21. BÖLÜM

616 12 4
                                    

* okurken medyadaki şarkıyı dinlerseniz çok mutlu olurum, iyi okumalar dilerim❤*

097***: günaydın sevgilim

Telefonuma gelen bildirim sesi ile telefonumu açtım. ekranda gözüken mesaj ile kan beynime sıçradı.

Deniz: sabah sabah anandan girilip avradından çıkılmasını istemiyorsan numaramı sil

097**: Aa! Çok ayıp insan sevgilisine öyle der mi?

Deniz: belanı mı arıyon lan  sabah sabah!

097**: okula geliyorsun mu?

Deniz**: aslı eğer benimle dalga geçiyorsan okula geldiğim gibi   ağzına s.çarım!

097**: yuh be kızım ne aslı'sı

Deniz: oğuzhan sen misin?

097**: başka kim olabilir ali falan mı zannettin ?

Deniz: ne ali'si !

097**: tamam ya sinirlenme hemen

097***: kaydet numaramı

Deniz: emredersiniz beyfendi

Oğuzhan: kaydettin mi?

Deniz: evet

Oğuzhan: ne diye?

Deniz: "oğuzhan " diye ne diye kaydetmemi bekliyorsun? "Sahte sevgilim " falan mı hdhdhhrhrg

Oğuzhan: "Sahte sevgili" bir gün "gerçek " olursa?

Deniz: saçmalıyorsun

Oğuzhan: saçma-lanmaz taranır

Deniz: ya  bir sg

Oğuzhan: sevmeden gitmeyeceğim

Deniz:s.ktir git!

Oğuzhan: iyi , okulda görüşürüz SEVGİLİM

Deniz: bekle sen

Oğuzhan:bekliyorum

Deniz: ağzına s.çacağım

Oğuzhan: GEL AĞZIMA S.Ç 💩

Telefonumu kapatıp elimi yüzümü yıkadım ve üstüme; mavi bir badi , altıma; paçaları yırtık mavi bir kot pantolon giyindim.  Parfüm sıkıp aşağı indim. 

"Günaydın abi"

" Günaydın prenses" diyerek yanağımdan öptü. Kahvaltımı yapıp çantamı ve telefonumu alıp evden çıktım ve gelen otobüsü kaçırmamak için hızla otobüs durağına ilerledim ve otobüse bindim.  Arkalarda boş bir yer olmasını dileyerek arkalara bakındım ama yoktu. Şansıma s.çayım ! En ön koltuğa oturup telefonumu ve kulaklığımı çıkarıp bir şarkı açıp dinlemeye başladım. 

*Şarkı adı:Model- değmesin ellerimiz*

Birkaç dakika sonra omzuma dokunan el ile kafamı kaldırıp elin sahibine baktım.O'ydu. gözlerindeki o acıyı ve pişmanlığı görebiliyordum. Ama artık çok geçti , onu başkasının yanında gördükten sonra feriştahı gelse affetmezdim. Kulaklığımı çıkarıp başımı; " ne var?" Anlamında salladım.

" özür dilerim, seni sevdiğim için çok... çok özür dilerim deniz"

Bunu sessiz bir şekilde söylemişti ama şu an otobüsteki insanların bize baktığını seziyordum. 

"Asıl ben çok özür dilerim... s-seni deli gibi sevdiğim için "

Şu an yüreğim öyle yanıyordu ki içini açıp kova kova su dökseler yine de o alevi söndüremezlerdi. 

" beni tekrar sevebilir misin , herkes 2. Bir şans hak Etmez mi?"

" 2. Bir şans yerine  neden 1. Şansınızı adam akıllı değerlendirmiyorsunuz? , daha mantıklı olmaz mı?"

Otobüsün durması ile aşağı indim o da benim ile beraber indi. Gözlerimin yanması ile daha fazla dayanamayıp göz yaşlarımı serbest bıraktım.

Aycanın ali'nin yanına gittiğini görmem ile sinirim ve göz yaşlarım daha da arttı.

"Deniz?"

Kafamı kaldırıp bana seslenen kişiye baktığımda murat yanıma geldi.

" ne oldu fındığım?"

Elimi kalbimin üzerine koyup; " burası alev alev yanıyor murat" dedim .

" belki... biri oraya merhem olmak istiyodur ve sen bunun farkında değilsindir "

" kim?"

" seni hep koruyup kollayacak ve gerçekten seni seven biri "

Lavanta kokusunu burnuma çektiğim de  onun bana sarıldığını anladım.

" beni koruyup kollayacak kişi sen olamazsın değil mi?"

" seni her zaman koruyup kollayacak ve gerçekten seni çok güzel sevecek kişi.... "

"Kim?" Diye sordum bir kez daha.

"Benim"

       
 

KANSER  Where stories live. Discover now