18 | Haris, harp haris, önümüze gelene çarparız

1.3K 161 102
                                    

"Her şey hazır mı?"

"Evet."

"Öyleyse operasyon başlasın!"

Beş genç ellerini üst üste koydular ve havaya kaldırdılar.

"Herkes yerine geçsin. Tutanağı tutmak operasyonunu başlatıyorum."

Lavi sırıtarak konuştuğunda herkes yerine geçmişti.
Armin hızla test kitaplarını alarak öğretmenlet odasınjn yakınında pusuda beklemeye başladı. Jean koridorun başındaki nöbetçiyi kandırmış ve tuvalete girdiğinde nöbetçiyi içeri kilitleyip koridorun başında nöbetçiliğini yapmaya başlamıştı. Mikasa ve Reina ise Müdür Pixis'in kapısında nöbetçiliğini olarak dikilmeye başladılar. Lavi sırt çantasını taktı ve kapıyı tıklayıp girdi içeri.

"Merhaba hocam."

"Ne var Lavi, niye geldin? Tutanağını tutmaya mı?"

"Aaa hocam tutanak falan ayıp oluyor ama. Sizinle konuşmam gereken önemli bir mevzu var. Tutanakla ilgili."

"Hiç yalvarma, bu sefer kesin MEB'e gidecek o tutanak."

"O zaman bu bilgiler eşinize ulaşır."

Lavi elindeki dosyayı ve çıtçıtlı paketi masanın ortsaına koydu. Müdür konuşmak için ağzını aradığında başka bir ses doldurdu. Odayı dolduran şey ise 'Şemmamme' şarkısıydı.

"Hocam bu önemli bir saniye."

Lavi arkasını döndü ve telefonu açıp hızla kulağına götürdü.

"Levi Hoca geliyor."

Genç kız duyduğu cümle ile çantasını odanın içinde bırakarak odadan dışarı çıktı. Kapıdan çıkarken Reina'ya da 'senin sıran aslanım' demeyi ihmal etmemişti.

Lavi koşarak koridora ilerlediğinde Levi Hoca onun geldiğini gördüğü için çıktığı merdivenlerden aniden ters dönmüş ve aşağı inmeye başlamıştı.

"Çokta önemli değil değildi zaten."

Kendi kendine konuştuğunda hızla odasına girmişti Levi Hoca.

"Yavrum kapıyı sertçe açtığında korkutucu olmuyorsun."

"Ben bilmem hoca! Neyse ne. O tutanağı tutmayacaksın.
Ya hocam Lavi eğer tehdit etmezsem bana bir daha asla pizza almayacağını söyledi. Pizza yok demek beni kefenlemeniz demek. Neyse ama siz o tutanağı tutmayacaksınız.. "

"Sen kimsin de böyle konuşuyorsun?"

"Ya hoca efendi senin karın Londra'da değil mi? Bu belgelerin ve bulduğumuz delillerin karının eline ulaşmasını istemiyorsan o tutanağı tutmayacaksın."

"Yo, benim karım Paris'te."

"Demek Paris'te, tamam o zaman ya. Gidiyorum ben."

Genç kız öğretmeni iğneleyerek yaptığı espriye karşı müdür göz devirmişti.

"İftira atıyorsunuz şuan bana. Saygısız veletler."

"Kanıtımız var bir kere. Sizin karınızın sütyen bedeni 80 ama bu odada bulduğumuz kırmızı dentelli sütyen 90 beden."

"Yok artık."

"Ayrıca, kondomunuzda patlamış."

O anda içeriye tekmilsiz Lavi girmişti ve nefes nefese konuşuyordu.

"Levi Hoca kaçtı gitti. Yakalayamadım ama neyse."

Herkese kısa süreliğine bir sessizlik çöktüğünde Lavi, Reina'nın kolunu asılıp onu adeta yaka paça dışarı atmıştı.
Hızla geri gelip müdürün karşısındaki sandalyeye oturmuştu.

"Zaten Reina delillerimizi size göstermiş ve izah etmiş. Eğer tutanağı gönderirseniz bizde karınızın eline bunları tutuştururuz."

"Sen kendini aksiyon filminde falan mı sanıyorsun yavrum?

"Hocam benim hayatım zaten aksiyon filmi, konusu da çok havalı Levi'nin peşinden koşmaktan feryat fidan olan Lavi."

Müdür karşısındaki öğrenciye boş boş bakmaya devam ederken, Lavi kaşları ile önündeki tutanağı işaret etmişti. Hoca sesli nefes vermiş ve tutanağı parçalara ayırmıştı.

"Bakalım diğer sefere nasıl paçayı yırtacaksınız? Malum bir öncekinde evimden köpeğimi kaçırıp ölümle tehdit etmiştiniz."

"Ama hocam en güzeli, yangın merdiveninde yangın çıkarttığımız zaman bize ceza vermeyin diye Renia anormal dev gibi üstünüze koşmuş ve sizi koridor boyunca kovalamıştı sizde korkmuş ve tutanağı tutmamıştınız."

"Hâlâ rüyalarıma giriyor."

Lavi kıkırdamış ve çantasını sırtına alarak odadan çıkmıştı.

"Yeniden teşekkürler hocam. Sizi çok seviyoruz. En sevdiğim öğretmen sizsiniz."

"Buna sağır Ahmet bile inanmadı."

Lavi odadan çıktığında ona bakan dört çift göz ile denk geldi. Hepsi kısasan uzun doğru sıralanmış haberleri bekliyordu. Lavi iki elininde baş parmağını aşağıya gelecek şekilde yapmış ve kafasını üzünce sağa sola sallamıştı. Dört gençte nefes vermiş ve omuzlarını düşürmüştü. Ama bir kaç saniye ardından Lavi iki elini birleştirmiş ve ortaya bir kalp çıkarmıştı.

"Biz bir plan yaparız ve işe yaramaz mı lan?"

Heyecanla konuştuğunda herkesle tek tek el tokuşturmuş ve omuz omuza atıp şarkı söyleyerek ilerlemeye başladılar okul koridorunda.

"Haris, harp haris, önümüze gelene çarparız!"




Not: Kurguda mantık hatası olabilir, görmezden gelin :)
Oylarınızı eksik etmeyin dört okuyucu ile gidiyorum da sldjdkxkdkdn
:3

Aramızdaki İrlandalı ❦︎ Attack On Titan Where stories live. Discover now