19. Bölüm

284 46 23
                                    

Uzun bir ara oldu beklettiğim için kusura bakmayın.
Keyifli okumalar...

...
Bir gecede parçalanan hayallerimin tamiri imkansız... En büyük hayal kırıklıklarımızı, en güzel hayalleri kurduklarımız yaşatır bize... Nedendir bilinmez ama en sevdiklerimiz en büyük yaralarımız olur içimizde, en derinimizde...

"Sen nerdesin biliyor musun?"
"Hı hı biliyorum burda." elimi kalbinin üstüne koydum.
"Evet ama en derinindesin  ne olursa olsun çıkamayacak kadar derinde."
"Belki o en derinde kalırım hep, üzerim kapanır unutursun belki beni ben en üstte olsam olmaz mı?"
"Olmaz en üstte dayanamazsın fırtınasına karına yağmuruna.. senin üzerine ne gelirse gelsin seni yok edemez bana seni unutturamaz. En derinimdesin Ceylin hepde orda olacaksın." sarıldım sımsıkı sarıldım en derinindeki beni hissetmek istedim. Saçlarımı okşadı ufak bir öpücük kondurdu anlıma.
"Ben nasıl olduğunu bilmiyorum ama sana deli gibi aşık oldum." gülümsedim oda benimle gülümsedi yavaşca yaklaştı yüzüme çarpan nefesi kalbimin ritmini değiştirdi dudakları dudaklarımın üzerinde durdu.
"Seni seviyorum." dedi fısıltıyla.
"Seni çok seviyorum." dedim kendimin bile zor duyduğu ince bir sesle.

"S-sen? Senin burda ne işin var."
"Ceylin çekil şurdan bak o itin ağzından çıkanı kulağı duymuyor benim duyurmam lazım, it kalk lan kalk hadi."
"Git burdan." diyerek önünde durdum ona dokunamıyordum bunu kurgulamadan refleks olarak nasıl yapabiliyordum bilmiyorum.
"Ceylin sen eve git ben hallederim hadi." dedi Ahmet sakin bir sesle omuzuma dokunarak.
"Çek lan elini o elini alır..."
"Ya sen kimsin desene sen kimsin bunu ne hakla yapıyorsun git burdan Demir git burdan anladın mı? Şimdi burdan defol git." yeşil gözlerimi onun şuan benim gözlerimin yansıması olan gözlerine diktim. Etrafımızdaki herkes başımıza toplandı ama Ahmet o mahallenin çocuğuydu herkesi dağıtmayı başarmıştı.
"Sana git diyorum!"
"Bak Ceylin yapma konuş benimle bir kere konuş."
"Konuşmak mı seninle konuşmak mı Demir! Yüzüne bile görmek istemiyorum sesini duymak istemiyorum varlığından haberdar olmak istemiyorum anladın mı git burdan daha fazla beni konuşmaya zorlamadan git burdan." derin bir nefes aldı ve daha sakin bir sesle.
"Gidiyorum Ceylin ama bu burda bitmedi seninle işim bitmedi lan anladın mı bitmedi?" diyip hızla ordan uzaklaştı.

Onun gitmesiyle boşluğa düşen vücudumu ayakta tutamadım. Zorla bir yere oturdum neresi olduğunu bile farkında değildim. Onunla böyle karşılaşmayı hiç düşünmemiştim. İyi mi oldu kötü mü benim için hangi durumda olursa olsun kötü olacaktı. Ama Ahmet'e yaptığı...

Nerdeydi? Burda olduğumu nasıl biliyordu? Duygu mu söylemişti? Ama bana söz vermişti asla söylemeyecekti yapmamıştır. Beni en başından beri takip mi ediyordu yani? Yok artık Ceylin abartma.

"Ceylin iyi misin?"
"Özür dilerim Ahmet ben gerçekten şuan iyi değilim eve gitmeliyim."
"Bu o dimi? Senin özür dilemene gerek yok bişey olmadı ama durduysam seni düşündüğüm için bir daha ki sefere.."
"Bir daha böyle bir şey olmayacak söz veriyorum." dedim ama nasıl emindim bu kadar bilmiyorum.

Hızlıca aşağıya doğru yürümeye başladım. Biraz önce olan kavgayı görenler bunu baya belli ederek yüzüme bakıyorlardı. Bahçe kapısından girip doğru odama çıktım. Gözlerime dolan yaşları serbest bıraktım. Güçlü görünmekten yorgun düşen ruhum kendini sonsuzluğa bıraktı sanki, beni içine çektikçe çeken bir sonsuzluk.

Zehra teyzenin sesini duydum kahvaltıya çağırıyordu beni hiç iyi değildim ben. Seslendi cevap vermeyince ben panik bir halde odamdan içeriye girdi.
"Kızım ne oldu neyin var yüzün bembeyaz olmuş hasta mısın?" eliyle anlıma boynuma dokundu.
"Terlemişsin Ceylin!" dedi ve hemen üstümü çıkardı. Dolapdan aldığı iç çamaşırını ve geceliğimi giydirdi saçlarımı bir tokayla topladı ve beni yatağa yatırdı.
"Bekle sen beni hemen geliyorum tamam mı?" dedi sadece kafamla onayladım onu ve odadan çıkışını seyrettim.

GECE  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now