3

1.1K 164 85
                                    

Kapıyı açarak içeri girdim. Bugün erkenden okula gidip yıl sonu olacak gösterimiz için prova yapmış, bu da yetmezmiş gibi zaten hazır olan kareografiye yeni birkaç hareket eklemiştik. Birde bunları ezberlemesi vardı, hızlı ezberliyor olsam da ben de insandım.

Kısa bir duşun ardından üzerimi değiştirip mutfağa gittim. Arkadaşlarla dışarda yemiştik bu yüzden karnım toktu. Kendime bir bardak kola koyarak salona geçtim. Her zamanki rahat pozisyonumu kullanarak ayaklarımı orta sehpaya uzattım. Cidden şuan o kadar rahatım ki.

Telefonuma gelen mesajla şifreyi girerek bildirime baktım. Bin mesaj atmıştı. Heyecanla yerimde doğrulurken mesajı açmıştım. Yaklaşık bir haftadır mesajlaşıyorduk onunla. Evdeyken çok yalnız hissediyordun ve o bana bunu unutturuyordu.

Bin: Yorgun olduğunu biliyorum.
Rahatsız etmek istemezdim ama bunu söylemeden yapamam.
Yongbok harika dans ediyorsun.
Seni izlerken kendimi başka bir dünyada gibi hissediyorum.
O kadar güzelsin ki bu bende ağlama isteği uyandırıyor.

Bin, çok güzel şeyler söylüyorsun.
Teşekkür ederim gerçekten.
Mesaj üzerinden bile beni sevdiğini hissedebiliyorum.
Lütfen, görüşemez miyiz?
Seni merak ediyorum.

Bin: Üzgünüm, seni üzmek istemem.
Ama karşına çıkmak için henüz cesaretim yok.
En azından bir süreliğine böyle devam edemez miyiz?
Yüz yüze olup gözlerine bakmayı her şeyden çok istiyorum ama buna hazır değilim.
Özür dilerim Yongbok.

Üzgün olma, tamam.
Nasıl istersen öyle olsun.
Sen hazır hissedene kadar bu şekilde konuşabiliriz.

Bin: Yongbok teşekkür ederim.
Söz veriyorum birgün tüm cesaretimle karşına çıkacağım.

O günü bekliyor olacağım.

Bin: Benden korkmuyorsun değil mi?

Hayır, sözlerin o kadar samimi ki.
Neyse, ne yapıyorsun?

Bin: Yeni yazdığım şarkının sözlerini düzenliyorum.
Sen ne yapıyorsun?

Seni oyalamıyorum değil mi?

Bin: Tabiki hayır.
Seninle konuştukça kendimi iyi hissediyorum ve bu müziğime de yansıyor.
Sana küçük bir sır vereyim mi?

Çok merak ettim, lütfen söyle.

Bin: Bu şarkıyı sevdiğim çocuğa yazdım.
Onun bende uyandırdığı hisleri anlatmaya çalıştım.
Oldu mu bilmiyorum, fakat onun beğeneceğini umuyorum.

Sevdiğin kişi oldukça şanslı.
Onun için şarkı bile yazıyorsun.
Gerçekten çok romantiksin.
Neden cesaretin yok, seni anlamıyorum.

Bin: İltifatın için teşekkürler Yongbok.
İnan, kalbimin hızı anında değişti.
Cesaretim yok çünkü kendimi sana layık biri olarak görmüyorum.

O ne demek?
Bana layık biri nasıl oluyor ki?
Bırak buna ben karar vereyim Bin.

Bin: Bu konuda anlamıştık.
Konuyu kapatalım lütfen.
Uyumayacak mısın?

Benden sıkılıyor musun?

Bin: Neden alınganlık yapıyorsun?
Beni yanlış anlıyorsun.

Tüm gün dans ettin, yorgun olduğunu düşünmüştüm.

Haklısın, yorgunum.
Birazdan yatarım, tamam mı?
Ondan önce bir şey söyleyeceğim.

Bin: Seni dinliyorum.

Aslında okuyorsun ama neyse.
Müzik bölümdesin değil mi?
İnkar etme, az önce kendin itiraf ettin.

Bin: İnkar etmeyeceğim.
Müzik bölümündeyim, evet.
Ama beni bulamazsın.

Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?

Bin: Müzik bölümünde çok insan var.
Dans bölümünün iki katı kadar.
Bulsan bile kolay olacağını sanmıyorum.

Oh, çok haklısın.
Geçen gün biraz göz gezdirdim ve hiçbir şey bulamadım.

Bin: Yongbok, konuştukça saat geçiyor.
Lütfen git ve uyu.
Sonra etrafta uykulu geziyorsun ve çok tatlı görünüyorsun.
Herkes sana bakıyor -_-

Kıskanıyor musun?
Kkkkkk bu çok sevimli.

Bin: Ne o?
Hoşuna mı gitti?

Aslında, evet.
Güzel hissettiriyor.

Bin: Seni öyle hissettirdiğim için mutluyum.
Hadi yat artık.
Seni seviyorum.

İyi geceler Bin.

_______________

Oy verin lütfen~

Umarım beğenirsiniz!

~Maria'

Cotton Candy | ChangLix ✔Where stories live. Discover now