Seungmin
Çok karışık ve garip duygular içerisindeyim. Hyunjin karşımda içini döküyordu ve ben hiçbir şey yapamıyordum. Söylemek istediğim çok fazla şey vardı ama ağzımı açamıyordum. Böyle zor şeyler yaşamış olması gerçekten onun için ne kadar zor olduğunu tahmin edemiyorum. İlk defa biri bana kendini bu kadar açıyordu. Tüm yaşadığı zorlukları anlatmıştı. Çoğu insan yapamazdı bunu. Şu anda yanımda ağlarken içimde sarıp sarmalama isteği yaratıyordu. Tüm hakkında düşündüğüm şeyler için vicdan azabı içerisine girdim. Ona diğerleri gibi davranmayacaktım, davranamazdım. O benim için diğerlerinden farklı hissettirmişti.
Anlatması durduğunda bana dönüp gözlerimin içerisine baktı. Şu anda ona söylemek istediğim o kadar şey varken o ağzını bir şey söylemek için açacakken geri kapadı. Sonra cesaret gösterip bana seslendi.
"Seungmin..?"
"Efendim..?"
"Sana sarılabilir miyim?" Burukça gülümseyip sımsıkı sarıldım ona.
Sanki o zamanlar da yanında olmak ister gibi.
Sanki her zaman yanında olmak istermişim gibi.
Sanki her şeyim gibiymiş ve ben onu kaybetmek istemiyormuşum gibi sarıldım ona.
"Her şey iyi olacak..."
Bunu demesi gereken ben olmamalıydım. Malesef Hyunjin. Ben bu kafada iken ben bu durumdayken hiçbir şey iyi falan olmayacak...
"Teselli edip destek olması gereken bendim..."
"Bana teselli ver destek ol ya da acı diye anlatmadım bunları. Teselli işini çoktan attığımı düşünüyorum. İnsan yalnız olunca kendi kendini teselli etmeyi zamanla öğreniyor. Kendi kendini iyileştirmeye başlıyorsun. Bir nevi kendinin psikoloğu oluyorsun."
Kaşımı çatıp Hyunjin'in göğüsünden başımı kaldırıp tam gözlerinin içerisine baktım.
"Sana acımıyorum tabi ki!"
"Sadece anlatmak istedim ve anlattım işte."
İç çekip tekrar kafamı göğüsüne yasladı. Sanki kaç yıllık arkadaşımmış gibi hissediyordum.
"Ne diyeceğimi bilmiyorum özür dilerim. İlk defa biri bana kendini bu kadar açıyor..."
"Bir şey demene gerek yok. Kuzenlerim hariç ilk defa bu kadar açıldığım tek kişisin. Ve lütfen artık özür dileyip durmayı keser misin?"
"Oh, peki..." Kötü hissedip engelleyemiyordum ama ne yapabilirdim.
"Seungmin..?"
"Hmm?"
"Nasıl desem bilemiyorum... Ama aklımı kurcalayan birkaç şey var."
"İçinden ne geliyorsa konuş sor. İkimizde kendimize yarattığımız maskeleri çıkarmış bulunmaktayız. Kendin ol sadece."
"Bir başkasını kaybetmek daha istemiyorum."
"Nasıl yani..?" Bir başkası? Benden mi bahsetmişti acaba?
"Ben zaten ölüyüm. Kendimi içten içe her gün öldürüyorum."
Bunu ona söylediğim zamanı hatırladım. Gerçekten aklında mı tutmuştu bu dediklerimi?
"Kendini deli gibi hasta yapmış bir insanım. Her gün kendime eziyet ediyorum."
Bunu söyledikten sonra bir ürperti hissedip yutkunmuştum.
KAMU SEDANG MEMBACA
Love Yourself || Hyunmin
Fiksi Penggemarİlk defa birine soğuk davranmak istemedim. İzin vermek istedim. Her şeyi düzeltebilecekmiş gibi sarıldım. Sanki o da gidecekmiş ve bırakmak istemiyormuşum gibi sarıldım. Hiçbir şey düşünmek istemedim. Bundan sonra nasıl davranacağımızı düşünmek i...