10: "Masum, küçük bir öpücük."

1.5K 186 370
                                    

Seokjin Taehyung'un son yazdığından sonra sürekli aktifliğini kontrol ediyordu. Sürekli üzgün içerikli şeyler atması canını yakmıştı. Gözlerini dosyalardan kaldırıp, dışarı baktığında derin bir nefes verdi. Hava yağmurlu ve karanlıktı. Taehyung'un hasta olmasını asla istemiyordu. Yavaşça yerinden kalktı ve mesai bitimine beş dakika kaldığını görünce derin bir oh çekti.

Bazen bu iş onun ruhunu sıkıyor ve sürekli oturması bedenine iyi gelmiyordu. Montunu üzerine geçirdi. Ardından siyah şemsiyesini aldı ve iş yerinden, herkese iyi geceler dileyip ayrıldı. Dışarı çıktığında hafif yağan yağmur için şemsiyesini açtı. Aklında sürekli Taehyung vardı. Onu uzun zamandir izliyordu ve duygularını belli etmekte çok açık bir oğlandı.

Sinirlenince kaşları bir yay gibi birleşirdi. Mutsuzken alt dudağını sarkıtırdı ki bu Seokjin'in içini titretirdi. Mutluyken kare bir şekilde gülümser ve yanakları toplanırdı. Şaşkın olduğunda ise kocaman gözlerini açar ve dudakları 'o' şeklini alırdı. Cidden ondan dehşet bir şekilde hoşlanıyordu. Aslında eve gidip, duş alması ve uyuması gerekirken farkında olmadan onun sokağına girdiğini fark ettiğinde ayağını su birikintisine vurdu.

"Ah ne diyeceğim ona?" Mırıldanırken etrafta gözlerini gezdirdi. Ardından gözüne çarpan kafe ile gözünün önüne düşen görüntü, yüzünü ekşitmesine sebep oldu. O andan cidden nefret ediyordu. Yavaşça kafeye ilerledi. Ardından kasaya ilerledi. "Acı bir kahve ve sıcak süt alabilir miyim? Çilekli turtanızdan varsa ondanda olsun lütfen." Kadın memnuniyetle gülümsedikten sonra hepsini poşetledi ve Seokjin'e uzattı.

Şimdi her şey tamamdı. Geriye tüm cesaretini toplayıp, Taehyung'un yanına gitmesi gerekiyordu. Kafeden çıkar çıkmaz yavaşça standa doğru ilerledi. Sokak lambaları eğlence yerini ışıklatıyor ve alan parlak gözüküyordu. Gözünü öpücük standına çevirdiğinde içi titredi. Taehyung sahnede öylece duruyor ve tek başına yaslanmış bekliyordu. Yüzünü incelediğinde şişmiş suratı dikkatini çekti.

Ağlamış mıydı? Yoksa tamamen soğuktan mı olmuştu? Adımlarını hemen ona doğru hızlandırdı. Arkası dönük, ellerini soğuktan ovuşturan çocuğa iyice yaklaştı. Tam sahnenin ucundaydı. "Taehyung?" Küçük olan duyduğu ses ile hızla arkasını döndü. Büyüğünü karşısında görünce hızlanan kalbine inat yutkundu. Yağmur damlaları sahnenin üst alanına değdikçe alanda ses yankılanıyordu.

"Hyung ne işin var burda?" Seokjin yavaşça elindeki kağıttan olan çantayı kaldırdı. "İkimiz için içecek bir şeyler aldım. Hava soğuk." Taehyung dolan gözleri ile bir Seokjin'e bir elindekine baktığında daha fazla kendine engel olamadı. Adımlarını hızlandırdı ve yağmur iyice bastırdığı an Seokjin'in montunun yakasından sertçe çekip, dolgun dudakları kendi ince dudaklarına bastırdı.

Şok olan Seokjin ne olduğunu hala anlamıyordu. Taehyung ise bir haftadır öpmek istediği dudaklara kavuşmanın verdiği heyecanla dolup taşıyordu. Büyüğünün şok olması onu içten içe mutlu etsede, karşılık vermemesi kalbini kırıyordu. Yine de parmak uçlarında yükseldi ve büyüğünün alt dudağını dili ile gezdi. Buna devam etmek istese bile alamadığı karşılık hevesini kırmıştı.

Yavaşça dudaklarından çekildiği vakit Seokjin'in gözlerine, dolu gözleri ile baktı. Kırgın sesi ile fısıldadı karşısındaki alev gibi yanan dudaklara. "Sen beni öpmek istemiyor musun?" Seokjin onun yüzüne baktığında yutkundu. Az once sevdiği adam onu kendi isteği ile mi öpmüştü? Taehyung cevap alamadığı için çekileceği sırada Seokjin boş olan elini ensesine sardı ve kendine çekip o tatlı dudakları tatmaya başladı.

