarını geçirince yapamıyorsan eline karpuz taşır gibi al ve at." dedi Minho. "Ve ayrıca yaparken biraz uzaktan dur ve sıran gelince yavaşça koş ve at. Sağlak olduğun için sol bacağın önde olacak ve öyle atacaksın." diye ekledi.

Sonunda Jisung derin bir nefes almış ve Minho'nun taktiğine uyarak tekrar atmıştı. Her ne kadar strike yapamasa da puanını 7-8'e kadar yükseltmişti. Her iyi yapışında Minho ona sarılıyor ve olumlu şeyler söyleyip Jisung'a moral veriyordu.

Sonunda oyun bitmişti kazanan ise Minho olmuştu. Ama Minho bununla övünmek yerine arkadan Jisung'un omzunu sıkıyor ve 'iyi iş çıkardın.' diyerek üzülmemesini sağlıyordu.

Birkaç kıyafet mağazasına girip kıyafetler bakmış garip kombinler yapmış ve birkaç kıyafeti almışlardı. Akşam olduğunda ise sonunda buluştukları alana gelmişlerdi.

"Görüşürüz Jisung. Cidden çok eğlendim sürekli tekrarlamalıyız!" dedi Minho gülümseyerek. Jisung ise kızarmış ve gülümsemişti.

"Elbette hyung. Seninle çok eğlendim." dedi Jisung.

"O zaman.....görüşürüz?" dedi Minho. Jisung ise tereddütle Minho'ya yaklaşmış derin bir bir nefes alıp Minho'ya sarılmıştı. Minho ise ne yapacağını bilememiş sonunda karşılık vermişti. Bir süre sonra da ayrılmışlardı.

"Görüşürüz hyung. Eve gelince bana mesaj atmayı unutma!" dedi giderken Jisung. Minho ise 'tamam' demiş ve eve doğru yol almıştı.

Slm bb.