0.8

230 36 6
                                    

Yavaş adımlarını, Soobin'in seslenişi yüzünden durdurmuştu Sihyeon. "Efendim Soobin?" Soobin kaşlarını çattı. "Neden bu kadar moralin bozuk?"
Sihyeon ne kadar güveniyor dahî olsa bunu belli etmemek için tek kaşını kaldırarak "Sana güvenebilir miyim?" diye sordu.
Soobin ise istifini bozmadan kafa salladı. "Tabii ki."

Sihyeon derin bir iç çekip yanındaki banka oturdu. Ardından Soobin de hemen yanına oturdu ve biraz geriye kaydı. Sihyeon'u kötü hissettirmemek için. Dersler bitmişti ve çoğu öğrenci hala yurtlarına dağılmak üzere bahçede dolanıyordu.

Sihyeon derin bir nefes aldı. "Soobin, bana bir hafta boyunca mesaj atan bir anonim vardı. Hatta beni sevdiğini söylüyordu. Hatta ben ona çok çok inanıyordum. Ancak geçen gün öğretmenler odasında ona mesaj attığımda, benim bildirimim okulun matematik hocası Jeon Jungkook'a gitti."
Son cümle ile Soobin zorla yutkundu. Kuzeninin başını zora soktuğuna değil sevdiği kızı kaybetme ihtimaline üzülüyordu.

Sihyeon iç çekti. "İşte durum böyle olunca, ben de okuldan gitmeye karar verdim. Bu hafta içerisinde başka bir okula gideceğim."
Soobin, Sihyeon'un ayağa kalkması ile ayaklandı. "Gitme."

Sihyeon garipser bakışları ile Soobin'e bakarken Soobin iç çekti. "Gitme çünkü o mesajları atan kişi Jungkook değildi."
Sihyeon zorla güldü. "İnanmamı mı bekliyorsun? Onu yakaladım."
Soobin kafa salladı. "Eğer sen de güveniyorsan otur ve bir de her şeyi benden dinle Sihyeon."

Sihyeon iç çekerek oturdu banka. Soobin ise yutkundu. Diyeceklerini kendi içinde toparladıktan sonra konuştu. "Bak Jeon Jungkook benim kuzenim. İstersen ona da sor. Ve okula telefonumu getirmediğim için de o mesajları sana Jungkook'un telefonundan ben atıyordum. Sihyeon, o gün o anonim hesabından çıkmayı unutmuştum. Jungkook'un hiçbir suçu yok."

Soobin iç çekti. "Ve seni gerçekten seviyorum."

Autumn Leaves 💠 soobin + sihyeon ✔Where stories live. Discover now