Yağmur iyice arttığında Seokjin daha çok sokuldu Taehyung'a. Küçüğü fazla üşümüştü. Bunu öpüşürken birbirine değen minik burnundan anlamıştı. İkisi birbirini nefessiz kalana kadar öptüğünde yavaşça çekildiler. Seokjin hafif bir şekilde gülümsedi. "Dehşet bir şey." Taehyung alt dudağını ısırdı. "Ne?" Seokjin çocuğun dudaklarını yavaşça okşadı.

"Seni öpmek."

İkisi birbirine bakıp gülümserken, Taehyung kızaran burnunu çekti. Seokjin'in geniş göğsüne burnunu sürttü. Yünlü atkısına sokuldu ve mırıldandı. Ellerini beline yasladı ve genç adamı sertçe bedenine çekti. Büyüğü fazla sıcaktı. "Bu cidden tarifsiz." Seokjin Taehyung'un saçlarına dudaklarını bastırdı. "Tarifsiz olan ne?" Taehyung kızaran burnunu biraz daha atkıya sürtüp mırıldandı.

"Sana sarılmak."

Seokjin bu dediğine hafif bir şekilde kıkırdadı. "Bence aldıklarımı içmeliyiz. Yoksa buz gibi olacak." Taehyung hafif çekildi ve standı içeri alıp Seokjin'in elinden tuttu. "Bence bu saatten sonra kimse gelmez. Bir kereliğine sözümü bozsam Jimin sorun etmez." Seokjin elinden daha sıkı tuttu. "Burda içebiliriz. Sorun olmaz." Taehyung büyüğünün yanağına soğuk dudaklarını bastırdı.

"Keşfettiğim enfes bir yer var. Orayı görmen lazım." Seokjin tehlikeli bir şekilde gülümsedi. "İşte şimdi beni yakaladın ufaklık. Hadi gidelim." Taehyung'un elinden çekiştirdi. Arkasından söylenerek gelen adama gülümsedi. "Sadece ay olarak büyüksün Jinnie. Ayrıca yolu ben biliyorum. Neden arkada kalan benim?" Seokjin son dediği ile durdu. Haklıydı. Çocuğu yanına çekti.

"Tamam hadi gel." Taehyung kaşlarını çattı. "Bebek miyim ben?" Seokjin adımlarını durdurdu. Etrafı kolaçan etti ve Taehyung'un dudağının kenarından bastırdı. Ortaya çıkan dudaklarını izledi bir süre. "Minik dudakların var. Doğal olarak benim için bir bebeksin. Benim bebeğimsin." Taehyung yavaşça yumuşadı. "Senin bebeğin olacaksam olurum o zaman." Tekrar yürümeye başladıklarında kayalarla dolu bir yere gelmişlerdi.

Taehyung Seokjin'in elinden tuttu ve en büyük kayalığa oturttu. "İnanmıyorum burası harika." Geldikleri yerden resmen tüm Seul gözüküyordu. "Yaz ayları, eğlence alanı ve Lunapark kısmı ışıl ışıl olur." Seokjin çantanın içinden içeceklerini uzattı. "Sana sıcak süt aldım." Taehyung kahkaha attı. "Cidden bebek gibiyim gözünde." Seokjin çilekli turtayı uzattı. "Bununla en iyi süt gider." Taehyung dudaklarını yaladı.

Ardından sohbet ettiler ve kendilerinden bahsettiler. Ne Taehyung ona Ken ile olan durumu sordu, ne Seokjin Min Ji meselesini dile getirdi. O gün iki genç ilk kez öpüştüler, sohbet ettiler ve özel alanlarına giriş yaptılar. Birbirlerine adım adım yaklaştılar. Taehyung geceyi mutlu ve öpücüğü düşünmekten uykusuz geçirdi. Seokjin ise sabah erkenden işe gidecek olmasına rağmen heyecandan uyuyamadı.

Öpücük standı, gelmiş geçmiş en duygu yüklü öpücüğe şahit oldu.

💋

Aferin Taehyung adam oldun sen minik bebek. 😍

Öpüşmelerine eridim... 💕

Sondaki paragrafta bahsettiğim ilk öpücük muhabbeti "birbirleri ile ilk olan" demek anlamında. İkisinin de ilk ilişkisi birbirleri değil.

Öpücük Standı ✓Where stories live. Discover now