sytten'

1.3K 162 123
                                    

"Gökyüzündeki yıldızlardan çok daha fazlası var"

Bölüm Şarkısı:Dreamcatcher-Daydream

İYİ OKUMALAR🌸

Chanyeol önümde merdivenleri çıkarken nefesimin daraldığını hissediyordum.Sanki maraton koşmuş gibi nefes nefeseydim ama yalnızca iki kat çıkmıştık.Son zamanlarda yaşadığım strese bağlayıp son basamaklarda Chanyeol'a yetiştim. Jongdae'nin dairesinin önüne geldiğimizde soluklanmam için kısa bir süre tanıdı bana.

"Çal hadi." dedim biraz olsun nefesimi düzene soktuğumda.Kafasını sallayıp zile uzandı ve bastı.

"Ben bakarım!" İçeriden önce miniğin sesi geldi,sonra yavaşça kapıyı araladı.Üzerindeki mavi elbise ve kafasındaki tacıyla prenses gibi görünüyordu.

"Hoşgeldiniz." Utangaç bir şekilde dediğinde Chanyeol kocaman gülümseyerek eğildi ve yanaklarından bir makas aldı.

"Hoşbulduk.Siz bu evin prensesi ve doğum günü yıldızısınız sanırım." dedi neşeli bir sesle.Kız elini ağzına götürüp utangaç bir şekilde kıkırdadı. "Evet benim." Chanyeol miniğin simsiyah saçlarını okşayıp onu mutlu edecek sözler etmeye devam etti. "Eh,bu güzellikle aksi mümkün değildi zaten."

Çocuklarla pek aram yoktu ama bu görüntü güzel gelmişti.Hem de çok güzel.

"Hoşgeldiniz! Misafirlerimizi niye içeri davet etmedin babacığım?" Jongdae bardaki halinden tamamen farklı bir şekilde;siyah bir kot pantolon,mavi bir hoodie ve üzerine giydiği önlüğüyle mutfaktan çıkıp bize doğru geldi.

"Girin lütfen." Jongdae güleryüzle bizi içeriye davet ettiğinde ayakkabımızı çıkarıp daha fazla kapı önünde oyalanmadan içeri girdik.

"Yemek hazırlıyordum,pastadan önce beraber yemek yeriz diye düşündüm." Onun bu misafirperver hali içimi sıcacık etmişti.Onu takip edip mutfağa girdiğimizde itiraf etmem gerekirse şaşırmıştım.Evi,apartmanın eskiliğine ve tek başına olmasına rağmen inanılmaz tertipliydi.

"Kolay buldunuz mu bari evi?" Bir yandan doğradığı sebzeleri tavaya koyarken bir yandan da bizimle muhabbet etmeye çalışıyordu. "Sorun çıkmadı,evin ana caddeye epey yakın ya kolay bulduk." Chanyeol dedikten sonra arkama bir yere odaklandı ve sonrasında kocaman gülümsemeye başladı.Kafamı yavaşça çevirdiğimde minik,kapının dış tarafında saklanıp Chanyeol'u izliyor,göz göze geldiklerinde de tam bir küçük kız çocuğu cilvesiyle gülüşüyordu.

"Haeran gelsene kızım,bak bu amcalar senin doğum günün için geldiler." Adının Haeran olduğunu öğrendiğimiz küçük,Chanyeol'a ufak şirinliklerini yaparken yavaş adımlarla bize doğru yaklaşıyordu.Tam Chanyeol'un kucağına gideceğini düşündüğüm sırada yönünü değiştirip kıkırdayarak tezgahın önündeki babasına koştu ve bacaklarına sarıldı.

"Bebeğim ocak tehlikeli,ben mutfaktayken gelme demiyor muyum?" Jongdae telaşla kızdığında Haeran dudaklarını büzüp oturduğumuz masaya geldi ve yüzünü asarak oturdu.Sevimli bir çocuktu,diğer çocukların aksine sevmiştim onu.

"Baba." Haeran bakışları bir benim bir Chanyeol arasında gidip gelirken seslendiğinde Jongdae "Hmm?" diye sordu.

"Ben bu amcaya oppa diyebilir miyim?" Küçük işaret parmağı Chanyeol'u gösterirken parmağın hedefindeki çocuk büyük bir kahkaha patlattı.Onu uzun zamandır bu kadar çok gülerken görmemiştim.Ve altı yaşındaki bir çocuk onunla flört ediyordu,farkında mısınız?

"Bana da diyebilirsin,bence ben de o abi kadar gencim." dedim gülerek.

"Senin bakışlarını sevmedim,o yüzden sana ahjussi diyeceğim."

Modern Hoods (chanbaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin