Dipteki Cennet

187 62 49
                                    

Ve sonra bu zifiri karanlık suyun altında gözlerimi açtığımda dünyanın yok edilmiş olduğunu çoktan biliyordum—asıl bilmediğim şeyse okyanusun altında, dünyanın kilometrelerce katmanı altında, tamamen farklı bir dünya keşfettiğimdi. Burada gözlerimi açmadan önce son hatırladığım şey birbirlerine füze atan iki tarafın arasında kaldığımdı, birinin patlamasıyla denize savruldum ve üstüme düşen ağır bir nesneyle batmaya başladım, bir müddet sonra nefesim tükendi ve gözlerimi kapattım.

     Ayağa kalkmadan önce yuttuğum suları çıkardım öksürerek. Başımı kaldırmaya çalıştım, başarılı oldum ama hafif bir dönme yaşadım. Ayağa tamamen kalkabildiğimde artık bulanık görmüyordum, ışıklar yanmışçasına etraf birden aydınlandı, tuhaflığı fark ettim, burası kuruydu, başımı kaldırdığımda korkuyla nefesimi tuttum. Bir şey olmadığını görünce suyun nasıl altı boşken dökülmediğini düşündüm. Elimi kaldırıp suya dokundum korkuyla, elim suya girdi ama bir şey olmadı. Az ileride büyük bir kaya vardı, sanki havada asılıymış gibi duruyordu, altına girdim, halen sudan korkuyordum ama asıl korkmam gereken bu kayayken onun altına sığınmıştım. Etrafıma bakmak geldi aklıma. Ağaca benzeyen bir şey gördüm, yukarı doğru uzanan bir bitkiydi sanki, yaprakları suyun içindeydi. Biraz ilerledim merakla, üstümdeki beyaz elbisem sırılsıklamdı ama burası zaten soğuk değildi, üşümüyordum. Ayaklarıma baktığımda korkuyla geri adım attım, ama bastığım her yerde mavi çimler çıkıyordu. Hoşuma gitti, ayağımla bir yuvarlak çizdim, bu sefer çimlerin arasından mor çiçekler açtı. Şaşkınlıkla yürümeye devam ettim. Ağaca benzeyen bitkiye dokunduğumda elimin altındaki kahverengi dal parladı, ışık saçtı ve korkunç bir şekilde sincap deliğine benzer bir delik oluştu. Korkuyla geriledim ve yürümeye devam ettim.

Acaba yukarı geri dönmeli miyim diye düşündüm. Şayet ben buraya bayılmıştım ve o karmaşıklığa dönesim gelmiyordu. Belki de geriye kalan tek insandım, benden başka bir insan bile kalmamıştı. Ama artık oraya dönmeyecektim, ileride gördüğüm koskoca okyanus altı ormanı beni orada yaşamam için davet ediyordu güzelliğini göstererek. Merakıma yenik düşüp belki de o kaosa teşekkür edecek derecede güzel bulduğum o ormana yürüdüm, artık yeni evimdeydim.

Dipteki CennetWo Geschichten leben. Entdecke jetzt