my cherry blossom | hinny

09| "neden sevmediği biriyle çıkar ki insan?"

Tüm bu olanların üzerinden bir hafta geçmişti ve takvimler 22 Şubat'ı gösteriyordu. Hayatları eski düzenine oturmuştu. Herşey olması gerektiği gibi gayet normal devam ediyordu.

Ginny'nin, Dean'dan ayrıldığını gören Hermione, Luna, Astoria ve Pansy'den oluşan bir grup 'Harry ve Ginny bir araya getirme timi' olarak çalışmalara başlamıştı bile.

Aynı zamanda Neville ve Draco da Harry ve Ginny'nin birbirlerine fazla naz yaptığını savunuyor ve bir hafta boyunca Harry ile her sohbete girdiklerinde milyon kere 'Seviyorsan git konuş' diyorlardı.

Şimdiyse, günün derslerinden bıkmış, elli dakikalık öğle yemeği molasını iple çeken yirmi öğrencinin içinde bulunduğu 11/E sınıfının önünde, bu moladan önce zorlu bir engel vardı.

Binns'in sıkıcı tarih dersi.

En ön sıraya oturmuş, öğretmenin her söylediğini not alıp, her sorusuna parmak kaldıran Hermione haricinde koca sınıfta hayat belirtisi gösteren tek bir kişi bile yoktu. Öğretmeninin mıymıntı sesi ve Hermione'nin yorumları haricinde koca sınıfta sessizlik hakimdi.

Ayriyeten de sınıftaki herkes farklı alemlerdeydi.

Ön sıralarda oturanlar öğretmeni dinliyormuş gibi görünürken gözleri açık uyuyor, orta sıralarda oturanlar ise gözlerini kapatmış başlarını dirseklerinden dayıyarak uyurken dik durmaya çalışıyordu.

Ah, Harry'nin de içinde buluduğu arka sıraları mi soruyorsunuz?

Oradan direk horultu sesleri geliyordu.

Hatta Theo işi abartıp yanında yastık getirmişti ve kesinlikle ders arasında Hermione'den ciddi bir 'dersi dinlemiyorsun sonra da sınav zamanı ders notu istiyorsun.' konuşması dinleyecekti ama o konuya deyinmeyelim isterseniz.

Tüm bunların ortasında Harry uyumamak için ciddi bir mücadeleye girmişti kendi kendine. Çünkü uyursa... Hermione gözlerini oyardı. Bir de annesine söyler annesi de ona bir ay trip atardı.

Sıkıntıyla gözlüklerini düzeltti. Yeniden saate baktığında dersin bitmesine daha yirmi dakika olduğunu görüp iç çekti. Zaman asla ama asla geçmiyordu.

Gözleri, aynı onun gibi arka sıralarda oturan Ginny'e kaydı yavaşça. Kızıl saçlı kız da uyumamak için ciddi bir mücadele veriyordu o esnada.

Harry sadece yutkundu ve yeşillerini tamamen kıza kilitledi.

Uyanık kalmaya çalışırken yanağını avucuna sertçe dayamıştı ve sağ yanağı kızarmıştı, bir el izini de rahatça seçebilirdiniz.

Uykusuz görünen kahverengi gözlerinin altında belli belirsiz mor halklar oluştuğunu fark etti Harry. Bir an Ginny'nin Dean için ağlayıp ağlamadığını merak etti.

Binns sınıftaki hiçbir öğrenciye dikkatini vermez ve sadece dersini anlatıp çıkmanın derdindeyken Harry, öğretmenin göremeyeceği bir açıdan telefonunu çıkardı ve büyük bir merak eşliğinde Ginny'e yazmaya başladı.

Bilinmeyen numara: Ginny? (11.55)

Bilinmeyen numara: Ginny? (11.56)

Bilinmeyen numara: Ginny bir şey soracağım. (11.56)

Ginny: Ya az dursana sen!

Ginny: Dersteyim.

Bilinmeyen numara: Pfff

Bilinmeyen numara: Gerçekten Binns'in lanet olası tarih dersini dinleyecek misin?